C- İSTİNAF BAŞVURUSUNDA GÖSTERİLEN NEDENLER: Davalı istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin satışın durdurulmasına yönelik vermiş olduğu ihtiyati tedbir kararının haksız , hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, davacının yaklaşık ispat şartını gerçekleştirmediğini, davacının en başından beri ipotek tesisinden haberdar olduğunu, tesis edilen ipotek tarihinden itibaren yaklaşık 12 yıl geçtiğini, TMK'nun 194. Maddesi uyarınca mahkemenin şikayetin aktif husumet yokluğu sebebiyle reddi yerine esasının incelenerek kabul yönünden hüküm tesis etmesinin isabetsiz olduğunu, bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile, ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak Diyarbakır 9. İcra Dairesinin 2019/206655 E. Sayılı dosyasındaki satışın durdurulması yönündeki kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2022/114 E. 2022/263 K. 29/03/2022 tarihli ilamıyla ihalenin feshedildiğini, aynı gerekçelerle açılan davalar neticesinde verilen farklı kararların hukuki istikrar ile bağdaşmadığını, satışın durdurulması yönünde kesinleşmiş mahkeme kararına uyulmaksızın müvekkili yönünden takibin devam edip esasen satışı durması gereken taşınmazın ihalede satışa çıkarılması hususunun icra müdürlüğüne bildirildiğinde taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, bu sebeplere ek olarak İİK'nun 106....
İlk derece mahkemesi 29/05/2023 tarihli tensip tutanağının 25 nolu ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinden, satışın durdurulması, cebri icra ile satışa engel olunması ve taşınmazlara yeni takyidatların konulmasının engellenmesi sair talebinin reddine karar verdiği, verilen iş bu red kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize geldiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü 2011/9724 E. sayılı dosyasında satışın durdurulması yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığı, iş bu kararın 14/11/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, 12/11/2020 tarihli gerekçeli kararın 19/12/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilince sunulan 29/12/2020 tarihli istinaf dilekçesiyle Erzurum 1. İcra Müdürlüğü 2011/9724 E. Sayılı dosyası üzerinden satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. Davacının üyesi olduğu anlaşılan dava dışı T9 Koop.'ne karşı üyelik kaydı kapsamında Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/22 E. 2019/226 K. Sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu tapu iptal ve tescil istemli davasının kabul edilerek kesinleştiği, Erzurum Palandöken Harput Mah....
Davacı vekili 12.01.2021 tarihli dilekçesinde ise davalı T3’nın diğer davalı T5 aleyhine Antalya Gayrimenkul satış İcra Dairesi’nin 2020/607 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını, mahkemece 20.05.2019 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de bunun cebri satışı engellemeyeceğini belirterek cebri satışın dava sonuna kadar durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
İstinaf incelemesine konu karar, niteliği itibarıyla satış talebinin sürüncemede bırakılmak suretiyle satışın durdurulması işlemine yönelik olup, bu karar yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca kesindir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 24.05.2018 tarih, 2018/9271 esas ve 2018/5123 karar sayılı ilamı ve 12.06.2019 tarih, 2018/7894 esas ve 2019/10065 karar sayılı ilamı, 02/03/2020 tarih, 2019/13969 esas ve 2020/2033 karar sayılı ilamı, 01/06/2021 tarih, 2021/5075 esas ve 2021/5826 karar sayılı ilamı). Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
.-2016/20 K. sayılı dava dosyasında; icra müdürlüğünce satışın durdurulması talebinin reddine dair işlemin iptalini istedikleri, şikayetin reddine karar verilmesi üzerine 04.02.2016 tarihinde kararı temyiz ettikleri, görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK.nun 365. maddesine göre, temyizi kabil olmayan bir şikayete dayalı olarak satış dahil hiçbir icra muamelesinin durmayacağı düzenlemesi karşısında, icra müdürlüğünün 04.02.2016 tarihli satışın devamına ilişkin kararı yerindedir. O halde borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre: Türkiye’de ev eşyalarının tapuya teferruat olarak kaydedilmesinin yaygın bir uygulama olmadığı, borçlu ve üçüncü kişi arasında yapılan işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlem niteliğinde bulunduğu, takibin durdurulması kararı verildiği için tazminata ilişkin koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İİK’nun 97/13. maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ya da satışın ertelenmesine karar verilmesi gerekir....
Bu nedenlerle bu işlemlerin iptaline ilişkin talepler ve buna bağlı olarak öncelikle satış işleminin tedbiren durdurulması talepleri hakkında yargılama yapma yetkisi takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesi olan ... Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 14. İcra Mahkemesince de İİK'nın 4. maddesi gereğince yetkinin kamu düzenine ilişkin olması resen gözönüne alınması gerektiği anlaşıldığından İİK'nın 360. maddesi gereğince, mahkemenin yetkisizliğine, ... İcra Mahkemesi yetkili olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamında davacı vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2014/785 talimat sayılı dosyasında alınan satış kararının usulsüz olduğu belirterek satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İcra İflas Kanununun 160. maddesi “haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış istinabe suretiyle yapılır....
Buna göre İcra Mahkemesince 85.maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....