Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senesinden kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, taraflar arasında PCV cam işlerinin yapımı konusunda sözleşme yapıldığını, sözleşme bedelinin 95.000 TL olduğunu, davacının 3 adet 25.000 TL bedelli çeki davalıya teslim ettiğini, taraflar arasındaki anlaşmanın bozulduğunu davacının işi başkasına yaptırdığını ve çeklerin bedelsiz kaldığını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında çeklerin ödenmesi nedeniyle menfi tespit davasının resen istirdat davasına dönüştüğü ileri sürerek istirdat isteminde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....

Yapılan bu ödeme icra borçlusu davalı lehine yapılan bir ödeme olup davacı taraf sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre takip borçlusuna karşı eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından zamanaşımı def-i savunmasına itibar edilmemiştir. Takip dosyasında borçlu olmamasına rağmen haciz baskısı altında borcu ödeyen 3. şahısların durumu İİK'nın 72. maddesinde açıkça düzenlenmemiştir. Borcu ödeyen takip borçlusu değil, takiple alakası olmayan davacı firmadır. Bu durumda; davacı 3. şahsın yaptığı ödeme ile takip borçlusu borcundan kurtulmuş ve sebepsiz zenginleşmiştir. Dolayasıyla taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 3 adet proforma fatura ile elektrik malzemesi satıp teslim ettiğini, ancak davalının mal bedelinin 7.100.00 YTL ödediğini, 10.000.00 YTL sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, bu miktarın davalı aleyhine yapılan takip tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, BK.nun 66.maddesine göre davacının 1 yıl içinde sebepsiz zenginleşme davasını açması gerektiği, davacının faturaya bağlı alacakları için açtığı itirazın iptali davasının kabulüne ilişkin kararın Yargıtay’ca bozulduğunu, müvekkili tarafından açılan menfi tespit ve istirdat davasının bu dava ile birleştirildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

      Sayılı dosyadan borçlu olmadığının tespiti, sehven yapılan ödemeler sonucu davalı ve varislerinin sebepsiz zenginleşmenin ve alacak tespiti ile istirdat talepli davanın kabulü, vergi dairesinden kesilen cezaların tespiti ve davalılara rücuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Nolu ilamı) Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....

      nin dava konusu taşınmaza yapmış olduğu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince diğer hissedarlardan isteyebileceği hususunun hatırlatılmasına karar verildiği, taşınmazın açık artırma yoluyla 11.06.2012 tarihinde ...'ye satıldığı, davacı ...'nin eldeki sebepsiz zenginleşme davasını 03.02.2011 tarihinde açtığı anlaşılmıştır. Sebepsiz zenginleşme kurallarına göre alacak talebinde bulunabilmek için fakirleşme ve zenginleşme anının gerçekleşmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve bina dahil satış bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Kural olarak davacı, davalılardan taşınmaz üzerinde yaptığı muhtesat ve faydalı giderler nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değeri davalılardan paylarına isabet eden miktarı haksız iktisap kuralları uyarınca isteyebilir....

        Dava dışı Ferzi Ünal tarafından yapılan ödeme için davacının istirdat talebinde bulunması, aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle mümkün değildir. Öte yandan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 22/04/2021 tarih, 2019/4320 Esas, 2021/3961 Karar sayılı kararında; "...Her ne kadar davacı tarafça davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı ve davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği, davanın da 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.... Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına..." biçiminde; Yargıtay 19....

        G E R E K Ç E Uyuşmazlık, paylı mülkiyete konu ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların TBK'nun 77.maddesi (BK'nun 61.maddesi) gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Ne var ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2008...

          İcra Müdürlüğü’nün 2013/7047 E. sayılı dosyasından takibe konu edilen senetler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu senetler ile araç alım satımı hususunda illiyet bağının bulunmadığını, satış sözleşmesine konu aracı çalışır vaziyette ve sorunsuz olarak davacıya teslim ettiğini, senetlere dair bir ödeme yapılmadığından davacının istirdat talebinin haksız ve yersiz olduğunu, zamanaşımı süresi ve hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu aracın alım satım sözleşmesinin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi gereğince resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu, bu nedenle tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü oldukları, T.B.K.'...

            UYAP Entegrasyonu