İcra Müdürlüğü tarafından verilen satış kararında satış ilanının adliye divanhanesi ile ilan panosuna asılmasına karar verildiğini, dosya içerisinde bulunan ilan askı tutanağı ile sadece satış ilanının ilan tahtasına asıldığının zabıt altına alındığını, adliye divanhanesine satış ilanı asılmadığından satışa yeteri kadar iştirak edenin olmadığını, düzeltme satış ilanının adliye divanhanesine asılarak ilanın yapılmadığını, ilanın yapılacağı gazetenin bölgede okunan bir gazete olmadığını ve düzeltme satış ilanının da ayrıca gazetede yayınlanması gerekmekte iken yayınlanmadığını, ihalenin tekemmülü için şart olan “ tellalın üç defa bağırdığına dair el yazısı ile yazılması gereken hususların yazılmadığını, taşınırların muhammen kıymeti ile satış masrafının altında bir bedelle satıldığını,İİK 129 gereğince satış bedelinin taşınırların muhammen kıymeti ile satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi gerektiğini, taşınırların İİK 129. maddesi gereğince satılması gereken bedelden...
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıya otomotiv satış ve servis hizmeti verdiğini, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satış bedelinin noter satış sözleşmesinde belirtilen bedel olduğunu, davacı tarafından daha sonra düzenlediği faturaya KDV ilave ederek daha yüksek bedel tahsiline çalıştığını, noter sözleşmesindeki satış bedeline KDV oranının dahil edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
İİK'nun 106 ve 110. maddelerine göre, menkullerde haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde satış talep edilmezse o ../.. mal üzerindeki haciz kalkar. Satış talebi reddedildiğinden ve bir yıl içinde yeniden satış talep edilmediğinden şikayet olunanın ilk haczi düşmüştür. (HGK. 10.03.2010 gün ve 2010/19-45 Esas, 2010/140 Karar 19. Hukuk Dairesi'nin 05.06.2008 gün ve 2008/4756 Esas, 2008/6197 Karar). Ancak şikayet olunanın satış tarihi itibariyle 26.10.2011 tarihli yeni bir haczi mevcut olup, bir yıllık süre geçmeden satış yapıldığından şikayet olunanın geçerli ilk haczi kabul edilmelidir. Bu tarih ise şikayetçinin ilk haczinden sonradır....
Bunlar satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerdir. Satışı yapılan menkul hakkında, ihaleden önce kendi dosyasından satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan yoktur. Araç takyidat bilgisi incelendiğinde, ihaleye konu araç üzerine .İcra Müdürlüğü'nün 2009/11194, 2009/12621 esas sayılı ve .İcra Müdürlüğü'nün 2009/9558 esas sayılı dosyalarından konulan hacizlerin bulunduğu anlaşılmaktadır.Alacaklı sıfatına haiz olduğunu belirten ......, alacaklı olduğu takip dosyalarından ihale konusu menkul ile ilgili satış istemedikçe, ilgili sayılmayacağından satış kararında satış ilanının tebliğine karar verilen ilgililerden de sayılmaz. Dolayısıyla şikayetçiye satış ilanı tebliği gerekmez....
Uslu'nun Karşı Oy Yazısı: İİK'nun 114. maddesine göre menkul ihalesinde, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değildir. Ancak icra müdürlüğünce bu hususta karar verildiği takdirde tebliğ işleminin geçerli olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda icra müdürlüğü satış kararının 4.bendinde “Yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere bilgi mahiyetinde tebliğine “ şeklinde karar verilmesine rağmen satış ilanın borçluya usulsüz olarak tebliğ edildiği, mahkeme tarafından da usulsüz tebligata dayanarak ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. İcra müdürünün menkul ihalelerinde zorunlu olmamasına rağmen satış ilanının tebliğine karar vermesi halinde artık şikayetçi borçluya satış ilanının tebliğ edilmesi ihalenin geçerlilik şartıdır. Tebligatın bir amacı da bilgilendirmedir, bu nedenle karardaki “bilgi mahiyetinde” ifadesi tebligatın yapılıp yapılmamasının ihaleye etkisi bulunmadığı şeklinde yorumlanamaz....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, sıra cetvelinde 2. sırada yer alan davalı alacaklının taşınmaz satış talebinin 2 yıllık satış süresinin dolmasına 2 gün kala dosyaya eksik satış masrafı yatırmak suretiyle usulsüz yapıldığını ileri sürerek sıra cetvelinde müvekkilinin 3. sıraya, 2. sıradaki davalı alacaklının ise 4. sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, yasal haciz süresi içerisinde usulüne uygun satış talebinde bulunduklarını ve gerekli satış masraflarının yatırıldığını savunarak şikayetin reddini talep etmiştir....
Bu nedenle icra müdürlüğünce satış avansı ile ilgili bir süre verilmemiş ve alacaklı satış talebinden sonra satış avansı yatırmış ise, satış talep tarihi olarak satış avansının yatırıldığı tarihin kabulü zorunludur. Hemen belirtmek gerekir ki, yukarıda değinilen maddelerde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup, mahkeme, satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığını re'sen gözetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın şeklen varlığını sürdüren haciz İcra İflas Kanunu'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir. Somut olayda ihale konusu menkullerin, 09/04/2012 günü haczedildiği, alacaklının 18/09/2012 tarihinde satış talebinde bulunduğu, satış avansının ise 16/09/2013 tarihinde yatırıldığı görülmektedir....
satış bedelinden karşılanacağı belirtilmediğini, satış ilanında ihaleye konu taşınmazın ayırt edici özeliklerine yer verilmediğini, satış yapılırken tellal tarafından üç kez bağırılmayıp ihaleye katılım engellendiğini, fesat karıştırıldığını, ihaleye konu taşınmazın satış masrafları ile birlikte ne kadara ihaleye çıkarıldığı belirtilmeyip tutanaklara yazılmadığını belirterek, Edremit İcra Müdürlüğünün 2019/1962 E sayılı dosyasından yapılan 29.08.2019 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava dilekçesinde davacının, satış ilanında 2 no'lu taşınmaz şeklinde açıklanan taşınmaz için elektronik satış ilanı verilmediğini, satış ilanında sanki 2 ayrı taşınmaz varmış gibi ilan yapıldığını ve iki ayrı saatte satış gerçekleştirildiğini, taşınmazın bir tane olduğunu, taşınmazın müvekkiline miras yoluyla intikal ettiğini, taşınmazdaki hissesinin tek bir satışta ihale edilmesi gerektiğini, satış isteyen alacaklının varlık yönetim şirketi olup, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143/5. maddesi hükmünce KDV ve damga vergisinden istisna olmakla bu hususun satış ilanında belirtilmemiş olmasının ihalenin feshi sebebi olduğunu, taşınmazın ihalesinden KDV alınacağı kabul edilse dahi satış ilanında KDV oranının yanlış ve fazla olarak gösterilmesinin talebi ve talibi azaltacağını, satışın süresinde talep edilmediği gibi satış avanslarının da ödenmediğini, müvekkiline yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünce saat 15.00'te yapılacak satış için ihale katılımcıları listesine...
satış faturaları incelendiğinde idarece belirlenen ocak başı satış fiyatının, davacının fiilen satış yaptığı tüvenan fiyatından daha düşük olduğu anlaşıldığından hukuka uygun olarak tespit edilen ocak başı satış fiyatının iptali istemiyle açılan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir....