İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 88.933,57 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; ihlalli geçiş ücreti, Para cezası, faiz ve KDV alacağının davacı şirket tarafından icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de para alacaklarında davacının ikametgahımda icra takibi yapılabileceğinden yetki itirazı yerinde görülmemiştir. TBK m. 82....
Mahkemece satış bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verildiğine göre, davacıda bulunan aracın da davalıya iadesine, hükmedilen alacağa da aracın iadesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu husus gözardı edilerek, aracın iadesine karar verilmediği gibi, “itirazın iptaline” şeklinde hüküm kurulmuş olmakla, alacağa takip tarihinden itibaren 2011/6401-13170 faiz yürütülmüş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Dava, haricen düzenlenen geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vaki “itirazın iptali” istemine ilişkin olup, somut olayda davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını gerektiren koşullar oluşmadığından, davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmiş olması da, ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre, süresinde bankaya ibraz edilmeyen dava konusu çek nedeniyle davacının kambiyo hukukundan doğan haklarını yitirmişse de çeki kendisine ciro eden kişiye başvurup temel ilişkiyi ispat ederek alacağını talep edebileceği gibi, çeki keşide edene başvurarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağını talep edebileceği, davalı keşidecinin bu durumda sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerektiği, ancak davalının bu hususu ispat edemediği gerekçesiyle davalının takip konusu asıl alacak, ihtiyati haciz vekalet ücreti ve ihtiyati haciz karar harcına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takipten önce temerrüte düşürülmediği anlaşıldığından işlemiş faize yapılan itirazın iptali talebinin reddine, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcisi, davacıdan herhangi bir mal alınmadığını, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, iptal edilen çekten kaynaklı sebebsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacının alacaklı olduğu, borçlu şirketin keşidecisi olduğu ..... bank .... Şubesine ait ....... seri nolu, 31/01/2019 tarih ve 19.590,00 TL bedelli çekin lehtar ........
Davacı vekili verilen kararı; dosyaya sunamadıkları belge ve kayıtların İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/13063 Esas sayılı dava dosyası içinde bulunduğunu, bu dosyanın fiziki olarak dosyaya getirtilmediğini, bu sebeple eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir. Maddi olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK'nun 31.m.). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mal varlığı için tasfiye tarihine kadar yapılan ödemeler yönünden katılma alacağına, tasfiye tarihinden sonra yapılan ödemeler için ise sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali, takibin devamı istemine ilişkindir....
Somut olayda; davacı itirazın iptali davası sırasında hüküm altına alınan yargılama gideri ve vekalet ücretini takip dosyasına ödediğini, ancak hükmün Yargıtay'ca bozulduğunu, bozma sonrasında ise itirazın iptali talebi yönünden takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden yapılan ödeme ile davalının sebepsiz şekilde zenginleştiğini iddia etmektedir. Davalı ise, davacı taraf hakkında ilamlı icra yoluna başvurmadıklarını davacı tarafça yargılama gideri ve dava vekalet ücreti olarak yapılmış bir ödeme bulunmadığını, sebepsiz zengin- leşme şartlarını oluşmadığını beyan etmektedir....
%20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir....
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı bankaca genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili ile birlikte dava dışı ... ve ... aleyhine Nevşehir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, borçluların itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalı bankanın Nevşehir 1....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin 05.10.1998 tarihli sözleşme, resmi biçimde yapılmadığından, hukuken geçersizdir (TMK. md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....