Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden ise davacının manevi tazminata uğradığına dair herhangi bir delil sunamaması, zarara uğradığını ispat edememesi nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin manevi tazminatın reddi yönündeki kararına karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 114/2 maddesi yollamasıyla sözleşmelerde de uygulanması gereken 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/689 Esas KARAR NO : 2022/231 DAVA : satımın feshi ve satım bedelinin iadesi DAVA TARİHİ : 30/12/2020 KARAR TARİHİ : 17/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan satımın feshi ve satım bedelinin iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili Mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaptığı araştırmalar ve davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde; teknik özellikleri davalıya ait web sayfasında ve tanıtım broşürlerinde belirtilen "... Maske Otomatı ve Paketleme Makinesi" imali ve satışı hususunda 24.06.2020 tarihinde anlaşmaya varıldığını, davalı ile yapılan anlaşmaya istinaden, taraflarınca imali gerçekleştirilen "... Maske Otomatı ve Paketleme Makinesi'" nin, müvekkiline en geç 31.07.2020 +/- 5 gün içerisinde teslim edilmesi hususunda anlaşıldığını ve bu kapsamda müvekkilinin söz konusu makinenin leasing sözleşmesi kapsamında temininin sağlanması amacıyla ......

    Plakaya ait davacı tarafından fatura kesilmediğinin, davacı sözleşmenin feshi ile sözleşme kapsamındaki faaliyetler için kiraladığını iddia ettiğini, araçlara ait kiralama sözleşmesini feshetmesi sebebi ile fesih tazminatlarının davalı tarafından karşılanmasının iddia edildiğini, ancak sunulan delillerden davacının araç kiralama sözleşmesinin feshi ile ödemek zorunda kaldığı miktarların tespitine dair delilin tespit edilmediğini, davalının kiralanan araçların sözleşmesinin erken feshi sebebi ile ödenmesi gereken tazminat bedelinden sorumlu olduğu kabul edilse bile davacının tazminat bedelini ispat etmeden davalıya rücu etmesi olanağı bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir....

      değerlendirmeyle, davacının manevi tazminat talebi hakkında bozmaya uygun şekilde red kararı verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni" Dava, taraflar arasında akdedilen 14/01/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile alacak talebine ilişkin olarak açılan davada Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 20....

          Davacı, 12.03.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu 8.411,85 Euro bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 18.12.2013 tarihli yazıda, 16, 146, 166 parsellerin yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı belirtilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5.Tüketici ve ... 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah. sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ...1. Tüketici Mahkemesi ve ... 3....

                gerçek zarar olmasına göre aynen kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca araca haksız ve hukuka aykırı olarak el konulması ve yaklaşık 10 yıl davacı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak suçlanmış olması nedeni ile 10.000TL manevi tazminat talep ettiklerini, talebe konu tazminatların tamamına haksız el koyma tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep ettiklerini, beyanla; 20.000TL maddi tazminat, 10.000TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000TL tazminatın haksız el koyma tarihi olan 28.01.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Dava haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi), isme saldırı (Türk Medeni Kanunu’nun 26. maddesi), nişan bozulması (Türk Medeni Kanunu’nun 121. maddesi), evlenmenin feshi (Türk Medeni Kanunu’nun 158. maddesi), bedensel zarar ve ölüme neden olma (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47....

                UYAP Entegrasyonu