Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne yardım etme Hüküm : TCK'nın 220/7. maddesi delaletiyle TCK’nın 314/2, 220/7, 62, 53/1, 63, 54. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafiinin 06.12.2018 tarihinde kendisine tebliğ olunan kararı yasal süresinden sonra 19.12.2018 tarihli dilekçeyle temyiz ettiği görülmekte ise de, hüküm fıkrasında kanun yollarına müracaat süresinin “15 gün” olarak yanıltıcı biçimde gösterilmiş olmasına nazaran temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Dosya kapsamında bulunan nüfus kaydının ölüm durumunu gösteren kısmında “bilinmeyen” yazdığı, UYAP ortamından yeniden alınan güncel nüfus kaydında ise “sağ” yazdığının anlaşılması ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde sanığın öldüğünü beyan etmesi karşısında; sanığın sağ olup olmadığının ilgili tüm kurum ve kuruluşlardan sorulup kuşkuya yer bırakmayacak...

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.06.2010 tarih ve 2010/217-334 sayılı kararından, davalı ...'nun halen sağ olduğu, kardeşi ...'in rahatsızlığı nedeniyle hastaneye yattığı ve ...'in sosyal güvencesinden yararlandığı, ...'in tedavi gördüğü sırada ölmesi üzerine hastane görevlileri tarafından belgelere göre ...'in ölüm raporunun düzenlendiği ve ...'in nüfus kaydına ölü şerhinin verildiği anlaşıldığından, sanık ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 15.11.2005 tarihli jeneratör tesisi ile ilgili kat malikleri kurulu kararının iptali ve jeneratörün sökülmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı ...'ya tebliğe çıkarılan gerekçeli kararın, muhatabın hayatta olmadığı tebligat mazbatasına yazıldığı halde damadına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Öncelikle davalı ...'nun nüfus kaydı getirtilerek sağ mı ölü mü olduğunun tespiti yapıldıktan sonra sağ ise davalıya, ölü ise mirasçılarına gerekçeli kararın yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir....

        nın ölüm tarihi 11.09.1956 olarak nufus kaydında gözükmektedir. Ne var ki; kadastro tutanağı incelendiğinde nufus müdürlüğüne......'nın sağ olup olmadığının sorulduğu ve gelen cevapta sağ olduğunun bildirildiği anlaşıldığından, beyanda bulunun ....talebinin reddi ile taşınmazın..... kızı...... adına tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Kadastro tutanağında geçen nüfus müdürlüğü yazısı tarihi ise Mahkemenin taşınmaz maliki olarak kabul ettiği..nın ölüm tarihinden sonraki bir tarih olan 26.08.1964'tür....

          Uyap üzerinden davalı-davacının nüfus kaydı çıkartılmış, ölüm kaydının düşmediği görülmüştür. Davalı-davacının ne zaman vefat ettiği bu hali ile anlaşılamamaktadır. Bilindiği üzere vekalet ilişkisi ölümle son bulmaktadır. Davalı-davacının ölüm tarihi bilinmediğinden, tarafların ziynet ve eşya davalarına yönelik istinafları da incelenmemiştir. Yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca; davalı-davacı kadının ölüp ölmediğinin, ölmüş ise ölüm tarihinin tespiti ile davalı-davacı Suna'nın mirasçılarının davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlanıp, boşanma davası konusunda dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek, kusur tespiti ve ziynet eşyası alacağı yönünden bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır....

          Şöyle ki; Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı tarafından yapılan otopsi sonucunda verilen raporda; "göğüs sağ yandan giren kesici ve delici aletin sağ 3 interkostal aralıktan sağ 3 kaburgayı keserek sağ göğüs boşluğuna girdiği, sağ akciğer üst lob alt kısım medistinal kenarda 3 cm'lik yaralanma oluşturduğu saptandı." tespiti yapıldıktan sonra, raporun sonuç kısmında ölüm nedeni; "kesici delici aletin sağ göğüs boşluğuna girerek iç organ yaralanması yaparak ölümü meydana getirdiği, kişinin ölümünün kesici delici alet sağ akciğer yaralanması, gelişen iç kanama sonucu meydana geldiğini" şeklinde açıklanmıştır. TCK’nun 81. maddesinde kasten öldürme suçu düzenlenmiş, TCK’nun 87. maddesinde ise neticesi sebebiyle yaralama başlığı altında yapılan düzenlemenin 4. fıkrasında kasten yaralama sonucu ölüm meydana gelmişse denilmek suretiyle, kasten yaralamanın sonucunda meydana gelen neticeye göre bir ceza verilmesi gerektiği belirtilmiştir. .../......

            tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece ölüm tarihinin değiştirilmesi istenilen ...’in yaşadığı iddia edilen 1973 ile 1988 tarihleri arasında resmi dairelerde (İlçe Seçim Kurulu, Tapu Müdürlüğü, Bankalar, Mahkemeler, Noter, Karakol, Vergi Dairesi gibi) herhangi bir işlem yapıp yapmadığı, varsa mezarlık kayıtları ve defin işlemlerine esas defter ve muhtarlık evrakında olabilecek tüm bilgi ve belgeler ile davacı tarafın göstereceği sair tüm deliller toplanmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz tanık anlatımlarına itibar edilerek, ...'ın daha sonraki bir tarihte öldüğünün kabulü sonucu eksik ve yetersiz araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, ölüm ile nüfus kaydının kapandığı gözetilmekle; ölüm tarihinin tespiti kararı verilmekle yetinilmesi gerekirken, düzeltilmesine karar verilmesi de doğru değildir. Ayrıca, davalar birleştirilse bile ayrı dava olma özelliğini kaybetmezler....

              Yapılacak iş; 1479 sayılı Kanunun 20.maddesinin yürürlük tarihinden sonra davacının murisi eşi ...’nin kendi nam ve hesabına fiili ve gerçek çalışmasının olup olmadığının tespiti için gerekirse Belediye Zabıtası ve Emniyet Müdürlüğü aracılığıyla araştırma yaptırmak, komşu işyeri kayıtlarına geçmiş tanık beyanlarına başvurmak, ilgili odadan üyelik aidatlarının hangi tarihe kadar yatırıldığına ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmek, oda seçimlerine katılıp katılmadığını, katılmış ise hazirun cetvellerinde isminin ve imzasının bulunup bulunmadığını sormak, fiili ve gerçek çalışmasının olduğunun saptanması halinde fuzuli ödemenin terekeye dahil olduğunu gözetmek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu