Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şasi numaralı ) araç için yapılan tamir bedelinin - aracın iadesi ile satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olduğu, satış sözleşmesi nedeni ile aarcın satış anında ayıplı olduu iddiası ile satış sonrası yapılan tamirat bedelinden kaynaklanan alacaklar için özel olarak düzenlenmiş bir yetki kuralının bulunmadığı, genel yetki kuralının ise HMK.nun 6.maddesinde, genel yetkili mahkemenin, "davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi" olduğu, davalı tarafından süresinde Çaycuma mahkemelerinin yetkili olduğuna dair ilk itirazda bulunduğu davalının ikemetgah ve tebligat adreslerinin Çaycuma olduğu anlaşılmakla, Adana mahkemelerinin yetkisiz ve genel yetki kuralınca ve davalı tarafından yapılan seçim nedeni ile Çaycuma Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) yetkili olduğu anlaşılmış, davanın mahkememizin yetkisizliği nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine, (mahkememizin yetkisizliğine) yetkili mahkemenin Çaycuma Nöbetçi...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortaklığın satış yolu ile giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine, satış bedelinin icra takip dosyasındaki borca yetecek kısmının dosyaya gönderilmesine, bakiyesinin payları oranında taraflara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş olup duruşma istemi pul yokluğu nedeniyle reddedilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalılardan ...'in Avukat ...'a vekalet verip vermediğinin ve varsa vekaletname aslının veya onaylı suretinin dosyaya getirtilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Limited Şirketinden almış olduğu 2014 model Nissan marka aracın gizli ayıplı olduğunu, durumun ihtarname ile yasal süresinde davalılara bildirildiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile aracın davalılara iadesi ve araç bedelinin davalılardan tahsiline, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, araç satış sözleşmesinin feshine, ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç bedeli olan 61.563,26 TL nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışı nedeni ile sözleşmenin feshi ile araç bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davalı tarafından noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacıya satılan aracın ayıplı olduğu iddiası ile satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davanın, niteliğine göre; temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 18.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece dava kesin hüküm nedeniyle reddedilmiş ise de, Zeytinburnu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/36 esas ve 383 karar sayılı ilamı ile davacı, 21.11.2001 tarihinde açtığı davada, satış bedelinin uyarlanmasını, olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile yaptığı ödemelerin iadesini talep etmiş, mahkemece 12.1.2005 tarihinde kesinleşen kararla uyarlama talebinin vazgeçme nedeniyle reddine, sözleşmenin feshi isteminin reddine karar verilmiş, ödenen satış bedelinin iadesi hakkında hüküm kurulmamıştır. Buna göre tarafları ve dava konusu aynı ancak dava sebepleri farklıdır. Eldeki davada davacı, taşınmazın 3.kişiye satılması nedeniyle akdin ifası imkansız hale geldiğinden ödediği satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsiline talep hakkına sahiptir. Mahkemece, işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

            Ancak-----plakalı otomobilin işbu dava ikame edildikten sonra 28.08.2020 tarhinde karıştığı kazada pert olması nedeniyle 17.02.2021 trihinde dava ıslah edilerek aracın ile değiştirilmesi veya satış bedelinin iadesi yerine---- filtrenin üretimden kaynaklı gizli ayıplı olması nedeniyle belirlenecek satış bedelinden indirimin satış tarihi 18.11.2016 itibariyle avans ile tahsili talep edilmiştir....

              . maddesi uyarınca cihazın iadesi ile bedelinin faizi ile birlikte iadesini talep ettiğini, bu hususta davalı şirkete 21.02.2018 tarihli Noter ihtarnamesi keşide edildiğini ancak ihtarname gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediğini beyan ederek; davaya konu ayıplı malın davalı şirkete iadesi ve satış bedeli ile birlikte yapmış olduğu masrafların faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir....

                Tece Köyü ... parselde E blok 5 nolu meskenin davalı (...) adına kayıtlı tapusunun iptali ile önceki malik ve davacıların murisi Hakkı oğlu 1961 doğumlu ... adına tapuya tesciline" karar verilmiş, karar 25.02.2009 tarihinde onanmak suretiyle kesinleşmiş, ihale alıcısı da 13.04.2012 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak ödemiş olduğu ihale bedelinin alacaklıdan istenmesini talep etmiş, müdürlükçe talep kabul edilerek alacaklıya gönderilen muhtıra ile ihale bedelinin dosyaya iadesi istenmiştir. Takip sırasında dava konusu taşınmaz üzerine, 04.12.2003 tarih ve 8119 yevmiye no ile alacaklı lehine haciz tesis edilmiştir. Alacaklı, cebri icra marifeti ile satış yaptırmış ve ihale kesinleşmiştir. İhale bedelinin alacaklıya ödenmesi yasal ve yerindedir. Bu aşamadan sonra genel mahkeme tarafından, ihale alıcısı adına tescil edilen tapunun iptaline karar verilmiş olması, ihale bedelinin dosyaya iadesi sonucunu doğurmaz....

                  Mahkemece, satış sözleşmesinde satış bedelinin belirtilmediği, kasko bedelinin satış değeri olarak alınamayacağı, bu durumda satış bedelini ispat yükünün davacıda olduğu ancak davacının satış bedeli ve ödenen tutarın miktarı hususunda delil sunmadığı buna göre satış bedelinin davalının kabul ettiği 37,500 TL olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaya konu malın kullanımından kaynaklı kira bedeli talebi yönünden ise birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, asıl dosya davacısı tarafından asıl dava yönünden temyiz edilmiştir. 1-Davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dosyadaki bilgi ve belgeler ile resmi satış senedi hükmünde olan noterlik belgesinde dava konusu aracın kasko bedelinin 55.700,00 TL olarak gösterildiği ve bedelle ilgili açıklamalar bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca bu belgenin aksine araç satış bedelinin 37,500 TL olduğunu ileri süren davalı bu hususu ispatla yükümlüdür....

                    Şti. adına tescil edilmiş ise de, şirket tüzel kişiliği tarafından yapılmış bir satış sözleşmesi bulunmadığı gibi şirket hesabına yatırılan satış bedeli de olmadığına, dosyadaki bilgi ve belgelere göre satış bedelinin davalılardan ... hesabına banka kanalı ile havale edildiği anlaşıldığına, davalı şirketlerin satış sözleşmesinde taraf olmaması nedeniyle satış bedelinin iadesinden sorumlu tutulamayacağına göre, mahkemece açıklanan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı-karşı davalılar vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 179,45 TL'nin temyiz eden davacı ve karşı davalılardan alınmasına 11.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu