WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde, ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununa Ek 1 nci Maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma çalışmalarının sonuçlandığı anlaşılmakla sayısallaştırma çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, mahallinde yeniden keşif yapılarak yeni duruma göre dava konusu taşınmazın kamulaştırılan alanının ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden rapor alınarak ve fen bilirkişisi raporundaki yeni değerlere göre heyet raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir....

Devlet Ormanının kadastrosu 1948 yılında kesinleştiği, yörede arazi kadastrosu bu tarihten çok sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddesindeki "Evvelce tesbit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edilir." hükmü gereğince 6831 Sayılı Yasanın 9/7. Maddesi hükmüne göre belirlenerek ......

    Anılan şartnamenin 12. maddesinde sayısallaştırma işleminin yüklenici yani davalının sorumluluğunda olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyulmakla bu ilâmın gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Buna rağmen sözleşme eki teknik şartnamenin 12. maddesi dikkate alınmaksızın karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken iş; sayısallaştırma işleminin davalı yükümlülüğünde olduğunun kabulü ile işin tesliminde davalının gecikmesinin olup olmadığının, varsa uygulanması gereken ceza miktarının bilirkişiden alınacak ek raporla hesaplattırılıp sonucuna göre karar verilmesinden ibaret iken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece yeniden yapılan yargılamanın 02.03.2017 tarihli celsesinde bozmaya uyulmuş ve yeniden yapılan yargılama sonucu 13.12.2011 tarih,2016/791 Esas, 2017/620 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Antalya ili Döşemealtı ilçesi Ekşiler Mahallesi çalışma alanında, 3402 sayılı Kadastro Kanun'un (3403 sayılı Kanun) Ek 1 inci maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma işlemi sırasında, tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan 1551 parsel sayılı 7.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 9736 ada 1 parsel numarasıyla 5.810,00 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda birleşen dosyanın davalısı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan 773 parsel sayılı 12.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 9733 ada ve 3 parsel numarasıyla 9.360,31 metrekare...

        Her ne kadar davacılar vekilince olağanüstü zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşulları gerçekleştiği gerekçesiyle davanın tescil davası olduğu öne sürülmüş ise de dava dilekçesindeki ve yargılama sırasındaki anlatımlardan, usulünce açılmış bir tescil davası bulunmadığı, Hazine'ye husumet yöneltilmesinin davayı tescil davasına dönüştürmeyeceği, Görümlü Köyü Deresor mevkii 966, 974, 977, 978, 980, 992, 993, 996, 997 ve 998 parsel sayılı taşınmazların paftalarında kesinleşen kadastrodan sonra yapılan orman kadastrosu sırasında sayısal kaydırma yapıldığı iddia olunmuş ise de davanın bu hukuki nedene dayanmadığı, davanın bahsi geçen taşınmazların irsen intikal, tapu ve vergi kaydı nedeniyle davacıların zilyet ve tasarruflarında olduğu hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, bir an için davanın tespit sonrası sayısal kaydırma nedenine dayalı olduğu kabul edilse dahi bahsi geçen parseller hakkında orman kadastrosu sırasında işlem yapılmamış olduğu, talebin paftanın düzeltilmesine...

        Maddesine göre düzeltme işlemi yapıldığı, kadastro güncelleme çalışmalarının 18/09/2018 tarihinde kesinleştiği, bu yapılan çalışmaların yasal dayanakları kanunun 22/a uygulaması ve ihaleli işler kontrolü genelgesi ile aynı yasanın 26. ve 27. madde hükümleri olup çalışmanın ana konusu sınır ve sınırlandırma çalışması olduğu, ilk tesis kadastrosu ve güncelleme kadastrosu sırasında yapılan sınırlandırma hatasının düzeltildiği, T2nün davalı olarak hasım gösterilmesinin usul ve esasa aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece "Harita Mühendisinin uygulama kadastro paftası ile tesis kadastrosu paftasının ortofoto ve hava fotoğrafları üzerinde çakıştırılması neticesinde yöntemine uygun şekilde yaptığı uygulama sonucunda, dava konusu taşınmazların ilk tesis kadastrosundaki sınırları ile uygulama kadastrosu çalışmalarında tespit edilen sınırların birbiri ile uyumlu olduğu, ilk tesis kadastrosu sırasındaki kaba hata yapılmadan ölçü, tersimat ve yeniden sayısallaştırma neticesinde parsel köşe noktalarında ortaya çıkacak maksimum konum hatası şeklinde nokta konum hatası oluşabileceği, dava konusu taşınmazların ara sınırında kısmen sabit sınırın bulunduğu ve tespitin buna göre yapıldığı, davacı Hazine parseli aleyhine oluşan 134,68 m2 lik alan farkının ise tecviz sınırları içerisinde kaldığı, dava konusu taşınmazlarla ilgili uygulama kadastrosunun, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi ile bu madde uyarınca 29.11.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe...

        Maddesine göre düzeltme işlemi yapıldığı, kadastro güncelleme çalışmalarının 18/09/2018 tarihinde kesinleştiği, bu yapılan çalışmaların yasal dayanakları kanunun 22/a uygulaması ve ihaleli işler kontrolü genelgesi ile aynı yasanın 26. ve 27. madde hükümleri olup çalışmanın ana konusu sınır ve sınırlandırma çalışması olduğu, ilk tesis kadastrosu ve güncelleme kadastrosu sırasında yapılan sınırlandırma hatasının düzeltildiği, T2nün davalı olarak hasım gösterilmesinin usul ve esasa aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir....

        Mahallesi 36.600,00 m2 yüzölçümlü 339 parsel sayılı taşınmazın 6.100.00 m² lik bölümüne tekabül eden 64/384 oranında hissesini maliklerinden 27.08.2008 tarihinde satın aldığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Aksaray Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan arazi toplulaştırma işlemleri kapsamında 2009 yılında yapılan incelemelerde, taşınmazın pafta kontrolü ve sayısallaştırma kapsamında yüzölçümünün 18.096,88 m2 olması gerektiğinin tespit edildiği ve taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca işlem yapıldığı ve 21.09.2017 tarihinde düzeltme işleminin tapuya tescil edildiği, davacının yapılan bu işlem sonrasında, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini istediği eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

          Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacıların tapu kaydında 165.200 metre kare olarak taşınmazı satın aldıkları, Kadastro Müdürlüğünce arazi toplulaştırma ve TİGH kapsamında 2010 yılında yapılan incelemelerde, taşınmazın pafta kontrolü ve sayısallaştırma kapsamında yüzölçümünün 46284,77 m2 olması gerektiği tespit edilerek, yüzölçümünün düzeltilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca işlem yapıldığı ve 02.07.2012 tarihinde düzeltme işleminin tapuya tescil edildiği, davacının yapılan bu işlem sonrasında, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini istediği eldeki dava 05.07.2013 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu