WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Somut olayda, geçicici kabule ilişkin tutanakların Vakıflar Meclisinin 13.05.2013 gün ve 304/260 sayılı kararıyla onaylandığı ve yüklenicinin payına düşen bağımsız bölümlerin ferağına izin verildiği anlaşılmaktadır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/412 Esas KARAR NO : 2021/620 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/09/2020 KARAR TARİHİ : 09/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı adına ---- numaralı irsaliyeli faturaları düzenlediği, faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını ancak davalının borca kötü niyetle itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini iddia ve talep etmiştir....

      belgesinin de alınamadığını ileri sürerek, toplam 47.968,55 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir....

        somut delillerle ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacının iddia ettiği şeklide bir çalışmanın hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının şirkette fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu varsayımında dahi fazla çalışma ücretinin davacıya ödenen primlerden ve ek ödemelerden mahsup edilmesi gerektiğini, kaldı ki davacıya tüm çalışma boyunca ödemelerin banka kanalı ile gerçekleştirildiğini ve davacının banka kanalı ile ödemesi gerçekleştirilen ücret alacağını ihtirazi kayıt koymadan alarak hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmadığını, yine davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığını iddia etmişse de bu iddiaların taraflarınca kabul görmediğini, davacı yanın talebi doğrultusunda yıllık izinlerinin kullandırıldığını ve kullanmadığı yıllık izin hakedişleri için ise davacı işçiye Ekim 2020 maaş bordrosunda görüleceği üzere izin ödemesi adı altında ödeme yapıldığından davacının yıllık izin ücreti alacağının da bulunmadığını, ayrıca davacının...

        Dava; İş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma UBGT , yıllık izin ve AGİ alacaklarının tahsili talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince AYRI AYRI esastan reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Bu durumda ıslah, talep arttırım veya ek dava yoluyla saklı tutulan hakların talebi halinde arabuluculuk dava şartı aranmayacaktır. Ancak ıslah veya ilk davada arabuluculuk aşamasında gündeme gelmemiş olan ve anlaşamama tutanağında gösterilmeyen bir alacak talebinde bulunulamayacaktır. Derdest bir davada yeni bir alacak talebi zorunlu arabuculuk şartına tabidir. "Şahin Çil; İş Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk ve 7036 Sayılı İMK uygulaması Tazminat ve Alacaklarda Hesaplamalar İş Güvencesi" Davacının aynı hukukî ilişkiden kaynaklanan alacağının veya hakkının tümünü değil, belirli bir kısmını talep ederek açtığı davaya kısmî dava denir. Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden (örneğin iş sözleşmesinden) doğması ve bu alacağın şimdilik bir kesiminin dava edilmesi gerekir. Kısmi dava 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109’uncu maddesinde tanımlanmıştır....

        Gaziemir/İzmir Adresinde Bulunan Meskene Tadilat Onarım ve Yapım İşine Ait Yapılacaklar Listesi ve Sözleşmesi" inde, 10. md.de "Yukarıda belirlenen ödeme takvimine uyulmaması ve iş veren tarafından belirlenen ödemelerin gününde yapılmaması halinde Yüklenici iş akdini tek taraflı olarak feshedebilecek ve sözleşmedeki ödemeleri gününde yapmayan iş verenden sözleşme bedelinin %25 i oranında cezai şart talep edebilecek ve iş veren tarafından bu cezai şart hiç bir itiraza konu edilmeksizin talep halinde nakden ve defaten ödenecektir" şeklinde düzenleme doğrultusunda davacı tarafça cezai şart talebinde bulunulduğu, maddede düzenlenen cezai şartın niteliği göz önüne alındığında TBK 179/2 maddesinde belirtilen ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, ifaya ekli cezai şartın istenebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş olması veya fesih halinde dahi bu cezanın istenebileceğine ilişkin sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiği, davacı tarafça sözleşme feshedildiğinden ve fesih halinde dahi...

          160 gün izin kullanması hususuna göre davalı tarafın fazla çalışma karşılığı izin kullandırıldığı iddiası davacı asile ve tanıklara da ayrıca sorulmak suretiyle ) alacağının olup olmadığı usulüne uygun alınacak bilirkişi raporuyla tespit olunmalı, Yine davacı tarafça fazla çalışma ücreti ile ubgt ücreti dava dilekçesi ile kısmi dava olarak talep edilmesine karşın söz konusu alacak kalemlerinin davacı tarafça 11.03.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile HMK 107 maddesine atıf yapılarak belirsiz alacak davası niteliğine çevrilip ıslah edilmesi davanın niteliğinin değiştirilmesi olup bu hususun söz konusu ıslah dilekçesinde açıkça belirtilmemesine göre her iki alacak kaleminin kısmı dava olarak talebe konu edilmesi karşısında davalı tarafın bu alacak ve diğer alacak kalemlerine yönelik ıslah zaman aşımı itirazının değerlendirilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu anlaşılmış, Yukarıda açıklanan gerekçe ile mahkeme kararının sayılı HMK'nın 353/1.a-6 hükmü gereğince kaldırılması gerekmiş ve...

          Kararın nama ifaya izin verilmesiyle ilgili 2 nolu bendine yönelik temyiz itirazlarına gelince; istemin hukuki dayanağını BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47....

            Kararın nama ifaya izin verilmesiyle ilgili 2 nolu bendine yönelik temyiz itirazlarına gelince; istemin hukuki dayanağını BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47....

              UYAP Entegrasyonu