Davacı 1.10.2007 tarihinde İzmir Bornova 1.noterliğince düzenlenen araç satış sözleşmesi ile davalıdan dava konusu aracı satın aldığını aracın 28.9 2010 tarihinde aracın pert duruma düştüğünü öğrendiğini aracın ayıplı olması nedeniyle zararın giderilmesi için davalı hakkında icra takibi başlattığını, ancak davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı BK 207.maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle davanın reddini istemiş, 2012/25643-2013/1879 mahkemece BK.207.maddesine göre'' ayıp daha sonra ortaya çıksa bile zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davayı reddetmiştir. Davacı, satıma konu aracın pert olmasına karşın bu hususun kendisinden gözlenerek satın aldığını, ancak ayıbın daha sonra ortaya çıktığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davanın bu niteliği itibariyle BK'nun 207.maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; satışa konu malların ayıplı olduğu konusunda ispat yükünün bunu iddia eden satın alan davacı tarafta bulunduğu, ancak bu hususun ispatlanamadığı gibi, alınan bilirkişi raporunda sorunun ürünün halı sahaya uygulanırken yanlış uygulanmasından kaynaklandığının tespit edildiği, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalı şirketten 4.000,00 TL bedelle, teşhir ürünü olan bir koltuk takımı aldığını, fakat üründe yırtık, sökük ve çizikler olduğunu, davalı şirkete durumu bildirdiği halde üründeki ayıbın giderilmediğini ileri sürerek ayıplı ürün bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı ürün bedelinin iadesine ilişkindir. Davacı ayıplı ürün bedelinin tahsilini istemiş, davalı ihbar sürelerine uyulmadığını savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile ayıplı ürün bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yargılama aşamasında mahkemece, teknik bilirkişiden rapor alınmış ve bilirkişi raporu benimsenmişse de 4077 sayılı Yasa hükümlerine göre açık ve gizli ayıpların süresinde yapılıp yapılmadığı tartışılmamış ve bu konuda yeterli gerekçe oluşturulmamıştır....
oluşturduğu da göz önüne alınarak davacının sözleşmeden dönme talebinde haklı olduğu (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkememizce; bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak davacınının sunmuş olduğu davalı tarafından üretildiği iddia edilen ürünlere ait resimler ile daha önce dosyaya sunulmuş olan davacının üretmiş olduğu ürünlere ait resimlerin ve davalı tarafından tasarım tescil belgesi de sunulduğu takdirde bu belgenin de eklenerek; incelenerek her iki ürünler arasında iltibas olup olmadığının (birbirinin taklidi olup olmadığının) tayin ve tespiti için İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir. Alınan 25/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından üretilen VİVA İkili koltuk ile ... Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından üretilen SAFİR ikili koltuk birbirinin aynı olduğu, VİVA ve SAFİR koltuk oturma grubu görsel, fonksiyonel ve işlevsel olarak aynı olduğu, aralarında hiçbir farkın olmadığının görüldüğü bildirilmiştir....
Dava, davacı tarafça davalı ... ...’tan satın alınan telefonun ayıplı olduğu iddiasıyla ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, dosyamız elektrik- elektronik mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu temin edilmiştir....
Vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; haksiz fiilin şartlarının uyuşmazlıkta mevcut olmadığını, dava konusu araçta meydana gelen herhangi bir zararın söz konusu olmadığını, müvekkilinin söz konusu servis işlemleri nedeniyle kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin aracın üreticisi konumunda bulunmadığını, müvekkili şirkete gerek malın ayıplı olduğu noktasında gerekse araç servis işlemleri nedeniyle kusurun izafe edilemeyeceğini ve husumet yöneltilemeyeceğini, araçta satımdan sonra müvekkili şirketin aracın değerini kaybetmesine neden olacak hiçbir fiilinin bulunmadığını bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, satın alınan araçtaki arızaların ayıp olması ve bu ayıbın tamiri sonrası araçta meydana gelen değer kaybının davalılardan tahsili istemine ilişkindir....
'in işlettiği kuaför salonunda kullanılmak üzere davalı şirketten satın aldığı aletlerin hile ile piyasadaki muadillerinden iki katı fiyatından daha yüksek bedelle satıldığını, olayda gabin durumunun gerçekleştiğini, ikinci el cihazlar olmaları nedeniyle fiilen ve fiziken ayıplı olduklarını bu nedenle satış akdinin feshinin bildirildiğini iddia ederek, 3.000 TL nakit bedelin, 12.09.2011 keşide tarihli 5.000 TL bedelli çekin, 24 adet her biri 2.000 TL bedelli toplam 48.000 TL'lik ve 2.400 TL bedelli bir adet senedin iadesi ile Eylül 2010 tarihinde satın alınan cihazlar için fazladan yapılan toplam 27.500 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında, davacı ...'...
TTK'nın 23. maddesi yollaması ile TBK'nın 227. maddesinde malın ayıplı olması halinde alıcıya seçimlik haklar tanınmış, buna göre, alıcının isterse sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim, ücretsiz onarım, ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi hakları tanınmıştır. Davacı tarafça satın alınan iş makinesinin 4 adet lastiğinin ayıplı olduğuna ilişkin garanti süresi içerisinde açılan davada yaptırılan teknik inceleme sonucunda dava konusu lastiklerin gizli ayıplı olduğu ve davacının süresinde yaptığı ihbar ve değiştirme istemi ile lastikleri kullanmaya zorlanılmayacağı anlaşılmakla davacının dava konusu lastiklerin ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Davacı yan dava dilekçesinde davalı ile aralarında uzun süredir devam eden ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketten ham madde olarak -----malzemesi alındığını, aralarındaki anlaşma uyarınca davalı şirketten ---- değişik tarihlerde satın aldıklarını ve alınan malzemenin ürünlerin üretim aşamasında ürünün son şeklini almasını sağlamak amacıyla kullanıldığını, davalıdan alınan ------ile üretilen ürünlerin ihraç edilip iç piyasaya satıldığını, bu şekilde davalıdan alınan malzeme ile --- tarihleri arasında üretim yapıldığını, toplam ---kullanıldığını, ---- tarihinde gelen müşteri şikayeti üzerine ürün incelemesi yapıldığında davalıdan ----- tarihleri arasında alınan -------malzemesinin içinden değişik boyutlarda ----- çıktığının belirlendiğini, bu konuda rapor düzenlenerek davalıya gizli-ayıplı mal bildiriminde bulunulduğunu, davalıdan satın alınan ham madde üretim aşamasında stabilizatör olarak kullanıldığından içeriğinin incelenmesinin teknik ve uzmanlık isteyen bir konu olduğunu, olağan...