WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulü ile yapılan ödemelerin, ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davada, davalıya yersiz ödendiği iddia olunan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenilmiştir. Sebepsiz zenginleşmenin iade borcunun para ile ifa edileceği durumlarda faizin hangi tarihte işlemeye başlayacağı sorunu ile karşılaşılır.Zenginleşen, ister iyiniyetli ister kötüniyetli olsun, kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması olanaklı değildir. Böyle bir çözümün yasal dayanağı bulunmamaktadır. Haksız fiillerde failin daima mütemerrit sayılması şeklindeki çözüme kıyasen de böyle bir sonuca varılamaz....

    Somut olayda, davacı talebinin yanlış yapılan havale işlemi sebebiyle sebebpsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak talebi olduğu, bu suretle 01.07.2021 tarihinde açılan ve temel ilişkide sebepsiz zenginleşmeye dayanan davanın, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde sayılan, diğer anlatımla bu maddede TBK'na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığından eldeki davanın mutlak ticari dava olarak kabul edilmeyeceği, yine davacının tacir sıfatı bulunmadığı, bu suretle davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinin de olmadığı saptanmakla, HMK 2 mad. gereğince dava esası ve HMK 390/1 mad. gereğince tedbir talebi yönünden görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu saptanmıştır....

      bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsil edebilme hakkı bulunduğundan mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar yerinde görülmüştür....

        Davacı vekili, 24.11.2011 havale tarihli dilekçesinde; dava konusunu 3.195,50 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile 3.195,50 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir....

          Bankası AŞ takasa odası aracılığıyla elektronik ortamda ibraz edilen çek bedeli olan 45.000 TL'nin sehven ödendiği iddiasıyla davalının sehven ödendiği belirtilen bu bedeli iade etmemesi sebebiyle sebepsiz zenginleştiğinden bahisle işbu davayı açtığı, söz konusu çek bedelinin 02/11/2017 tarihinde davalı tarafından takasa ibraz edilerek ödendiğinin .... Bankasının 22/03/2019 tarihli yazı cevabından anlaşıldığı, davacı vekili 11/10/2021 tarihli beyan dilekçesinde davalıya ödenen çek bedeli olan 45.000 TL'nin çek hesabı sahibi .....'in müvekkili banka nezdindeki .... numaralı hesabına iade edildiğini belirtmiş olup buna göre davacı bankanın fakirleşmesine sebebiyet veren hususun sehven ödendiği belirtilen çek bedelinin müşterisi olan dava dışı çek hesabı sahibi .....'...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı şirketin sehven davalı şirkete çıkarttığı havale nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden dolayı başlattığı icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz etmesi nedeniyle açılan itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir. Davacı taraf sehven gönderdiği havaleden dolayı sebepsiz zenginleşmeden dolayı olarak bu miktarı talep edip edemeyeceği, davalı tarafın da gönderilen havaleden dolayı iade borcunu bulunup bulunmadığına ilişkindir....

              -TL’nin avans faiziyle birlikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bunun mümkün olmaması halinde irade sakatlığına ilişkin hükümlere istinaden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 05/09/2018 havale tarihli beyan dilekçesinde, davacının davalının franchise bayii olan dava dışı Logo 43 Kafe Gıda San. ve Tic. A.Ş’nin hissedarı olduğunu, bunun dışında davacı ile davalı arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin ya da ticari ilişkinin bulunmadığını, dava dışı şirketle davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca franchise sistemine giriş bedelinin 75.000.-TL’lik kısmının davacı tarafından ödendiğini, dava dışı şirketle olan iç ilişkisi nedeniyle davalıya ödenen tutarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edemeyeceğini, anonim şirket hisse devir sözleşmesinde hataya düştüğünü iddia eden davacının dava dışı şirketin ortaklığından da çıkmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

                Şti.’ye yaptığı transferin sehven yapıldığının sabit olduğunu, davalı bankanın bu tutarın sehven yatırıldığını öğrendiği aşamadan itibaren iadesine yanaşmamakla kötüniyetli hale geldiğini, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini birleştirici raporda yer verilen 16.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin tarafı olmayan ve dahası taraflarından herhangi biri ile de ticari ilişkisi dahi bulunmayan müvekkili şirketin bu sözleşme maddeleri ile bağlı olduğu yorumu ile davalı bankaca yapılan blokenin haklı olduğu iddiası hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesini istemiştir. Dava, davacı tarafından sehven ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacının ... Ltd. tarafından şirketlerine gönderilmiş olan 15.05.2015 tarihli faturanın, şirket kayıtlarına isim benzerliğinden dolayı sehven ......

                  Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 Sayılı TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibariyle bir ödeme vasıtasıdır. Başka bir anlatımla, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur....

                  Davada, davalı idare tarafından davacıya hatalı ve yersiz ödendiği iddia olunan bedelin davacıdan geri istenmesi sonucunda iade edilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenmiştir.Danıştay İçtihadı Birleştirme kararı ile çözümlenen husus, hatalı intibak veya hatalı terfi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteminin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir.Bu Danıştay İBK.nın idare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden gerekse ödemeyi yapandan geri alamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bunun da idareyi işlemez duruma getireceği gerekçesiyle savunulamayacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 5.12.1984...

                    UYAP Entegrasyonu