İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir talep edildiği, ancak Yerel Mahkemece: "1- İcra İflas Kanunu 72. Mad. Gereğince icra takibi başladıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden davacının takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine, 2- 2004 sayılı Yasanın 72/3.maddesi uyarınca dava değerinin % 15'i kadar teminat karşılığında, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ......
Tüm bu açıklamalar kapsamında somut olaya dönüldüğünde; yerel mahkemece verilen "..davacı vekilinin icra dosyasındaki işlemlerin durdurulması, icra dosyasındaki taşınmazın satış işlemlerinin durdurulması, davacının borcu olmadığı halde dairesinin satılmasının engel olunması" yönündeki ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle verilen tedbir kararının İİK’nun 72. maddesine uygun olmasına göre; inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı yanın icra dosyasındaki işlemlerin durdurulması, icra dosyasındaki taşınmazın satış işlemlerinin durdurulması, davacının borcu olmadığı halde dairesinin satılmasının engel olunmasına ilişkin istinaf istemi yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.Davacı vekilinin icra dosyasında muhtemel satış olması halinde paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulması ve davalıya ödeme...
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ihaleden sonra icra takibinin iptal edilmesinin ihalenin feshi nedeni yapılamayacak olmasına, ihale tarihinde satışın durdurulması yönünde verilmiş bir karar bulunmadığının anlaşılmasına, Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2019/154 Talimat sayılı dosyası kapsamında 20/01/2020 tarihli satış kararında 1. Satış günü olarak 25/03/2020, 2....
Şahıslara devrinin, ortaklığın giderilmesi kararı uyarınca satılmasının tedbiren durdurulması talebinde bulunmuştur. Mahkemece, 08/06/2020 tarihli tensip tutanağı ile; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin 3. Kişilere rızai satışın önlenmesi yönünden kabulüne karar verilmiş, ortaklığın giderilmesi kararı uyarınca satışının önlenmesine ilişkin olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamamıştır. Davacı 01/12/2020 tarihli dilekçesi ile yeniden dava konusu taşınmazın ortaklığın giderilmesi ilamına istinaden satışının tedbiren önlenmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece, 30/10/2020 tarihli ara karar ile davacının iş bu talebi hakkında daha önce hüküm kurulduğundan bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ara kararı davacı vekili istinaf etmiş; istinaf dilekçesinde özetle; Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/10/2020 tarih 2020/145 esas sayılı ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligat yapmakla görevli memurun adrese geldiği saatlerde müvekkilinin ikamet adresinde kimsenin bulunmaması nedeniyle muhtara bırakıldığını ve hiçbir bildirici evrakın kapıya yapıştırılmadığını, tebliğ mazbatasında adı yazan Ufuk Peksöz isimli şahısla müvekkilin hiçbir bağlantısının olmadığını, bu kişiyi tanımadığını, tebliğ tarihinin takipten tesadüfen haberdar olduğunu beyan ettiği 30/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, taşınmaz dubleks mesken olup, mahallindeki emsal taşınmazların değerinin 500.000,00- TL olduğunu, kıymet takdiri kesinleşmeden satışın yapılmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kıymet takdirine itiraz, satışın durdurulması ve ihalenin feshi istemine ilişkindir....
Maddesinde belirtilen “uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmüne aykırı olduğu, satışın durdurulmasına ilişkin tedbir kararının dava dışı diğer paydaşların payları üzerinde de sonuç doğuracağı yine kesinleşen ortaklığın giderilmesi kararına rağmen eldeki dosyada, satışın durdurulması suretiyle başka bir mahkeme kararının etkisini ortadan kaldırıcı nitelikte de tedbir kararı verilemeyeceği anlaşılmakla davacı vekilinin satışın durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine" şeklinde karar verildiği, verilen ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dosya içeriğine, davanın niteliğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Bergama 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Şikayet, 27/02/2020 tarihli memur işleminin iptali istemine ilişkindir. 02/03/2005 Tarih 5311 Sayılı Kanunun 24 maddesi ile değişik İİK 363/1 maddesi ile icra mahkemesince verilen kararlardan hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği ve istinaf yoluna başvuru süresi açıkça düzenlenmiştir. 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin...
Maddesi gereğince İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesindir....
Maddelerine istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. 02/03/2005 Tarih 5311 Sayılı Kanunun 24 maddesi ile değişik İİK 363/1 maddesi ile icra mahkemesince verilen kararlardan hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği ve istinaf yoluna başvuru süresi açıkça düzenlenmiştir. 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara...
Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez" düzenlemesinin yer aldığı, bu madde hükmüne göre sicilde tescilli olmayan marka sahiplerine karşı hükümsüzlük davasının açılamayacağı, davacının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ettiği 2017/114570 ve 2017/114572 başvuru numaralı markalar dava tarihi itibariyle davalı adına tescilli olmadığından söz konusu markaların hükümsüzlük davasına konu olamayacağından mahkemece 2017/114570 ve 2017/114572 başvuru numaralı markaların hükümsüzlüğünün tespitine yönelik davanın reddine karar verilmesinde ve davada kendisini vekil ile temsil eden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece “gültekin kahvaltı evi” markasına davalının yaptığı tecavüzün önlenmesi, davacıya ait “gültekin kahvaltı evi” markası kullanılarak yapılan her türlü üretim ve satışın durdurulması yönündeki talep yönünden davalının kullandığı markanın davacı adına tescilli marka ile benzerliğinin bulunup bulunmadığı...