Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan TBK'nın sebepsiz zenginleşmeye ilişkin, 77 vd. maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir....

    Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Dosya kapsamından İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/142 Esas, 2015/578 sayılı kararı ile ortaklığın açık arttırma yolu ile satılarak giderilmesine karar verildiği, fakat satışın henüz gerçekleşmediği anlaşılmaktadır....

      Çocuk Mahkemesinin 2012/232 - 347 sayılı 09/11/2012 tarihli gerekçeli kararında açıklandığı üzere ... plakalı sigortalı motosikletin 22/05/2012 tarihinde ... isimli şahıs tarafından çalınması sonucu kazaya karıştığının tespit edildiği ve kararın kesinleştiğini belirterek, davalı şirkete 24/09/2012 tarihinde ödenen 8.752,00 TL'nin sebepsiz zenginleşme nedeniyle ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 15/9/2005 gün 2005/9609-9295 sayılı kararı ile, davacı borçlu olmadığı bir parayı ödediğini iddia edip, İİK.nun 89/5. maddesine göre istirdat isteminde bulunduğundan, ödediği parayı takip borçlusu veya kötüniyetli takip alacaklısından sebepsiz zenginleşme ve haksız eylem hükümlerine göre isteyebileceği, bu nedenle tarafların delillerinin toplanarak sonucuna göre karar verilmek üzere bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de takip alacaklısının kötüniyetli olup olmadığı araştırılmadan dava kabul edilmiştir. Şu durumda mahkemece bozma doğrultusunda takip alacaklısının kötüniyetli olup olmadığı araştırılmak ve varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı ....., yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 1.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İİK'nın 9 vd. maddelerine göre icra dosyasına yapılan ödemeler borca mahsuben ödenmiş sayılacağından dosyanın tarafı olmayan davacı üçüncü kişinin ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre dosya borçlusundan geri isteme hakkı bulunmakla birlikte, davalı alacaklı sebepsiz zenginleşen konumunda değildir. İİK 72. maddesi uyarınca istirdat davasını da ancak ödemeyi bizzat yapmış olan takip borçlusu açabileceğinden dava ve takip dışı ... ...'nın icra takip dosyasına ödediği bedeli davacı borçlu şirketin davalı ....'den geri isteme hakkı bulunmamaktadır. Asıl ve birleşen davaların bu nedenle aktif husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle reddi gerekir....

            GEREKÇE: Dava, istirdat istemine ilişkidir. İlk derece mahkemesi tarafından, "... Davacının imzasının taklit edilerek dava konusu çeklerin cirolanması nedeniyle çekler davacı aleyhine icra takibine konulmuş ve davacı bu icra takipleri nedeniyle ödeme yapmak zorunda kalmış olduğundan, davacının sahte olarak atılmış olan imzalar nedeniyle haciz baskısı altında kalması ve icra dosyasına çek bedellerini ödemesi davalı yönünden bu madde kapsamında sebepsiz zenginleşme oluşturmuş olup davacının ödediği parayı faizi ile birlikte talep etmekte hukuki yararı bulunduğundan istirdat davasının kabulüne." karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

            GEREKÇE: Dava, istirdat istemine ilişkidir. İlk derece mahkemesi tarafından, "... Davacının imzasının taklit edilerek dava konusu çeklerin cirolanması nedeniyle çekler davacı aleyhine icra takibine konulmuş ve davacı bu icra takipleri nedeniyle ödeme yapmak zorunda kalmış olduğundan, davacının sahte olarak atılmış olan imzalar nedeniyle haciz baskısı altında kalması ve icra dosyasına çek bedellerini ödemesi davalı yönünden bu madde kapsamında sebepsiz zenginleşme oluşturmuş olup davacının ödediği parayı faizi ile birlikte talep etmekte hukuki yararı bulunduğundan istirdat davasının kabulüne." karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

              İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin, ortada sebepsiz zenginleşme durumunun mevcut olduğunun kabulü ile davacı tarafından davalıya ödenen 25.500 TL'nin istirdadına karar vermesi ve kararının gerekçesi, dosya içeriğine, usul ve yasaya aykırı olduğunu, sebepsiz zenginleşme koşullarının olayda mevcut olmadığını, davacı Enver DEMİR, dava dışı Sivas İskele Şirketine borçlandığını, borcuna karşılık olarak da, borç miktarını içerir evrak tanzim ederek (çek) verdiğini, bu çekin, davacı tarafından hazırlandığı, keşide edildiği, imzalandığı ve kendi rızası ile alacaklıya verildiği hususunda bir ihtilaf ve itiraz bulunmadığını, söz konusu çekin, davacı T1 yönü ile borç ikrarını içerdiğini, İcra Hukuk Mahkemesi kararını istinafen inceleyen İstinaf Mahkemesi tarafından, borca konu çek 15/11/2018 keşide tarihli olup davalı müvekkil alacaklı tarafından bankaya 12/11/2018 tarihinde ibraz edilmiş olması nedeni ile...

              İlk derece mahkemesince; "Davacı, dava dışı takip borçlusunun borcu nedeniyle kendisine ait işyerinde haciz yapıldığını ve bu nedenle borcu ödemek zorunda kaldıklarını belirterek ödenen tutarın iadesini istemiştir. Davacı takipte borçlu olmayıp, takip konusu borç yönünden üçüncü şahıs konumundadır. Davacı tarafça yapılan işlemle ilgili olarak istihkak davası açıldığı beyan edilmiştir. Davacının yaptığı bu ödemeyi borçludan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteme hakkı mevcutsa da, alacaklıya karşı İİK 72. Madde hükmüne dayalı olarak istirdat davası açılamayacağından, davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, dava şartı yokluğundan davanın reddine" karar verilmiştir....

              İlk derece mahkemesince; "Davacı, dava dışı takip borçlusunun borcu nedeniyle kendisine ait işyerinde haciz yapıldığını ve bu nedenle borcu ödemek zorunda kaldıklarını belirterek ödenen tutarın iadesini istemiştir. Davacı takipte borçlu olmayıp, takip konusu borç yönünden üçüncü şahıs konumundadır. Davacı tarafça yapılan işlemle ilgili olarak istihkak davası açıldığı beyan edilmiştir. Davacının yaptığı bu ödemeyi borçludan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteme hakkı mevcutsa da, alacaklıya karşı İİK 72. Madde hükmüne dayalı olarak istirdat davası açılamayacağından, davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, dava şartı yokluğundan davanın reddine" karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu