Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten konsinye satış kapsamında .. yılları arasında 5 kez mısır tohumu aldığını, bu sözleşme gereği müvekkilinden ileri tarihli avans niteliğinde çekleri verildiğini, ancak müvekkiline mal göndermediğini, sonraki satışlardan mahsup yapmadığını ya da müvekkiline iade etmediğini, bu şekilde sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek şimdilik ..’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu hak ve alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir....
DAVA KONUSU : Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı Alacak KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İş bölümü sorunu, öncelikle irdelenmelidir. ( HMK m.352)....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile haksız ipotek bedeli tahsil edilmesi nedeni ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bedelin davalı idareden tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/49 E. - 2016/676 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile haksız ipotek bedeli tahsil edilmesi nedeni ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bedelin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir....
Davalı vekili, davanın esastan ve sebepsiz zenginleşme davası zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında akdedilen yazılı satış sözleşmesi gereğince 130.00.-USD/kg.birim fiyatı üzerinden toplam 700 ton pamuğun davalı tarafından davacıya satıldığı, davacının teminat olarak 90.000.-USD.yi davalıya ödediği ancak malın davacıya gönderilmediği gibi teminatın da iade edilmediği çekişmesizdir....
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davasıdır. 6183 Sayılı Yasanın 1.maddesine göre kamu idarelerinin sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmeden ... alacakları hakkında bu kanun uygulanmaz. Bundan ayrı, 3264 sayılı Yasanın 1/2 maddesine göre; davacı idare Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile ilgili bir Kamu Kuruluşu olup, tüzel kişiliğe haiz ve bütün işlemlerinde ... hukuk hükümlerine tabidir. Bu düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, davaya konu edilen alacağın kamu alacağı niteliğini taşımadığı açıktır. Bu nedenle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa 6183 sayılı yasada öngörülen gecikme zammının uygulanması usul ve yasaya uygun değildir. Diğer taraftan, BK. nun 101. maddesi uyarınca davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilmemiştir. Şu halde, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, alacağın ödendiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir....
Sigortaya ödedikleri 4.517,21 TL prim bedelinin sebepsiz zenginleştikleri tarih olan 30.06.2006 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini, talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak prim borcu ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılmasını istemiştir. Davalı acenta, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olduğu, zamanaşımı BK. 60. maddesine göre 1 yıl olup, iptalden sonra geçen süreye göre zamanaşımı gerçekleştiği, gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı tarafa ödenen sigorta primlerinin istirdatına ilişkin olarak açılmıştır. 6762 sayılı .... nun 1268. maddesi uyarınca sebepsiz yere ödenmiş olan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün talepler 2 yılda zamanaşımına uğrar....
Mahkemece; “Davalıya ödeme yapıldığına ilişkin paranın, idarenin kusuru sonucu ödendiği, davalının bir kastı bulunmadığı, kötüniyetli olmadığı; davalının sebepsiz zenginleştiğini kabul etsek dahi, sebepsiz zenginleşenin elindekini iade edeceği; ancak, istenen miktar olan 2.231,31 TL'nin tasarruf edilebilir miktarda olduğu anlaşılmıştır. Gerekçesiyle” davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme gerekçesinde, “Sebepsiz zenginleşenin elindekini iade edeceğini, istenen miktarın ise, tasarruf edilebilir olduğundan; davanın reddi gerekmiştir” denilmekte ise de; paraya taalluk eden zenginleşmelerde, zenginleşen aldığını iade etmek zorundadır....
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava konusu uyuşmazlık; davacının banka hesabından davalının banka hesabına gönderilen bir miktar paranın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....