Davacı davaya konu ürünlerin ayıplı olması nedeniyle dava dışı müşterisi nezdinde ticari itibar kaybettiğini ve manevi zarara uğradığını ileri sürmüş ve bu nedenle manevi tazminat talep etmiş ise de, ayıplı mal satışı nedeniyle sadece davacının mal varlığının zarara uğradığı, kişilik haklarının zedelenmesinin söz konusu olmadığı, manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davacının manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı taraf, satılanın ayıplı olması nedeniyle ödeme amacıyla verdiği çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Öğretide ayıp satılanda, hasarın geçtiği anda, vaad edilen nitelikleri bir diğer ifade ile bulunması gereken bir özelliğin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bir kusurun ya da eksikliğin bulunması ya da dürüstlük kuralı gereğince ondan beklenen lüzumlu vasıfları taşımaması hali olarak tanımlanmakta ve maddi, hukuki ya da ekonomik ayıp şeklinde sınıflandırılmaktadır. Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır(Yargıtay HGK'nın 24.05.2017 tarih, 2017/19- 1633 E.- 2017/1013 K. Sayılı kararı)....
Mahkemece, uyuşmazlığın 4077 sayılı TKHK'dan kaynaklanan (malın ayıplı olması) bir uyuşmazlık olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı taraftan satın alınan makinenin ayıplı olduğunu belirterek ödenen bedelin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun birinci maddesinde belirtilen amaçlar ile mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” Hükmüne yer verilmiştir....
raporunda hem bilet adedi hem de bilet bedelleri eksik tespit edildiğini, dava dilekçe ekinde söz konusu belgeler okunaklı bir şekilde tarama yapılarak gönderildiği, Mahkemece ve bilirkişi tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgeler tam ve gereği gibi dikkate alınmadan maddi tazminat hesaplaması yapıldığını, buna dair tablo daha önce dosyaya ekleri ile birlikte sunulduğunu, -Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararında maddi tazminat taleplerinin kısmen reddine ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair kararın kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın değer kaybı bedeli, hasar nedeniyle oluşan maddi tazminat ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır(Yargıtay HGK'nın 24.05.2017 tarih, 2017/19-1633 E.- 2017/1013 K. Sayılı kararı). Ayıba karşı tekeffül borcu, satılan şeyde satıcı tarafından zikir ve vaat edilen vasıfların bulunmamasından veya satılan şeyin değerini yahut akit gereğince ondan beklenen faydaları azaltan veya kaldıran noksanları bulunmasından satıcının sorumlu tutulmasını ifade eder. Satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun doğabilmesi için ayıbın sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olması, ayıbın önemli olması, alıcının sözleşmenin kurulduğu anda ayıbın varlığından haberdar olmaması ve en nihayetinden alıcının kendisine düşen muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekir. Aksi halde satılan, alıcı tarafından mevcut haliyle kabul edilmiş sayılır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 23/1-c maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Ayıba karşı tekeffül borcu, satılan şeyde satıcı tarafından zikir ve vaat edilen vasıfların bulunmamasından veya satılan şeyin değerini yahut akit gereğince ondan beklenen faydaları azaltan veya kaldıran noksanları bulunmasından satıcının sorumlu tutulmasını ifade eder. Satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun doğabilmesi için ayıbın sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olması, ayıbın önemli olması, alıcının sözleşmenin kurulduğu anda ayıbın varlığından haberdar olmaması ve en nihayetinden alıcının kendisine düşen muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekir. Aksi halde satılan, alıcı tarafından mevcut haliyle kabul edilmiş sayılır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 23/1- c maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Davalı ...A.Ş. vekili; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 2 yıl geçtikten sonra ayıptan sorumlu olunmayacağını, mevcut durumun ayıp olarak değerlendirilemeyeceğini, manevi tazminat yönünden eksik ve maddi tazminat yönünden hükmedilmesi gereken vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Davalı...A.Ş. vekili; ithalatçı olduğundan maddi tazminattan sorumlu tutulamayacağını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, aracın ayıplı olmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, varsayımsal sonuca dayandığını, aracın neden arızalandığına dair inceleme yapılmadığını, manevi ve maddi tazminat yönünden vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir. 2....
Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki yönlüdür. Somut olayda, kiralananı kanalizasyon suyunun basmasından kaynaklanan manevi zarar istenilmiştir . Bu olay , iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen BK’nun 49. (TBK 58) maddesine göre kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığından, bu eyleme dair manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, manevi tazminat isteminin kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
husumete yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, gizli ayıplı malın ayıptan ari misli ile değiştirilmesi ve tazminat istemine ilişkindir....