Mahkemece dava konusu taşınmazların satış bedellerinin Tekirdağ Aile Mahkemesi'nin 2008/162 Esas sayılı dosyasında verilip, kesinleşecek karara göre Satış Memurluğu'nca taraflara ödenmesine, satış tarihinden önce karar kesinleşmediği takdirde, satış bedellerinin bankada vadeli hesap açılarak, hesap bloke edilerek, sonucuna göre fer'ileriyle beraber taraflara ödenmesi şartıyla ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de adı geçen bağımsız bölümler için Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2008/162 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında mal rejiminden kaynaklı alacak davasının sonucuna göre satış bedellerinin taraflara ödenmesi şartıyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından müvekkili hakkında yürütülen Karaman İcra Müdürlüğünün 2017/9689 sayılı icra takibinde, müvekkiline ait Karaman Merkez Ahiosman Mahallesi 3097 ada 10 parsel 4 nolu bağımsız bölüm taşınmazın 09.05.2023 tarihinde davalı T3 yapılan ihalesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile ihalenin feshi davasının açılmasının gerekli olduğunu, satış kararında taşınmazın satış ilanının adliye ilan panosu, belediye mutad ilan vasıtaları, adalet bakanlığı e-satış portalı ve yerel gazetede yapılmasına karar verildiğini, yerel gazetede ilan yapılmasına karar verilmesine rağmen taşınmazın satışının bu şekilde fiziki yayın yapan gazetede yapılmadığını, satış hazırlıklarının hukuki dayanağının satış kararı olup, satış kararına uygun yürütülmeyen ihalenin feshinin gerektiğini, Adliye ilan parosunda yapılan duyurunun hukuki olarak satış ilanının duyurulması işlevini görmeyecek nitelikte ilan tutanağında "her türlü vasıfları...
Anılan düzenlemeler ve yapılan açıklamalar ışığında somut olayın bu yönden incelenmesinde; Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2020/58 Talimat sayılı icra dosyasında 17/03/2020 tarihli satış kararında birinci satış tarihinin 21/05/2020 , ikinci satış gününün ise 18/06/2020 tarihine bırakılmış olup her iki satış günü de 7226 Sayılı Kanunda ön görülen durma süresi içerisinde kaldığından icra edilememiştir. Bunun üzerine icra müdürlüğünce durma süresinin sonunda resen 24/06/2020 tarihli satış kararı alınarak satış işlemlerine devam edildiği görülmüştür. Söz konusu satış kararında ilanın e-satış portalında yapılmasının yanı sıra adliye ilan panosunda da yapılmasına yönelik karar alındığı görülmüştür. Ancak buna rağmen yazılan müzekkere cevabında iş bu ilanın adliye ilan panosunda yapılmayarak satışa devam edildiği ve sonuçta da taşınmazların birinci artırma tarihi olan 25/08/2020 tarihinde ihale edildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi, UYAP üzerinden getirtilen satış dosyası içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; Keşan İcra Müdürlüğü'nün 2013/7247 esas sayılı dosyasında davalı T7 aleyhine diğer davalı tarafından başlatılan takip ile ilgili olarak alacaklı vekilinin dosya borçlusu T7 Enez Satış Memurluğu'nun 2013/2 Satış dosyasında satış bedeli alacağı olduğundan bu dosyaya haciz müzekkeresi yazılmasını talep ettiği, talep doğrultusunda 17/07/2017 tarihinde haciz müzekkeresi yazıldığı, ancak şikayet dilekçesinde belirtilen Keşan İcra Müdürlüğü'nün 2013/7247 esas sayılı dosyasına satış dosyasından herhangi bir para gönderilmediği görülmüştür....
Numaralı araç satış sözleşmesi kapsamında belirlenen araç satış bedelini 650.000TL olduğunu, .........
yitiren satış belgeleriyle ilgili esas alınan bilgilendirme yönteminin de Yönetmelikte belirtilen "geçerliliğini kaybeden satış belgeleri Kurumun internet sitesinde yayımlanır" kuralının gereğinin yerine getirilmesi anlamına gelmediği anlaşılmaktadır....
Müdürlüğü'nün kaldırılmayan ret kararları karşısında geçerli bir satış talebinden söz edilemeyeceği ve İİK'nın 106. maddesinde belirtilen ... yıllık satış isteme sürelerine riayet edilmemesi nedeniyle haczin düştüğü, sıra cetvelinin .... sırasında yer alan ... .... ... Müdürlüğü'nün 2010/2803 Esas sayılı dosyasında haczin 06.04.2009 tarihinde işlendiği, bu tarihten sonra usulüne uygun şekilde herhangi bir satış talebi olmadığı satış avansının yatırılmadığı, bu takip dosyasıyla ilgili olarak da satış tarihinden itibaren İİK'nın 106. maddesinde belirtilen ... yıllık satış isteme süresine riayet edilmemesi nedeniyle haczin düştüğü, şikayetçinin alacaklı olduğu ... .... ... Müdürlüğü'nün 2011/12955 Esas sayılı dosyasında ise satış tarihi itibariyle geçerli bir haciz bulunduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile ... .... ... Müdürlüğü'nün 2011/660 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen 09.08.2012 tarihli sıra cetvelinin iptaline, şikayetçinin alacaklı sıfatını taşıdığı ... .... ......
Satış ilanının yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; Satış kararında; "Adana yerel il düzeyinde bir gazetede yayınlattırmak suretiyle yapılmasına" karar verilmiştir. İİK'nun 114/2 maddesinde "İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmıyacağı icra memurluğunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, satış ilanının satış kararına uygun olarak Çukurova Press gazetesinde 10/06/2021 tarihinde yayınlandığı, dava konusu taşınmazın değeri ve otel fabrika gibi ülkenin her yerinden alıcısı çıkabilecek taşınmazlardan olmadığı anlaşıldığından satış ilanının yerel gazetede yayınlanmasının taraf menfaatlerine uygun olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca satış ilanının Sarıçam Belediyesinin ilan panosuna asıldığına yönelik tutanağın dosyada bulunduğu görüldüğünden satış ilanının şekline ve yapılışına yönelik istinaf sebebi yerinde değildir....
Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nispi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580; K.1997/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda da, dava konusu satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın bu metoda göre belirlenmesi gereklidir....
Az da olsa satış avansının yatırılmış olması halinde, usule uygun satış talebi yapılmış sayılır. İİK'nun 110. maddesi hükmüne göre, satış talebi yapıldığında, icra müdürünün alacaklıdan satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerekir. İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansı depo edilmez ise, anılan hüküm gereği haciz kalkar. Kanunda icra müdürünün ne kadarlık bir sürede satış avansı olarak yatırılması gereken miktarı belirleyeceği hususu yazılı değildir. Bu nedenle icra müdürlüğünce satış avansı ile ilgili bir süre verilmemiş ve alacaklı satış talebinden sonra satış avansı yatırmış ise, satış talep tarihi olarak satış avansının yatırıldığı tarihin kabulü zorunludur. .... İcra Müdürlüğü’nün 2011/1792 Esas sayılı dosyasında, şikayete konu taşınmaz üzerine 12.09.2012 tarihinde haciz konulmuştur....