kayıp olgusuna yol açtığını beyan ederek malların alıcısına teslim edilmemesi ve kaybolmasından dolayı müvekkilinin uğradığı faturada yazılı toplam 97.537TL mal bedeli ile ihracat sebebiyle 13.650TL KDV iadesinden mahrum olması sebebiyle bu bedelin ve ayrıca ticari itibarının ve ilişkilerinin zedelenmesi sebebiyle 5.000TL manevi tazminat olmak üzere toplam 116.187TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, davacının uğradığı zarar olan 2468,10 YTL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının manevi tazminat istemi ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu araçtaki boya atmaları ve paslanmaların üretim hatasından kaynaklandığı ve aracın gizli ayıplı olduğu, yargılama sırasında da alınan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Davacı süresi içinde davalılara ayıp ihbarında bulunarak, aracın yenisiyle değiştirilmesini istemiş, sonuç alamayınca ... bu davayı açmıştır....
İlk derece mahkemesince maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden ise davacının manevi tazminata uğradığına dair herhangi bir delil sunamaması, zarara uğradığını ispat edememesi nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin manevi tazminatın reddi yönündeki kararına karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 114/2 maddesi yollamasıyla sözleşmelerde de uygulanması gereken 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır....
Dava haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi), isme saldırı (Türk Medeni Kanunu’nun 26. maddesi), nişan bozulması (Türk Medeni Kanunu’nun 121. maddesi), evlenmenin feshi (Türk Medeni Kanunu’nun 158. maddesi), bedensel zarar ve ölüme neden olma (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl davada; nişanın bozulması nedeniyle 5000 TL manevi tazminat, birleşen davada ise nişan hediyelerinin iadesi, olmadığı takdirde karşılığı olan 4300 TL'nin karşılıklı olarak tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl dava olan manevi tazminat davasının reddi, birleşen nişan hediyelerinin iadesi davasının kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1122 E sayılı dosyasının dosyasına konulması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
değerlendirmeyle, davacının manevi tazminat talebi hakkında bozmaya uygun şekilde red kararı verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
gerçek zarar olmasına göre aynen kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca araca haksız ve hukuka aykırı olarak el konulması ve yaklaşık 10 yıl davacı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak suçlanmış olması nedeni ile 10.000TL manevi tazminat talep ettiklerini, talebe konu tazminatların tamamına haksız el koyma tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep ettiklerini, beyanla; 20.000TL maddi tazminat, 10.000TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000TL tazminatın haksız el koyma tarihi olan 28.01.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, 12.03.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu 8.411,85 Euro bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 18.12.2013 tarihli yazıda, 16, 146, 166 parsellerin yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı belirtilmiştir....
"İçtihat Metni" Dava, taraflar arasında akdedilen 14/01/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile alacak talebine ilişkin olarak açılan davada Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 20....
İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı takibinde 35.000,00 TL tahsil etmek sureti ile haksız yere zenginleştiği ileri sürülerek ödenen bedelin iadesi talep edilmiş ise de, ... 21. İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı takibin dayanağı ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...Esas sayılı ilamı olup, ilama dayalı alacak nedeni ile sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı olarak talepte bulunulamayacağından bu yöndeki talebin reddine hükmedilmiştir. Davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı olmadığından manevi tazminat talebi yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....