Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun kapsamı ve yapılmış olan giderlerden hangilerinin geri istenebileceği, giderlerin niteliğine ve zenginleşen kimsenin iyiniyetli ya da kötü niyetli oluşuna göre farklılık göstermektedir. "Geri vermenin kapsamı" başlığı altında düzenlenen TBK'nun 79.ve 80.maddeleri uyarınca "sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür."...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, sebepsiz zenginleşmeden doğan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı... vekili ve davacılar ..., ..., ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalı ...'ın arsa sahibi olduğunu, davalı ... ile Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaptıklarını, davacıların davalı ...'dan bedelini ödeyerek taşınmaz satın aldıklarını ancak İsa'nın inşaatı yapmaması nedeni ile davalı ...'ın açtığı tapu iptal tescil davası nedeniyle tapularının elinden alındığını, davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı taşınmazların tapu iptali ve tesciline ve mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre şimdilik ....000 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. ...-) Dava, haksız fiil suretiyle mal iktisabına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmiştir. Ancak, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, her türlü sebepsiz zenginleşme hallerinde iade borcu, sebepsiz zenginleşilen tarih itibariyle doğmakta olup, iade borcunun doğumu için sebepsiz zenginleşenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmemektedir....

        Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Nitekim, aynı ilkeler HGK. 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E. 2007/350 K.ve 17.02.2010 tarih, 2010/13-93 E. 2010/88 K.sayılı kararlarında da benimsenilmiştir. TBK.nun 146.maddesinde ( 818 sayılı BK md.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hükme bağlanmıştır....

          yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında ise diğer iki adet bono bedeli de ödendiğinden davasını istirdat davasına dönüştürmüştür....

            kötüniyetle giriştiği icra takibi nedeniyle %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı vekili tarafından her ne kadar ıslaha ilişkin cevap dilekçesinde; davacı yanın usul ve yasaya aykırı şekilde İstirdat davası olarak açtıkları davayı ıslah ettikleri, davanın Sebepsiz Zenginleşme davasına çevrildiği, davanın bu şekilde devam etmesini talep ettikleri, iş bu talebin usul ve yasaya aykırı olduğu, kötü niyetli davacı tarafın sebepsiz zenginleşme davasında hak düşürücü sürenin 2 yıl olması nedeniyle kanunun etrafını dolanmak suretiyle ıslah talepli dilekçesini dosyaya sunduğu, sebepsiz zenginleşme davasının hak düşürücü süresinden yararlanmaya çalışmak istedikleri, istirdat davasının ıslah yolu ile sebepsiz zenginleşmeye çevrilemeyeceğini ve TBK md. 82 uyarınca, sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerinin de zaman aşımına uğradığını ve ayrıca Bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itiraz dilekçesinde de; sebepsiz zenginleşme davası yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddi gerektiği şeklinde savunma yapılmış ise de; 6100 sayılı HMK’nın 176. ve...

                Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/49 E., 2010/384 K. sayılı kararının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi karşısında eldeki davada davalının sebepsiz zenginleşen konumunda olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre davacının davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunmasının mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. III. ÖN SORUN 12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; mahkemece bozma öncesi ilk karar gerekçesinde ... 2....

                  Davalı, TTK uyarınca sebepsiz zenginleşme hükmüne dayanarak ancak ciro yolu ile çeki eline geçiren hamilin dava açmasının mümkün olduğunu, lehtar ile keşideci arasında temel ilişki bulunduğundan bunlar arasındaki davada TTK uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanamayacağını, davacının temel ilişki iddiasında bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacının, dava konusu çekler zamanaşımına uğramış olsa da sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle davalının itirazının iptali isteminde bulunduğu, her ne kadar TTK.'...

                    Davalı vekili ıslaha cevap ve itiraz dilekçesinde ve özetle; davacı tarafından, cebri icra tehdidi altında ödenen paranın iadesi istemiyle açılan istirdat davasının, 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından süre yönünden reddedilmemesi amacıyla sebepsiz zenginleşme davası olarak ıslahının talep edildiğini, davacının HMK md.178 gereğince kesin sürede ıslaha ilişkin teminatı yatırmadığından ortada geçerli bir ıslahın bulunmadığını, bu durumda, davacının usulüne uygun bir ıslah dilekçesi ile talebini değiştirmediği kabul edilerek, dava dilekçesi doğrultusunda süresinde açılmayan istirdat davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın istirdat talebine ilişkin olup bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından mahkemece süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin amir yasa hükmü gereği olduğunu, dava konusu çekin, müvekkili şirkete faktoring sözleşmesine istinaden ve ciro yoluya geçtiğini, gerçek bir mal alım-satımını tevsik eden faturayla birlikte bu çekin müvekkili...

                      UYAP Entegrasyonu