Hukuki tavsif hakime ait olup başvuru tarihi itibarıyla talebin satışın durdurulması niteliğinde olduğu gözetilmelidir. Buna göre, yargılama sırasında ihale gerçekleşmiş olduğundan satışa hazırlık işlemlerindeki usulsüzlükler ihalenin feshi şikayetinde ileri sürülebilir. İhale yapılmadan da ihalenin feshi talep edilemeyeceğine göre konusuz kalan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde isteminin esastan incelenerek ihalenin feshi talebinin reddi ile şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmekte ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile ......
, taşınmazın ve satışın toplam değeri göz önüne alındığında ilan edilen gazetenin tirajının yeterli olmadığını, gerek açık artırma ilanında ve gerekse gazete ilanında elektronik ortamda teklif verme tarihinin belirlenmediğini, taşınmaz üzerinde var olan rüçhanlı alacaklar dikkate alınmadan satış gerçekleştirildiğini ,bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....
Buna göre, icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
durdurulması, üçüncü kişilere devir ve temliğini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK’nun 97. maddesinin 3. ve 4. fıkralarındaki düzenlemeler dikkate alındığında, alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ertelenmesi ya da satışın durdurulması kararının da bulunması gerekir. Somut olayda takibin ya da satışın durdurulması yönünde alınmış bir karar bulunmadığından gecikme tazminatına ilişkin yasal koşulların gerçekleştiği kabul edilemez. Diğer yandan, dava alacaklı tarafından açıldığı için İİK’nun 99. maddesine göre yargılama süresince satış istenemeyecektir. Ne var ki buradaki düzenlemede alacağın tahsilinde yasal bir gecikme söz konusu olacağı için, üçüncü kişiye satışın durması konusunda yükletilebilecek herhangi bir kusur bulunmamaktadır. Bu koşullarda alacaklı lehine, dolayısıyla üçüncü kişi aleyhine tazminata hükmedilmesi de İİK’nun 97/13. maddesi ile getirilen gecikme tazminatı ile ilgili düzenlemenin amacına aykırı düşecektir....
Satış memurluğu tavzih edilen mahkeme kararının temyiz edildiğine dair derkenarı davacı tarafın dosyaya sunduğu mahkemece tavzih işlemlerinin temyiz edilmesi nedeniyle satış işlemlerinin durdurulmasına ilişkin herhangi bir bilgi verilmediği gerekçesi ile satışın durdurulması talebinde bulunduğu ve talebin reddine satış memurluğunca karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ,ayrıca mahkemenin talebin reddine karar verdiğini, mahkemenin davanın reddine karar vermesi üzerinde istinaf yoluna başvurduklarını bu hususların ihalenin feshi sebebi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Mahkemenin ilgili dosyası incelenmesinde ,tavzih kararının satışı durdurmayacağı nedeniyle reddine karar verildiği ,satış memurluğuna sunulan dilekçelerinde (derkenar alınarak) satış memurluğunca mahkemece satışın durdurulması konusunda bir karar verilmediği sürece memurlukça satışın durdurulması mümkün değildir....
çiye ait taşınmazın satılacağının öğrenildiğini, bunun üzerine söz konusu satışın durdurulması ve mağduruyetlerin giderilmesi için taraflar arasında 30.07.2009 tarihli protokol imzalandığını, bu protokole ile, müvekkilleri tarafından 30.000.-TL ödenmesi karşılığında, davalıların alacaklı Halk Leasing A.Ş. ile görüşeceğinin, aldığı parayı oraya ödeyerek satışın durdurulmasını sağlayacağının ve icra dosyasındaki bakiye borcunda davalılar tarafından en geç 10.09.2009 gününe kadar bildirileceğinin ve bildirilen bu bakiyenin müvekkilleri tarafından ödenmesi ile taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılacağı konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalıların protokol ile yüklendikleri edimleri yerine getirmediği gibi taşınmazı da ...'ın satın aldığını, bu nedenle müvekkili tarafından protokolle 10.09.2009 tarihinde ödenmesi kararlaştırılan bakiye borcun yatırılmadığını ileri sürerek; davalı tarafından satın alınan taşınmazın müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline, aksi takdirde de 30.000....
Buna göre İcra Mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000,00 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların satışın durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/01/2017 tarih ve 2016/379 E. 2017/27 Karar sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlu vekili tarafından, şikayetin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25/01/2017 tarihli ek kararı ile istinaf talebinin reddine karar verildiği, istinaf talebinin reddine dair mahkemenin ek kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ......
Hukuk Dairesinin 22/03/2019 tarihli ve 2019/207 Esas, 2019/273 Karar sayılı kararı ile şikayetçinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nin 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği; iş bu karara karşı davalı alacaklı vekilince bu kez temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 02/03/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nin 363/1. maddesi “İcra Mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet...