ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine...
Ve Tic. A.Ş adına Aslı Saadet Dumanlı ile müvekkili şirket adına Dursun Kaboğlu arasında imzalanan teslim tutanağında da aracın arızasının giderilmediği belirtilmiş ve imza altına alındığını açıklanan nedenlerle ayıplı çıkan malın ayıpsız sıfır kilometre araç ile değiştirilmesi, bu durumun mümkün olmaması halinde aracın satış tarihindeki bedelini davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, aracın ayıplı olmasından dolayı kullanılamadığı ve 3. Şahıslardan belgeli araçların kiralandığını ve birtakım masraflar yapıldığı, bu masraflardan doğan 15.000,00 TL maddi ve 25,000,00 TL manevi zararın davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davalılarca temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 2016/22702 E. - 2019/3579 K. sayılı ilamıyla kararın bozulmasına karar verilmiştir....
koruma kanuna aykırı şekilde ayıplı malın ayıbını gizlemesi, ayıplı mal satması nedeni ile ayıplı malın iadesine, yenisi ile değiştirilmesine olmadığı takdirde ödediği 9.500TL' nin 25/10/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine, masrafların tahsiline, ayıplı malın davalıya iadesine, müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan 26/03/2009 tarihli faturayla Aircool marka klima aldığını, klimanın 21/07/2010 tarihinde arızalanması sebebiyle teknik servis çağrıldığını, teknik "servis tarafından komprasör arızalı firmadan talep edilip yenisiyle değiştirilecek" yazılı tutanak düzenlendiğini, bugüne kadar beklenen parçanın gönderilmediğini belirterek, 30 gün içerisinde tamir edilip teslim edilmeyen ve garanti kapsamında olan ürünün ayıplı olmasından dolayı davalıdan fatura bedeli olan 3.798,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tacir olduğunu, yargılama yapma görevinin genel mahkemeye ait olduğunu, ayrıca kendilerinin sadece satıcı firma olduklarını, garanti yükümlülüğünün satılan malın ithalatçısı olan ... ve Mühendislik A.Ş.'ye ait olduğunu, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, otomasyon kaynak makinasının ayıplı olduğu, ayıbın kaynak torcunun ayıplı olmasından kaynaklandığı, bunun imalat hatası olduğu, ayıbın giderilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan aldığı endüstriyel kaynak makinasının ayıplı olduğu iddiası ile malın iadesi karşılığında bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece bir makine mühendisinden alınan rapora göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de bilirkişi raporu ve mahkemece yapılan tahkikat yeterli değildir....
tarafından belirlenen 27.000,00-TL ve aracın devrinin almak için yaptığı masrafları davalıdan talep edebileceği, davacının 27.000,00-TL maddi tazminat talep ettiği, davacının maddi tazminat talebinin ve aracın fiilen el konulduğu tarihten itibaren avans faizi işletilmesine, manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı ve katılma yoluyla davalı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Manevi tazminat talep edilebilmesi için davacının kişisel haklarına hukuka aykırı bir şekilde tecavüzün varlığından sözetmek gerekir. Somut olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek mahkemece manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Alıcı gözden geçirmeyi ve makul sürede bildirim yapmayı ihmal ederse satılan üzerindeki ayıbı kabul etmiş sayılacağını, böylelikle satıcının ayıptan doğan sorumluluğu ortadan kalkmış olacağını, ancak Borçlar Kanunundan farklı olarak Türk Ticaret Kanunu madde 23/c uyarınca ticari satış sözleşmelerinde malın ayıplı olması halinde alıcı iki gün içerisinde ihbarda bulunmalıdır ve ihbar içerisinde ayıbın çeşidinin ne olduğu açıkça belirtilmesi gerektiğini, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223'üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır....
DELİLLER :--- tarihli satış ve servis formu, --------- örneği, Bilirkişi raporu, Fotoğraflar , dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217-231 maddelerinde düzenlenen Ayıplı Mal nedeniyle sözleşmeden dönme, malın misliyle değiştirilmesi veya onarım bedeli (Ticari Satıma Konu Malın İadesinden Kaynaklanan Alacak) istemine ilişkindir. Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut ve toplanan deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış, son duruşmaya katılan davacı vekilinin beyan ve talepleri dinlenerek yargılama bitirilmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır....