Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin bu davadan önce ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/575 esas sayılı dosyası ile 12.11.2001 tarihinde taraflardan davalı ... tarafından davacı ... Orcan aleyhine satış vaadi sözleşmesine dayanarak fereğa icbar ve tescil davası açılmıştır. Davacı ... bu dosyaya verdiği cevap dilekçelerin de de bu dosyada ileri sürdüğü iddiaları aynen tekrarlayarak hisseli satışın mümkün olmadığından sözleşmenin geçersizliğini öne sürmüştür. Satıs vaadi sözleşmesinin iptali için açılan davada dayanılan hususlar daha önce tescil davasında da savunma olarak ileri surülmüştür. Olayda dayanılan hususların o davada mahkemece incelenmesi ve karara bağlanması mümkün olduğundan ayrı bir iptal davası açılmasında hukuki yarar yoktur. Davada hukuki yarar dava şartlarından olduğundan, mahkemece re'sen gözönünde bulundurulmalıdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı davacının hile ile sözleşme düzenlediğini, davacı hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunduğunu, satış vaadi sözleşmesinin iptali istemli dava açtığını, sonuçlarının beklenmesi ile davanın reddini savunmuştur....

      Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; asıl dava satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davalı-birleştirilen davacılar satış vaadi sözleşmesinin vekilleri Mehmet Karabacak tarafından muvazaalı olarak davacı-birleştirilen davacıların murisi ... ile el ve işbirliği içinde bulunularak yapıldığını ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece, yukarıda değinilen ilkelere göre vekilin vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığının araştırılması, tarafların delillerinin toplanması, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının saptanması halinde sözleşmenin iptal edilmesi gerekirken noksan inceleme ve araştırmayla hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

        Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince, davacı ile davalı, dava konusu 194 parsel sayılı taşınmazın maliki olan kök muris Yusuf Durmaz’ın mirasçıları olup satış vaadi sözleşmesi elbirliği malikleri arasında yapılmıştır. Satış vaadine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin davalarda elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davanın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olmasına göre, temyiz inceleme görevi, dosyanın Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne ait olup, dosya içinde Yüksek 13. Hukuk Dairesinin uyuşmazlığın şirket ortaklığından kaynaklandığı gerekçesiyle gönderme kararının bulunmasına ve davaya konu uyuşmazlığın tarafların şirket ortaklığına ilişkin bulunmamasına göre, görevli Daire'nin belirlenmesi amacıyla dosyanın Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleşen davacılar vekili tarafından davalı ... aleyhine 18.07.2007 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 13.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, satış vaadi sözleşmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuş, birleştirilen davalarında ise 8.09.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali isteminde bulunmuştur....

              Davalı vekili, davalı ile davacı arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunu, davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan bedelin nakden alındığını, asli müdahil ... ile yapılan satış vaadi sözleşmesinin asli müdahil tarafından davalıya baskı ile imzalatıldığını beyan etmiştir....

                Mahkemece, yolsuz olduğu iddia edilen şerhin kaldırılması için, öncelikle bu şerhin dayanağı olan araç satış sözleşmesinin iptalinin talep edilmesi gerektiği, satış işleminin iptaline ilişkin davanın ise, sözleşmenin tarafları olan ... ve ... aleyhine açılacak dava ile mümkün olduğu, dava ve birleşen davada ise satış sözleşmesinin tarafı olan ... davalı olarak yer almadığından, dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen davada davacı "usulsüz vekalete dayalı araç satış işlemine istinaden konulan trafik tescil belgesindeki şerhin iptali, şerh içermeyen şekilde yeniden düzenlenmesini" talep etmiştir. Tescil belgesindeki "...'...

                  Davacı, davalının, 25.05.1993 tarihli, 24606 yevmiyeli düzenleme şeklinde satış vaadi senediyle 418 ada 89 parsel sayılı taşınmazdaki 1.kat, 3 No’lu bağımsız bölümü kendisine satmayı vaad ve taahhüt ettiğini, satış bedelini ödediğini, ancak davalının tapuda ferağ vermeye yanaşmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin teminat amacıyla yapıldığını, davalıya olan borcunu inkar etmediğini, birikmiş faiziyle en kısa zamanda ödeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu iptali ve tescil, satış vaadi sözleşmesinin feshi ve iptali Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, satış vaadi sözleşmesinin feshi ve iptali davasının reddine dair ......

                      UYAP Entegrasyonu