Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının, kendisine ait olan ... plakalı aracı noter satış sözleşmesi ile davalıya sattığını, satış bedelinin ödenmediğini, satış bedelinin tahsili için İzmir 26. İcra Müdürlüğünün .../......

    Davacı taraf, dava dilekçesinde taşınmazın satış bedeli olarak davalı tarafa 7.080.000 TL ödendiğini ileri sürmüştür.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davaya konu taşınmazın satış bedelinin 9.660.000 TL olduğu belirtilmiş ve bu miktar üzerinden değerlendirme yapılarak satış bedelinin işlemiş faiziyle birlikte dava tarihinde 65.917,80 TL ye ulaştığı bildirilmiştir. Buna göre; mahkemece, davacı tarafın talebi aşılarak hüküm verilmiş olup, bu durum usul ve yasaya aykırıdır(HMK. md. 26) Öte yandan; davacı taraf, taşınmazın satış bedeli olan 7.080.000 TL yi 24 ayrı senet ile ödediğini ileri sürmüş, davalı taraf ise satış bedelinin ödenmediğini savunmuştur....

      Somut olayda; satışı yapan talimat icra dairesi 20.08.2015 tarihli satış kararında; yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere tebliğine karar vermiş olup tebligat yapılamaması halinde satışın yapılmasına şeklinde bir hüküm de bulunmadığından, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshini isteyen borçlu tüzel kişi .......'ne satış ilanının usulüne uygun olarak tebliği zorunlu olacaktır. O halde mahkemece icra müdürlüğünce hazırlanan satış kararı doğrultusunda şikayetçiye satış ilanı tebliği zorunlu olduğundan ve dosyada şikayetçiye yapılmış bir tebligat bulunmadığından şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar vermek gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Satış işleminin dayanağı, .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/1792 Esas sayılı 18.12.2012 tarihli ortaklığın satış yoluyla giderilmesi ilamı olup, satış memurluğunca satışın ilama uygun olarak gerçekleştirilmesi gerekir. İlamın karar tarihinden sonra taşınmaz üzerine tesis edilen ayni hak, haciz vs. satışa engel olmayıp, ancak satıştan sonra paraların paylaştırılması safhasında nazara alınacak hususlardır. Aksinin kabulü halinde kesinleşmiş mahkeme ilamının infazını imkansız hale getirir. Bu nedenle satış memurluğunca satış talebinin yerine getirilmemesi ilama ve yasaya aykırı olup, mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          Somut olayda, şikayet olunan alacaklı tarafından bir yıllık kanuni süre içinde satış istendiği, satış avansının ... ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin .... ve 61. maddesinde belirlendiği şekilde para olarak yatırıldığı, ... Müdürlüğü'nün taşınmazın kıymet takdirinin yapılmadığı gerekçesiyle satış talebini reddettiği dosya kapsamı ile sabittir. Sayın çoğunluk; ... Müdürlüğü'nün ret kararının şikayet yolu ile ... hakimi huzuruna getirilmemesi nedeniyle satış isteminin geçersiz olduğunu, bu nedenle de haczin düştüğünü kabul etmektedir. İİK'nın 106. maddesi ile alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması amaçlanmıştır. Bu amaca uygun olarak alacaklı tarafından satış talebinde bulunulmuş, avans da yatırılmıştır. Satış talebinin red gerekçesi kıymet takdirinin yapılmamış olmasıdır.Bu red kararının, anılan yasal düzenlemeye uygun olan satış talebindeki haklılığı ortadan kaldıran bir karar niteliğinde bulunmadığını kabul etmek gerekir....

            İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İpsala ilçesi, Hacıköy 117 parsel sayılı taşınmazın Satış Memurluğunda açık arttırmaya çıktığını, ilk satış günü ihaleye katılan olmadığını, ikinci satış günü Satış Memurluğuna müracaat edildiğinde satış olmayacağı bildirildiğinden satış yerinden ayrıldığını, taşınmazın ikinci satış günü 05/08/2014 tarihinde 17.050,00 TL'ye davalıya ihale edildiğini öğrendiğini, yapılan sat ışın yasaya ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek, davalıya yapılan ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

            Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmeli, bu sürelerden sonra ise, satış talebini reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tâbidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı,s.520). Somut olayda, taşınmaza icra dosyasından 26.02.2013 tarihinde haciz şerhinin konulduğu, 02.01.2014 tarihinde alacaklının satış talebinde bulunduğu, 06.01.2014 tarihinde 20.000 TL satış avansının dosyaya yatırıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, alacaklı tarafından 1 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek, bir miktar satış avansının da dosyaya yatırıldığı anlaşıldığından İİK'nun 106-110. maddelerinde öngörülen sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır....

              Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerine 03/03/2014 tarihinde haciz konulmuş olup, alacaklı vekili 11/07/2014 tarihli dilekçesiyle satış avansının dosyaya depo edilmesini talep etmiş, ancak bu tarihte dosyaya az da olsa satış avansı yatırmamıştır. Ayrıca alacaklı vekilinin 11/07/2014 tarihli dilekçesinde satış talebinin bulunmadığı, "satış kararı verilen taşınmazla ilgili uygun görülecek satış avansının dosyaya depo edilmesini" talep ettiği, icra dosyasının incelenmesinde ise, şikayet tarihinden önce alacaklı tarafın satış talebinin ve icra müdürlüğünce verilmiş bir satış kararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle süresinde satış avansının yatırılarak geçerli bir satış talebinde bulunulmadığından şikayetin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Dairemizce, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşılmakla şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

                Az da olsa satış avansının yatırılmış olması halinde, usule uygun satış talebi yapılmış sayılır. İİK'nun 110. maddesi hükmüne göre, satış talebi yapıldığında, icra müdürünün, alacaklıdan, satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerekir. İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansı depo edilmez ise, anılan hüküm gereği haciz kalkar. Kanunda icra müdürünün, ne kadarlık bir sürede satış avansı olarak yatırılması gereken miktarı belirleyeceği hususu yazılı değildir. Bu nedenle, icra müdürlüğünce, satış avansı ile ilgili bir süre verilmemiş ve alacaklı satış talebinden sonra satış avansı yatırmış ise, satış talep tarihi olarak satış avansının yatırıldığı tarihin kabulü zorunludur. ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/792 Esas sayılı dosyasında, şikayete konu taşınmaz üzerine alacaklı tarafından 09.04.2010 tarihinde haciz konulduğu görülmektedir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2018/82 Talimat sayılı dosyasına satış talimatı gönderildiğini, satış ilanının hazırlandığını ve satış gününün verildiğini, davacı borçlunun satış ilanının iptali ve yapılacak satışın durdurulması için şikayette bulunduğunu, yerel mahkemece yapılan yargılama ile davacının iddiaları yerinde görülmeyerek şikayetin reddine karar verildiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı borçluya 27.12.2019 günü yapılan ilk tebliğde satış gününün 27.01.2020 olarak, 30.12.2019 günü yapılan ikinci tebligatta aynı yerin satış gününün 18.02.2020 olarak yazıldığı iddiasına ilişkin olarak gözetilmesi gereken hususlar olduğunu 27.12.2019 tarihinde hazırlanan satış ilanında tayin olunan satış gününün satış ilanının tebliği için kanunda aranan yasal 30 günlük süreye yetişmeyeceğinin açık olduğunu, yeniden alınan 30.12.2019 tarihli satış kararıyla birinci satış gününün 18.02.2020 olarak tayin edildiğini, ilk alınan satış kararında ki satış tarihinin düzeltilerek yeniden...

                  UYAP Entegrasyonu