"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl dava, şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleştirilen dava ise tapu tahsis belgeli taşınmaz hakkında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle satış vaadi sözleşmesinin iptali isteminin incelenmesi gerekmektedir. Dairemizce satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davalar incelenmekte olup, sözleşmenin iptali istemine ilişkin davaların ise 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk dairesine ait bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle satış vaadi sözleşmesinin iptali hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....
Başkonsolosluğunun 08.02.1992 tarihli vekaletnamesi ile davalının eşi olan oğlunu vekil tayin ettiğini, ancak oğlunun anılan vekaletname ile çekişme konusu taşınmaz için davalı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali için dava açtığını, ancak talebi olmamasına rağmen bedelin tarafına ödenmesine hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine de davalının kendisine satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açtığını, davanın kabul edildiğini ve kesinleştiğini, 1988 yılında beyin felci geçirdiğini, vekaletname tarihinde ehliyetsiz olduğunu, vekaletnamenin ve sözleşmenin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak verilen tescil kararının da geçersiz olduğunu ileri sürerek 08.02.1992 tarihli vekaletnamenin iptaline, geçersiz vekaletnameye dayanılarak yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve tapu kaydının iptali ile adına...
Mahkemece, davanın kabulüne, satış sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 35.000 TL'nin iadesi karşılığında taşınmazın davalıya intikalinin sağlanmasına, tapu sicil müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre satıcı davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalılardan satın aldığı taşınmazın yüzölçümünün eksik olması nedeniyle satış sözleşmesinin iptali için eldeki davayı açmıştır. Dava dilekçesinde tapu sicil müdürlüğü davalı gösterilmediği halde mahkemenin ara kararı doğrultusunda davacı tarafça davaya dahili için tebligat çıkartılmış bilahare tapu sicil müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2002 tarihinde verdiği dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalılar ... ve ... vekilinin 09.05.2003 tarihinde verdiği dilekçeler ile karşı dava olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, birleştirilen davada davacı vekilinin 25.06.2004 tarihinde verdiği dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davada davanın kabulüne, karşı davanın reddine, birleştirilen davada davanın kabulüne dair verilen 18.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı- karşı davacılar ... , ......
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak mirasbırakan ...’nın 2173 ada 16 parsel sayılı taşınmazının Ümraniye Belediyesinin 14.12.2004 tarih ve 6124 sayılı encümen kararı ile davalılar adına tescil edildiğini, encümen kararının yasal dayanağını mirasbırakan Bektaş ile davalılardan ... ve ... arasında yapılan 26.03.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesinin oluşturduğunu, oysa ki taraflar arasında böyle bir satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmediğini, bahse konu satış vaadi sözleşmesinin sahte olduğunu, davalıların dava konusu yeri yolsuz olarak edindiklerini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar ... ve ..., ortak mirasbırakan ... ile aralarında yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunu, sözleşme kapsamında belirlenen bedelin mirasbırakana ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Birleştirilen diğer davalarda ise, satış vaadi sözleşmesinin mülkiyeti nakil borçlusunun mirasçıları, asıl davada davacının dayandığı sözleşmelerinin muvazaalı olarak düzenlendiğini ileri sürerek, iptalini istemişlerdir. Mahkemece, asıl dava ve davacı H...S..’nun tescil istemli birleştirilen davasının reddine; satış vaadi sözleşmesinin iptali istemi içeren birleştirilen davanın kabulü ile sözleşmenin iptaline; satış vaadi sözleşmesinin iptali istemi içeren birleştirilen diğer davaların ise, sözleşmenin iptaline karar verilmiş olmakla konusuz kaldıklarından karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacılar H.. S... ve N... S.. vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl ve birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen diğer davalar ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar-birleştirilen dava davalıları vekili tarafından, davalılar-birleştirilen dava davacıları aleyhine 12.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-karşı davalılar ... vd. vekili ile davalı-birleştirilen dava davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemlerine ilişkindir....
Bilirkişinin tespiti bu olmakla birlikte araç satış bedeline karşılık olmak üzere davalı tarafından düzenlenen ve aslı davacı vekili tarafından mahkeme kasasında saklanmak üzere teslim edilen bono incelendiğinde, bu bononun araç satış işlemi nedeniyle oluşan davalı borcunun ödenmesi amacıyla davacıya verildiği, 04/05/2017 tarihli araç satış sözleşmesinin 2.sayfasında bononun bütün unsurları belirtilmiş olup bu unsurların davacı tarafından dosyamıza teslim edilen bono ile tamamen uyuştuğu görülmüş, bono aslı halen davacının elinde olduğu için bono bedelinin ödenmediği, bu durumda araç devir sözleşmesi nedeniyle davalının üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı tarafından düzenlenen ve 09/10/2020 tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen davalının araç satış bedelini helen de ödemediği gibi, aracı da davacıya iade etmediği için davacı yönünden araç satış sözleşmesinin iptali koşullarının gerçekleştiği, bedeli ödenmediği halde davalı adına trafikte tescili yapılan araçla...
nin 26.8.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmaz üzerindeki iki daireyi diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğulları olan davacı ... ile davalı ...'a devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu belirterek muris ile davalı ... arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptali ile taşınmazın 146/175 hissesinin mirasçıların miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir....