Mahkemece ... yönüyle açılan davanın vazgeçme nedeni ile reddine, ... yönüyle açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı ...'a mahkeme kararı ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğine dair belge dosyada bulunmamaktadır....
Dava dilekçesi ekinde sunulan tarla satış bedeli başlıklı satış senedinin davacıların murisi Mehmet Demir ile tarafların ortak murisi olduğu anlaşılan Ahmet Demir arasında düzenlendiği, sözleşmeye konu 2000 m²lik taşınmazın zilyetliğinin 1975 senesinde satıcı muris Ahmet Demir tarafından alıcı muris Mehmet Demir'e devredildiği, bu tarihten itibaren taşınmazın Mehmet Demir ve sonrasında mirasçıları olan davacıların zilyetliğinde bulunduğu,kadastro esnasında Kadastro Mahkemesinin kararına istinaden sözleşmeye konu yerin muris Ahmet Demir adına 02/08/1995 tarihinde tespit ve tescil gördüğü uyuşmazlık dışıdır....
Davanın esasına ilişkin mevzuat hükülerine bakıldığında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 219. maddesine göre; satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Aynı kanunun 222. maddesine göre; satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur....
Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı sorumluluğunu düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 214. maddesinde,Satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı gibi mevcut ayıp ister subjektif bir haktan, isterse objektif bir hukuk kuralından doğmuş olsun satıcı, devrini taahhüt edip gerçekleştirdiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönününden sorumluluk taşımaktadır. Devredilen hak, herhangi bir nedenle devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa satıcı bundan sorumludur. Bu sorumlulukta alıcının zapt nedeniyle uğradığı gerçek zarar kadardır. Somut olayda; davalı ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleşen davacılar vekili tarafından davalı ... aleyhine 18.07.2007 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 13.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, satış vaadi sözleşmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuş, birleştirilen davalarında ise 8.09.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali isteminde bulunmuştur....
Davacı tarafından, davalı alacaklının ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında başlattığı icra takibine dayanak teşkil eden Daire Satış Sözleşmesinde, satıcının dava dışı ... Müh. İnş. Ltd....
Zira bu suretle satıcı yasal olarak kendisine düşen bir sorumluluğu reddetmektedir. (YAVUZ, N.: s. 101). Somut olayda; davaya konu aracın pert-total olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamakta olup, davalı satıcı ve satıcı adına hareket eden davalı galerici tarafından ayıpların satış tarihinden iki gün sonra davacı alıcının vekiline bildirildiğinin savunulmuş olması nedeniyle aracın pert-total olduğunun satış anında davalılar tarafından bilinmesine rağmen bu husus gizlenerek aracın davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. Davalılar tarafından aracın pert-total olduğu bilinerek davacıya satılmış olması nedeniyle davalılar ağır kusurlu olup, 6502 sayılı kanunun 12/3 ve TBK'nun 231/2. Maddesi gereğince davalılar zaman aşımı süresinden yararlanamazlar....
Yine davalılar vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davacı tarafından takasa verilen aracın 10.000,00 TL dahi etmediği, bakiye 20.000,00 TL satış bedeli farkının ise davacı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını beyan ve kabul ettiği, dosya kapsamından davacıya ait aracın 10.000,00 TL bedelle noter satış sözleşmesi ile davalıya devredildiği, davaya konu aracın ise 20.000,00 TL bedelle noter satış sözleşmesi ile davalı T3 tarafından davacıya devredildiği, bu nedenle davaya konu aracın satış bedelinin aslında 30.000,00 TL olduğunun kabulü ile bu bedel üzerinden nispi metoda göre ayıp oranında indirim bedelinin hesaplanmış olması usul ve yasaya uygun olup, davalı T3 vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Davalı ...., konutların tesliminin belediye tarafından yapılacağını, davacılar ile imzalanan protokolde gerek hak sahiplerinin tespiti gerekse konutların teslimi konusunda yükümlülüğün Belediyeye bırakıldığının açıkça düzenlendiğini, muvafakat senedinin konut satış sözleşmesi olmadığını, 28.11.2006 tarihli protokolün hükümleri doğrultusunda, hak sahiplerinin imzalamış olduğu muvafakat senedinde konutların ne zaman teslim edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi kira yardımı ile ilgili bir hüküm de bulunmadığını, muvafakat senedinin sözleşme olarak kabul edilmesi, bu sözleşmenin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kampanyalı satış sözleşmesi olduğu, teslim için makul sürenin 17 ila 24 ay arasında olacağının tespitine yönelik taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, konutların toki ile diğer davalı arasında imzalanan protokol ve eki muvafakat senedi hükümleri gereğince yapılacak çalışmalar sonucu belirlenecek kriterler dikkate alınarak hazırlanacak konut satış sözleşmelerinin...
den Muğla 1.Noterliğinin 24.9.1997 gün ve 116888 yevmiye nolu "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi" ile 500,00 TL'ye satın ve teslim alındığı satış bedelinin ödendiği ve davacı tarafından açılan ferağa icbar davasının reddine ilişkin kararın Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nce "satıcı davalının hissesi iştirakli mülkiyete konu olup satış vaadi sözleşmesi geçerli ise de ifa olanağı bulunmadığından" onandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Böylece geçerli bir sözleşme ile satın alınan taşınmazın ferağa icbar davasının reddine ilişkin kararın kesinleştiği tarihte ifasının imkansız hale geldiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ifanın imkansız hale geldiği tarihteki dava konusu taşınmazın raiç değerini isteyebileceğinin kabulü gerekir....