Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, araç satış sözleşmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 29.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, mülkiyeti muhafaza sözleşmesinin feshi ile davalı adına olan araç kaydının iptali ve davacı adına tescili, aracın kaydına konulan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Davacı adına tescili talep edilen, mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla davalıya satışı yapılan aracın satış senedinde gösterilen satış bedeli 55.000,00 TL'dir. satış bedeli aynı zamanda dava değeridir. Dava açılırken dava değeri olarak gösterilen 1.000,00 TL üzerinden 44,40 TL peşin nispi harç alınmış, satış senedinde aracın satış bedeli olarak gösterilen 55.000,00 TL. üzerinden alınması gereken binde 68,31 oranında nispi harcın 1/4'üne isabet eden 939,26 TL'den, dava açılırken yatırılan 44,40 TL. mahsup edilmek suretiyle bakiye 894,86 TL. eksik harcın tamamlattırılmadığı görülmüştür. Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz....

    Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davacı murisi babası ... ile davalılar...ve ... arasında yapılan 13.12.1971 ve 25.08.1972 tarihli satış vaadi sözleşmelerine dayanarak sözleşmede belirtilen 846 ada 51 parseldeki davalılara isabet eden miras paylarının iptali ile muris ... mirasçıları adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davaya konu 846 ada 51 parselin İsa ... adına kayıtlı bulunduğu ve taşınmazın ölü olan bu kişinin mirasçıları arasında iştirak hükümleri gereğince mirasçılara geçtiği ve henüz iştirake ilişkin mülkiyetin çözülmediği kabullenilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, yasal biçimine uygun olarak düzenlendiği anlaşılan 13.12.1971 ve 25.08.1972 tarihli sözleşmelere dayanmıştır....

      Olayımıza gelince; dava konusu taşınmazın paydaşlarından davalılar İsmail ve ... vekili taşınmaz üzerindeki dört katlı binanın müvekkilleri tarafından yapıldığını belirterek mülkiyetin tespiti için dava açacaklarını, süre verilmesini talep etmiş, mahkemece 18/05/2011 tarihli celsede davalılar vekiline muhtesatın tespiti davası açmak üzere süre verilmesine şeklinde ara kararı oluşturulmuş, ancak kararda HUMK.'nun 567. maddesi hükmü uyarınca 10 günlük sürenin verilmediği görülmüştür. Davalılar vekili tarafından 01.08.2011 tarihinde ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesine muhtesatın tespiti davası açılmış olup, mahkemece bu davanın HUMK.'nun 567.maddesinde öngörülen süre içinde açılmadığı gerekçesiyle bekletici mesele yapılmasına karar verilmemiş ise de anılan madde hükmü hakimin taraflara süre vermesi hallerinde uygulanır. Davalılara mülkiyetin tespiti davası açmak üzere bir süre verilmediğine göre bu davanın süresinde açılmadığından sözedilemez....

        Noterliği'nin 29/11/2017 tarihli, 39580 yevmiye numaralı mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin yasanın aradığı koşulları taşıdığı, sözleşmenin devralanın yerleşim yeri noterliğindeki özel sicile tescil edilerek yapıldığı, iş bu sözleşmenin özelliğine göre; mülkiyetin satıcı üzerinde kalıp alıcıya geçmeyeceği, alıcının ancak satış bedelinin tamamını ödedikten sonra mülkiyet hakkına sahip olabileceği, dolayısıyla iş bu davaya konu uyuşmazlığın çözümünde asıl meselenin satış bedelinin ödenip ödenmediğinin tespiti noktasında olduğu, öncelikle dava dilekçesi ekinde sunulan Yeğenbey Vergi Dairesinin 20/07/2017 tarihli makbuzunda aracın vergi borçlarının davacı tarafından ödendiği bildirilmiş ise de; bu makbuzun sözleşmenin düzenlendiği tarihten önceki bir tarihe ilişkin olduğu görülmekle değerlendirmeye esas alınmadığı, davacı vekiline mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinde yer alan 29/11/2017 tanzim tarihli, 30/06/2018 vade tarihli, 50.000,00 TL bedelli senedin...

        Bu sözleşmede, eser sözleşmesinin konusu olan inşaat yapma edimi ile taşınmaz satım sözleşmesindeki mülkiyetin nakli borcu bir araya gelmektedir. Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan ... iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut bulunmamaktadır....

          Nitekim bu husus Türk Medeni Kanununun 705/2 maddesinde "ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" şeklinde ifade edilmiştir. Somut olayda, TMK'nun 705. maddesi gereğince Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/262 Esas, 2010/195 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın mülkiyeti satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan davalıya geçmiş olup, mahkeme kararı tapuya tescil edilmediğinden tasarruf işlemlerinin yapılması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 301/1. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesi ve karar kesinleştikten sonra dava konusu talep hakkında karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.03.2013 gün ve 2012/6-855 Esas, 2013/376 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; "önalım hakkı"nı düzenleyen ilgili maddelerde hep "satış"tan bahsedilmekte, önalım hakkının payın satışı ile doğacağı vurgulanmaktadır. Öteki deyişle, önalım hakkının kullanılabilmesi için satış sözleşmesinin geçerli olarak kurulması yeterli olup payın davalı adına tapuda tescilini beklemeye gerek bulunmamaktadır. Nitekim YHGK'nun 06.02.1957 gün ve 1957/6-1-6 sayılı kararında da aynı husus kabul edilmiştir. Somut olaya gelince; önalım hakkına konu edilen payın ilişkin bulunduğu 101 ada 14 parselde kayıtlı 9-15 ve 17. nolu bağımsız bölümlerle ilgili 1/4 hisse 29.06.2007 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...'a satışı vaad edilmiş ve... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/267 Esas, 2013/148 Karar sayılı 05.04.2013 günlü ilamı ile davalı ... adına hükmen tescil kararı verilmiştir....

              Mahkemece, DAVANIN KABULÜ ile; Taraflar arasında akdedilen 30/11/2013 tarih ve 12438 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve davacının sözleşme nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, Davacı tarafından davalıya ödenen 4.050,00-TL satış bedeli'nin davalı ... ... Termal Sağlık Turizm A.Ş.'den dava tarihi olan 26/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 30.11.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

                Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile, taraflar arasında imzalanan 22/11/2015 tarih ve İD203968 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, bu sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen borç senetlerinden dolayı davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 22.11.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu