Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile ...’in yaptırdıklarını, 1961 yılında yapılan bir satış işleminin bulunmadığını, kadastro sırasında satış gibi gösterilen işlemin aslında bağış olduğunu, adına tespit ve tescil yapılan ...’nın kadastrodan sonra vefat ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazlarda gerçekte miras bırakanlar ... ile ...’ye ait olması gereken payların davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar Cevabı: 5....

    A.Ş. arasında düzenlenen 25/10/2015 tarih ve İD 203483 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 11.424,00-TL bedelli 39 adet senedin geçersizliğiyle davacının bu senetler dolayısıyla davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      A.Ş. arasında düzenlenen 30/08/2015 tarih ve İD 202857 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 11.250,00-TL bedelli 2 adet senetler dolayısıyla davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 30.08.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        Mahkemece, Davanın KABULÜ'NE, 03/05/2015 tarih ve İD 200887 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin geçersizliğine, sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 16.000,00-TL bedelli 25 adet senetler dolayısıyla davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 03.05.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, sözleşme sebebiyle düzenlenen 25 adet senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          a vekaleten yaptığını, müvekkilinin taşınmazı satmak istediğinde 2005 yılında yapılan resmi satış işleminin tapuya işlenmediğini öğrendiklerini, davalı ...’e vekaleten satış işlemini yapan ... ile davacının satış akdinin memur huzurunda imzalandığını ancak kütükte tapunun ... adına olduğu, yapılan işlemlerde bir kısım tapu memurlarının kusurlu olduğunu beyanla söz konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle tespiti ve tapu kütüğüne takyidatlarından arındırılmış olarak tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili; idareye yöneltilebilecek bir husumet bulunmadığını, davacının iddia ettiği hususların resmi senetler ile desteklenmesi halinde kaydın düzeltilmesine yönelik talep konusunda bir diyeceklerinin olmadığını ancak aksi konudaki taleplerin reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Ayni hakların doğumu için tescil zorunludur....

            a vekaleten yaptığını, müvekkilinin taşınmazı satmak istediğinde 2005 yılında yapılan resmi satış işleminin tapuya işlenmediğini öğrendiklerini, davalı ...’e vekaleten satış işlemini yapan ...ile davacının satış akdinin memur huzurunda imzalandığını ancak kütükte tapunun ... adına olduğu, yapılan işlemlerde bir kısım tapu memurlarının kusurlu olduğunu beyanla söz konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle tespiti ve tapu kütüğüne takyidatlarından arındırılmış olarak tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili; idareye yöneltilebilecek bir husumet bulunmadığını, davacının iddia ettiği hususların resmi senetler ile desteklenmesi halinde kaydın düzeltilmesine yönelik talep konusunda bir diyeceklerinin olmadığını ancak aksi konudaki taleplerin reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ayni hakların doğumu için tescil zorunludur....

              Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Ancak, hiç kuşkusuz bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışlarının yapılması, devredilmesi veya bölünmez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümünün rehni olanaklıdır. Keza, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımı ile hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları ve devretmeleri de mümkündür. Buna ilave olarak paydaşlar, kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir ve devredebilir....

                Davacılar tarafından; tapu maliki ve sözleşme borçluları aleyhine, TMK 713/2. maddesine göre ve terditli olarak satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikincil olarak tazminat davası açılmış olup yapılan yargılama neticesinde mahkemece yazılı gerekçeyle aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; satış vaadi sözleşmesine dayalı açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olarak TMK'nın 713/2. maddesi hükmü uyarınca yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle aktif husumet ehliyeti yokluğu gerekçesiyle verilen davanın reddi yönündeki karar doğru görülmemiştir. Öte yandan; davacıların, kayıt maliki olmayan ancak satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan ... ve ...'nın mirasçılarından ikincil olarak tazminat talepleri de bulunmaktadır. Satış vaadi sözleşmesi, buna dayanan tarafa kişisel hak sağlar....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleşen davacılar vekili tarafından davalı ... aleyhine 18.07.2007 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 13.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, satış vaadi sözleşmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuş, birleştirilen davalarında ise 8.09.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali isteminde bulunmuştur....

                    Davalılar karşı davalarında, satış vaadi sözleşmesinin tapusuz bir taşınmaza ilişkin olduğunu, tapusuz taşınmazlar için taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılamayacağını, bu nedenle geçersiz olduğunu, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptalini olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, asıl dava kabule edilerek 199 ve 341 parsellerdeki davalılar murisi olan ... ... adına kayıtlı 5/15’... hissenin iptali ile bu payın davacı adına tesciline, karşı davanın da kısmen kabulü ile satış bedelinin güncelleştirilmiş değeri olan 8.149,71 TL’nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ve karşı davacılar temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu