Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile davalılardan ...ve ...arasındaki 28.04.2005 tarihli «satış sözleşmesi »başlıklı akit taşınmaz satımına ilişkin değil, şahsi hakkın temlikine dairdir. Borçlar Kanunun 162 ve 163. maddeleri uyarınca alacağın temliki sözleşmesinin yazılı yapılmış olması geçerliliği için yeterlidir. Mahkemenin yanılgılı değerlendirmeyle satışın Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanunun 213. maddelerine uygun yapılmadığını belirterek hükme gerekçe yapması açıklanan nedenle yasaya uygun düşmemiştir. Ancak; davacının sözleşmenin kurulduğu tarihte satış bedeli olarak yaptığı ödemenin teminatı olan senedi icra takibine konu yaparak satış bedelini geri istemesi onun temlik sözleşmesinden eylemli olarak döndüğünü gösterir. Temlik sözleşmesinden dönen alacaklı sözleşmeden döndüğü tarihten sonraki borçlu edimlerinin yerine getirilmesini ondan istemeyeceği gibi dönme işleminden önce yerine getirilen edimlerin iadesini de isteme hakkına sahiptir....

    KARAR TARİHİ : 23.12.2021 Taraflar arasındaki davada Ankara 11.Tüketici ve Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, devremülk satış sözleşmesinin ve sözleşmeye istinaden düzelenen bonoların iptali, alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir. Ankara 11.Tüketici Mahkemesince; davalılardan ... ......'...

      Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı adına ruhsatlı olan iş makinesini tarafların vekilleri aracılığıyla Adana 14. Noterliği'nin 29/01/2013 tarih ve 03350 yevmiye nolu iş makinesi satış sözleşmesi ile satın aldığını ve zilyetliğini de aynı gün aldığını, mülkiyetin müvekkiline geçmesine rağmen davalının dava dışı Göker Hepbildik'in kendisine verdiği bir çekin karşılığının olmadığını, dolandırıldığını belirterek, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin bedeli nakit ve peşin olarak davalının vekiline ödediğini ileri sürerek, iş makinesinin müvekkilinin mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Satıştan sonra 28.8.1989 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında dava konusu taşınmazın yarı payı ... mirascıları adına tescil edildiğinden davacı 15.2.1987 tarihli harici satış sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmış , davası Akseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/ 43 Esas 2003/41 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğinden, son çare olarak binanın bulunduğu yerin mülkiyetini temliken tescil yolu ile edinmek için eldeki davayı açmıştır. Az yukarıda açıklandığı üzere, Medeni Kanunun 724. maddesi uyarınca tescile hak kazanabilmek için 5.7.1944 tarih 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi binayı kendi malzemesi ile yapan kişinin, inşaatın başlangıcından bitimine kadar iyi niyetli olması ve mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi (subjektif koşul), yapının dava tarihine göre hesaplanacak değerinin zemin değerinden fazla olası (objektif koşul) gerekir....

            İcra Müdürlüğünün 2014/10896 sayılı takip dosyasına konu yapılan 20.06.2012 tarihli toplam 36 adet bonoların İPTALİNE, 400,00 TL peşinatın davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen davalı ... yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talep ile diğer davalı yönünden reddine dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğunu, ...'...

                nün şahsi kefaletinin alındığını, anılan senetlerin bir kısmının ödendiğini, geriye kalan senetlerin ödenmesinin mümkün olmadığını, bunun sonucunda satış sözleşmesine konu aracın satıcı davalıya iade edildiğini, b kapsamda dava dışı alıcı şirket yetkilisi sıfatıyla davacının o tarihteki eşi ... tarafından aracın, noterde vekalet verilmek suretiyle satıcı davalı şirkete devrinin sağlanmak suretiyle iadesinin sağlandığını, akabinde de 24/06/2014 tarihinde ... ünvanlı şirkete satıldığını, satış sözleşmesinin 7.maddesinde satış sözleşmesinin feshi halinde tarafların birbirinden aldıklarını geri vermekle yükümlü olduklarının kararlaştırıldığını, ancak bu hükme ve satış sözleşmesinin konusunu oluşturan aracın davalıya iade edilmesine rağmen, davalının iade etmekle yükümlü olduğu bedelsiz hale gelen 7 adet senet yönünden davacıya karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında icra takibine girişildiğini, davacının takibe konu yapılan senetlerden...

                  Eldeki davada, davacı istemi mülkiyetin tespiti ve şartları oluştuğunda tescil istemlerine ilişkindir. 24.04.1978 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti ya da irtifakı kurulmadan önce bağımsız bölüme ilişkin ve arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız eş deyişle arsa değeri belirlenmiş veya belirlenmemiş olarak noterlerde yapılan satış vaadi sözleşmelerinin geçerli olduğu kabul edilmiştir....

                    Mahkeme, yargılama sırasında satıcı davacı -//- tarafından sunulan mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesinin, alıcının yerleşim yeri noterliğindeki özel sicile tescil edilip edilmediğini kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Somut olayda bu yükümlülük yerine getirilmemiştir. Bu açıklamalara göre, davaya konu ... plaka numaralı aracın mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışına ilişkin, Bursa 13. Noterliği'nin 18.02.2013 tarihli ve 2013/6356 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Mülkiyetin Saklı Tutulması Kaydıyla Satış Sözleşmesinin, alıcı ...'in, sözleşme tarihi itibariyle belirlenecek olan yerleşim yeri noterliğindeki özel sicile tescil edilip edilmediğinin, Mahkemece kendiliğinden araştırılarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik araştırmayla yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu