Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Somut olayda, davacı taraf yıllık izin hakkının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Davacının 8 tam yıl çalışması nedeniyle, iş yerinde geçerli toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, davacının ilk 5 yıllık çalışması için 14 gün. sonraki 3 yıllık çalışması için ise 23 günlük yıllık izin hakkı mevcut olup buna göre toplam 139 gün yıllık izin hakkı bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan belgelere göre davacının 20 gün izin kullandığı gerekçesiyle bakiye 119 gün yıllık izin hakkı kaldığı tespitiyle hesaplama yapılmış ise de, bu hesaplamada dosya İçinde bulunan imza föylerinin dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. İmza föylerine göre davacının 52 gün daha izin kullanmış olduğu görüldüğünden, davacının yıllık izin hesaplaması hatalı yapılmış olmakla bozmayı gerektirmiştir....

    Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz....

      Somut olayda davalı, davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak dosyaya davacının imzasının bulunduğu bir kısım izin dilekçesi taleplerini sunmuştur. Davalı tarafından dosyaya sunulan izin talep dilekçelerinde izinde geçirilecek sürelerin belirtildiği ve belgelerde amir onayının bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu dilekçelerde yazılı süreler izin süresinden düşülmeden hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, bu belgelerde yazılı tarihlerde davacının izin kullandığının kabulüyle izin süresi hakkında yeniden hesaplama yapılarak karar verilmesi gerekirken; izin kullanma isteğini içerir belgelerin ücretli izin kullanıldığına ilişkin belgeler olarak dikkate alınmayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu ” gerekçesi ile bozulmuştur. Taraflar arasında yıllık izin alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

        Ne var ki, 05.08.2010-16.08.2010 arasında 11, 14.07.2011-16.07.2011 arasında 2 ve 16.08.2011-31.08.2011 arasında 15 gün olmak üzere toplam 28 günlük izin süresinin davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığı konusunda yapılan araştırma yetersizdir. Davacının imzası bulunmayan döneme ilişkin yıllık izin kullanmak istediğine ilişkin dilekçeleri mevcut olup dilekçelerin altı işverence uygundur şerhi ile imzalanmıştır.16.9.2013 tarihli celsede davacı asilin, ''Ben işverene izin dilekçesi verdiğim dönemde izne ayrılıyordum ancak bazen 3 gün sonra geri çağırıp çalıştırmaya başlıyorlardı. Ve bu şekilde izin talep dilekçelerindeki sürelerin tamamını kullanmadan izni yarıda kesmek zorunda kalıyordum. Yani izin talep dilekçelerinde geçen taahhütlerin tamamında izin kullanmamışımdır. Kısmi izin kullanmalar olmuştur.'' şeklindeki beyanı ile izne çıktığını kabul ettiği ancak iznin kesintiye uğradığını iddia ettiği görülmektedir....

          Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz....

            Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz....

              Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz....

                Hukuk Dairesi kararı uyarınca bilirkişi Deniz Karataş hazırladığı 27/01/2022 tarihli raporu ile davacının İzin Kartlarında Ver Alan İzinlerin Kullanılmış olması halinde net 14.029,92- TL ŞUA İzin Ücreti Alacağı olduğunu, İzin Kartlarında Yer Alan İzinlerin Kullanılmamış olması halinde, net10.628,72- TL Yıllık İzin Ücreti Alacağı, net 22.279,29- TL SUA İzin Ücreti Alacağı olduğunu beyan etmiştir....

                Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 16 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 294 gün olduğu belirlenmiş, yıllık izin defterinde yer alan toplam 51 gün izin kaydı dikkate alınarak 243 gün yıllık izin ücretine hak kazanabileceği kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmiştir. Ancak, dosyaya sunulan 2015 yılına ilişkin 6 gün yıllık izine dair izin talep ve onay formunun değerlendirilmediği gibi yıllık izin defterinde yer alan ve imza da içeren toplam 56 gün karşılığı izin parasının alındığına dair kayıtların değerlendirilmediği görülmektedir....

                  İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut uyuşmazlıkta, davacı 2009 yılında 2 gün, 2010 yılında 5 gün, 2011 yılında 2 gün yıllık izin kullandığını, diğer yıllarda yıllık izin kullanmadığını belirtmiştir. Davalı taraf ise davacının Ramazan ve Kurban Bayramlarında 10'ar gün olmak üzere yılda 20 gün ücretli izin kullandığını beyan etmiştir. Bilirkişi raporunda davacının çalışma süresine göre hak kazandığı yıllık izin süresinden davacının kullandığını beyan ettiği yıllık izin süresini mahsup ederek yıllık izin alacağını hesaplamıştır. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda yıllık izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacı ve davalı tanıkları beyanlarında Ramazan ve Kurban Bayramlarında toplamda 10 gün izin kullandıklarını beyan etmişlerdir. Davalı tanıkları ayrıca her yıl çalışanların 1 hafta izin kullandığını belirtmişlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu