Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa dayalı icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcisi, davacıdan herhangi bir mal alınmadığını, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Esas sayılı icra takibi ile icra takibi yapıldığı, her ne kadar icra takibinde sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak bedeli dayanak gösterilmiş ise de; aralarındaki ilişki nedeni ile alacak talebinin Eser Sözleşmesinden kaynaklandığının görüldüğü, bu durumda Eser sözleşmesinin yapıldığı ve davalının ikametgahının bulunduğu yer olan Mardin icra dairesinin icra takibine yetkili olduğu, iş bu davaya konu icra takibinin yapıldığı Ankara İcra dairelerinin yetkili olmadığı, davacı tarafından yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığı, davalı tarafından icra takip dosyasına ve işbu dava dosyasına yetkisiz icra dairesinde icra takibi yapıldığına ilişkin yetki itirazında bulunduğu da dikkate alındığında, itirazın iptali davası olan eldeki davanın görülebilmesi için yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin olması gerektiği, mevcut olayımızda davalı yönünden yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından davacının davasının ön şart yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıların davacıdan aldıkları borç para karşılığında davacıya 45.000.- TL tutarında senet verdiklerini, borcun ödenmemesi üzerine ... İcra Müdürlüğü’nün 2015/54 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

          KARAR Davacı, ... tarafından davalıya, 2005 yılı ekonomik raporunun hazırlanması karşılığında 26.03.2007 tarihinde 25.000,00 TL ödeme yapıldığını, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu 100. maddesine göre yapılan denetim sonucunda 2006 yılında danışmanlık hizmeti çerçevesinde davalıdan alınan hizmetin bedeli ödenmiş olmasına rağmen hiçbir dayanağı olmadığı halde 2006 yılında hazırlanan 2005 yılı ekonomik raporu karşılığında 25.000,00 TL+KDV ödemesi yapılarak odanın zarara uğratıldığının tespit edildiğini, ödenen bedelin faizi ile birlikte iadesi hususunda davalıya yapılan bildirimlere rağmen ödeme yapılmadığını, başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

            Dairelerinin yetkili olduğunu, icra takibinde yetkiye yapılan itirazın yerinde olmadığını ve iptali gerektiğini, takipte uygulanan faiz oranı %9 olarak uygulanması gereken ve uygulanan yasal faiz olduğunu, takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre, süresinde bankaya ibraz edilmeyen dava konusu çek nedeniyle davacının kambiyo hukukundan doğan haklarını yitirmişse de çeki kendisine ciro eden kişiye başvurup temel ilişkiyi ispat ederek alacağını talep edebileceği gibi, çeki keşide edene başvurarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağını talep edebileceği, davalı keşidecinin bu durumda sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerektiği, ancak davalının bu hususu ispat edemediği gerekçesiyle davalının takip konusu asıl alacak, ihtiyati haciz vekalet ücreti ve ihtiyati haciz karar harcına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takipten önce temerrüte düşürülmediği anlaşıldığından işlemiş faize yapılan itirazın iptali talebinin reddine, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece satış bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verildiğine göre, davacıda bulunan aracın da davalıya iadesine, hükmedilen alacağa da aracın iadesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu husus gözardı edilerek, aracın iadesine karar verilmediği gibi, “itirazın iptaline” şeklinde hüküm kurulmuş olmakla, alacağa takip tarihinden itibaren 2011/6401-13170 faiz yürütülmüş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Dava, haricen düzenlenen geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vaki “itirazın iptali” istemine ilişkin olup, somut olayda davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını gerektiren koşullar oluşmadığından, davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmiş olması da, ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2019/329 Esas dosyası üzerinden 11/01/2019 tarihinde takip başlatılmış olduğunu, 15/01/2019 tarihinde davalı/borçluya tebliğ edildiğini , taraflarınca yapılan bu icra takibine davalı vekilinin 17/01/2019 tarihinde yetki itirazında bulunması üzerine dosyanın kapatıldığını, Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2019/822 esas sayılı dosyası üzerinden işlemlere başlanıldığını, davalıya çıkarılan ödeme emrine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu sebeple işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu belirterek, Tarsus İcra müdürlüğü'nün 2019/822 Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptalini, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

                İcra inkar tazminatı yönünden; İcra inkar tazminatı yönünden; İİK 67/2 maddesinde " Bu davada borçlunun iti- razının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir." denilmektedir. Borçlunun icra inkar tazminatı ile mahkumiyeti açısından itirazın kötü niyetli olması şartı aranmayıp geçerli bir takibin ve itirazın bulunması, takip konusu alacağın belirlenebilir (likid) alacak olması ve davalının itirazında haksız olması gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu