WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davalı şirket tarafından düzenlenen umre seyahatinin iptal edilmesi nedeniyle, umre seyahatine katılmak için davacı tarafından ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

Taraflar arasında 30/06/2012 tarihli satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, akdin feshi ve ibraname başlıklı belge ile söz konusu sözleşmenin feshedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından yapılan ödemeden, iadesi gereken tutara ve davacıya yapılan ödemenin miktarına ilişkindir....

    Davalı, inşaatı bitirmeye çalıştıklarını, davacının bir tazminat talep edemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş, karar dairemizce onanmış, davalı bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Davacı, davalıdan işyeri satın aldığını, inşaatın bitirilmediği gibi, iskan ruhsatı da alınmadığını ileri sürerek değer farkını istemiş, mahkemece de bu yönde karar verilmiştir. Oysa Davanın dayanağı, Borçlar Kanunu'nun 217. maddesi delaletiyle BK.nun 202. maddesidir. Buna göre, "Satıcının tekeffülü altındaki satılanın ayıbı anlaşıldığı zaman alıcı muhayerdir; Dilerse satılanı redde hazır olduğunu beyanla satımın fesh edilmesini, dilerse, satılanı alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde zemenin tenzil olunmasını dava eder. Hakim, alıcının satılanı ret davası üzerine hal icabı satımın feshini muhik göstermiyorsa zemenin tensili ile iktifa edebilir....

      Somut olayda, kiralananı kanalizasyon suyunun basmasından kaynaklanan manevi zarar istenilmiştir . Bu olay , iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen BK’nun 49. (TBK 58) maddesine göre kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığından, bu eyleme dair manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, manevi tazminat isteminin kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince , davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Taraflar arasındaki asıl davada elatmanın önlenmesi; birleştirilen davada TMK'nın 724. maddesi gereğince temliken tescil, ikinci kademede bedelin iadesi ve manevi tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16/03/2022 gün ve 2021/2612 Esas, 2022/2058 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı- birleştirilen davada davalı ile davalılar- birleştirilen davada davacılar vekili (katılma yolu ile) tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

          Davacı, davalı ile evleneceği inancıyla nişanlılık döneminde maliki olduğu 14 numaralı bağımsız bölümü davalıya satış suretiyle devrettiğini, diğer yandan nişanlılık döneminde davalıya birtakım maddi yardımlarda da bulunduğunu, ancak davalının temlik sonrasında kendisinden ayrıldığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini,olmadığı takdirde bedelin iadesi ve uğramış olduğu manevi zararın tazmini için şimdilik 30.000,00 TL tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise davacı ile iki yıl boyunca aynı ev içerisinde yaşadıklarını, bu süreçte davacının bakımını üstlendiği için çekişme konusu taşınmazın bağışlandığını, davacının haksız eylemleri nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını ve süreçte manevi olarak zarara uğradığını ileri sürerek, 5.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

            Somut olayda; Dava nispi harca tabi olmasına rağmen, davacı yalnızca 30.000 TL tazminat bedeli ve 11.000 TL kira iadesi olarak 41.000 TL dava değeri göstererek peşin harç yatırmış, szöleşmenin feshi nedeniyle 1 yıllık kira tutarı ve 40.000 TL tutarındaki senet yönünden peşin harç yatırmamıştır....

              Taraflar davacılara ait 2/3 payın 250 000 USD ye davalıya satımı için 24.3.2004 tarihli harici sözleşme ile anlaşmış iseler de, 15.4.2004 tarihinde yapılan tapu devrinde sadece 200.000,00 YTL ye satımın gerçekleştiği, davacıların da satım bedeli olarak sadece 200 000 YTL aldıklarını kabul ettikleri, açılan şufa davasında satım bedelinin 200.000,00 YTL olduğunun kabul edilerek mahkemece harç ve masraflar 2009/3588-9229 ile 203 000 YTL nin şufa bedeli olarak ödenmesine karar verildiği görülmektedir. Davalı, satım bedeli olarak 250 000 USD ödediğini, tapudaki bedelin kasten düşük gösterildiğini ileri sürerek aradaki farkın tahsili için davaya konu icra takibini yaptığını bildirmektedir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; kimse kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunamaz. Davalı, tapuda gösterdiği bedel üzerinden yapılan satımın sonuçlarına katlanmak zorundadır....

                Davacı,satım bedeli olarak 28.000 YTL ödediğini,tapudaki bedelin kasten düşük gösterildiğini ileri sürerek satış bedeli ve tapuda yapılan harcama bedelinin tahsilini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de;Kimse kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunamaz.davacı,tapuda gösterdiği bedel üzerinden yapılan satımın sonuçlarına katlanmak zorundadır.Hal böyle olunca mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir. 2-Bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Manevi tazminat bir olay sebebiyle duyulan manevi üzüntü ve zararın mümkün olduğu ölçüde giderilmesidir. Amaç, zarara uğrayanda bir huzur hissi vermektir. Bu nedenle manevi tazminat ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır.5 yıldızlı otelde konaklayacakları taahhüdü nedeniyle paket tur sözleşmesi imzalayan,bu hususta yakın arkadaşlarını da sözleşme yapmaları için ikna eden ve tatil için kısa bir süre kala davalının taahhüdüne uymayıp 4 yıldızlı tesiste rezervasyon yapması nedeniyle başka bir yerde tatil yapmak zorunda kalan davacıların manevi olarak üzüntü ve sıkıntı yaşadıklarının kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu