BK'nun 189 maddesinin birinci bendinde, "satıcı, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satımın akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı mes'ul ve zamindir." yazılıdır. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı gibi mevcut ayıp ister subjektif bir haktan, isterse objektif bir hukuk kuralından doğmuş olsun satıcı, devrini taahhüt edip gerçekleştirdiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönünü de zamindir. Devredilen hak, herhangi bir nedenle devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa satıcı bundan sorumludur. Bu sorumluluk da alıcının zapt nedeniyle uğradığı gerçek zarar kadardır. Somut olayda resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiş, satış sırasında da taşınmazın tapu kaydında geçmişte orman olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır.Bu durumda davalı zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur....
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur." şeklinde düzenlenmiştir. 6098 s.TBK'nın 222.maddesinde satış sözleşmesi sırasında alıcının bildiği ayıplar"- Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir.Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur. " şeklinde düzenlenmiştir. Alıcının, satılanı satış anında gözden geçirme yükümlülüğü 6098 s.TBK'nın 223 maddesi hükmüne göre "Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak,satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz....
Noteri'nde düzenlenen ... evrak numaralı sözleşmeyle ... plakalı, ... motor numaralı, ... şasi numaralı, ... marka,... tipi, ... model aracı 400.000TL karşılığında satın aldığını, Ancak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Bürosu'nca yürütülen ... numaralı soruşturma neticesinde mezkur satış sözleşmesine konu aracın da içlerinde bulunduğu yaklaşık 500 aracın ithalatında vergi usulsüzlüğü yapıldığı iddiasıyla Bakırköy .... Ağır Ceza Mahkemesinde müsadere talepli dava açıldığını, müvekkil şirketin borçludan almış olduğu araca da tedbir/satılamaz şerhi konduğunu, müvekkil satın almış olduğu aracı satmak istediği halde satamamakta, mülkiyet hakkının kendisine verdiği hakları kullanamadığını, Özetle satışa konu araç satış esnasında hukuki ayıplı olup satıcı borçlunun TBK 219 Uyarınca ayıptan sorumluluğu açıktır. Müvekkil şirket bu konuda satıcı ile şifahen iletişime geçmiş olup olumsuz yanıt almıştır....
- K A R A R - Davacı vekili,müvekkilinin davalıdan dondurma aldığını, davalı şirket çalışanının kampanyalı satış bilgilendirmesi üzerine müvekkilinin kredi kartından tahsilat yapıldığını, malların teslim edilmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın ticari iş olması nedeniyle görev itirazında bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak, yapılan ödemelerin müvekkilinin teslim ettiği mallara ilişkin olduğunu, davacının iddiasını yazılı şekilde ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin eski çalışanının davalı ile yaptığı gizli anlaşmanın müvekkilini bağlamadığını, davalının başka işletmeler adına ödeme yapmış olabileceğini savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinin 24/04/2019 tarihli ve 2019/470 Değişik iş sayılı Kararının; Dosya kapsamına göre, müştekinin bilgi ve rızası dışında adına kayıtlı 0 541 398 28 60 numaralı cep telefonu hat aboneliği üzerinden düzenlenen kampanyalı satış sözleşmesinin Kocaeli ili İzmit ilçesinde faaliyet gösteren Dilek İletişim isimli iş yerinde düzenlenmesi karşısında, suç yerinin Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 11/05/2020 gün ve 94660652-105-64-1585-2020-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Sakarya 3....
Davacı, davalı ile imzaladığı sözleşme uyarınca davalıya ait taşınmazın satışına aracılık hizmeti verdiğini, hizmetinin karşılığı olan komisyon ücretinin ödenmediğini ileri sürerek başlattığı icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile eldeki davayı açmıştır.Davacı komisyoncu, davalı satıcı ile dava dışı alıcı arasında 6.08.2008 tarihli satış protokolü tanzim edildiğini, bu protokol uyarınca taşınmazın satışına aracılık hizmetini yerine getirdiğini iddia etmiştir. Mahkemece, taraflar 2011/6128-14300 arasındaki sözleşme geçerli kabul edilmiş ancak satışa aracılık hizmetinin davacı şirket tarafından yapılmadığı, 6.08.2008 tarihli protokolde davacının dava dışı tellal adına aracılık yaptığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı ile imzalanan sözleşmeye göre eksik ödenen komisyon ücreti alacağı için eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, davacılara tüm borcunu ödediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, emlak satış protokolünün satıcı ile davalı arasında imzalandığı ancak davaya konu taşınmazın satıcı tarafından davalının kızı olan Banu ....e satıldığının anlaşıldığı, bu nedenle davalının sözleşmede imzası varsa da pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı ..., 11.04.2013 tarihli emlak satış protokolü başlıklı sözleşmeyi alıcı sıfatı ile imzalamış olup, vekil olarak imzaladığı sözleşme metninden anlaşılamamaktadır....
Dosyada mevcut, davalı satıcı, dava dışı alıcının imzalarının ve davacı komisyoncunun da kaşesinin bulunduğu satış sözleşmesinin incelenmesinden ,bu sözleşmenin 6. maddesinde “satıcı , protokolün imzası ve tapu satışından itibaren % 3 oranında hizmet bedeli ödemeyi kabul eder “ hususu kararlaştırılmıştır. Somut olayda , taraflar arasında tapuda resmi bir satışın gerçekleşmediği , davalı satıcı tarafından alınan kaporanın da mahkeme yolu ile geri alındığı anlaşılmıştır. Öyle ise mahkemece , satış sözleşmesinin 6. maddesindeki tapu devri şartının gerçekleşmediği, bu nedenle de davacı komisyoncunun ,komisyon ücretine hak kazanmadığı kabul edilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
KARAR Davacı, 28.4.2006 tarihli satış sözleşmesi ile davalılardan müteahhit ...'den 7 nolu daireyi satın aldığını, satış bedelini ödeyip masraf yaparak oturmaya başladığını ancak diğer davalılar arsa sahipleri tarafından açılan dava ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin fesih kararı nedeni ile tapu ferağının verilmediğini ileri sürerek, satış bedeli ve yaptığı masraflara karşılık olarak fazla hakları saklı kalarak 10.000 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine savunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/626 Esas KARAR NO:2021/154 DAVA:Alacak DAVA TARİHİ:12/11/2019 KARAR TARİHİ:02/03/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi....