Gerçekten; anılan madde hükmü aynen «kira konusu işyerinin gerek bağlı bulunduğu belediye, gerekse diğer resmi kurumlar tarafından ruhsat ve kiracıdan kaynaklanmayan başka her hangi bir sebeple çalışmasına resmen ve fiilen izin verilmemesi veya herhangi bir sebeple kiracının fiilen çalışmasının kendisinden kaynaklanmayan bir nedenle mümkün olmadığı durumlarda, veya taraflarca anlaşılarak kira sözleşmenin dönem sonundan önce fesih edilmesine karar verildiği durumlarda kiraya veren kiracıya, çalışılamayan her ay için 5.500 Amerikan doları tutarında olmak üzere, çalışmayan veya erken feshe konu süre için hesaplanacak tazminatı hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın defaten ödemek zorundadır. Bu durumlarda ayrıca taraflardan birisinin sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme ... vardır.» şeklindedir. Görülüyor ki, sözleşmenin bu hükmünde kararlaştırılan cezai şart Borçlar Kanununun 158/II. Maddesinde sözü edilen ifaya ekli cezai şarttır....
Davalı vekili kararı istinaf etmişse de davalıların istinafa konu ettiği miktar karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL kapsamında kaldığından HMK 341/2. maddesi uyarınca dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebi yönünden; Dava iş akdinden kaynaklanan tazminat ve alacak taleplerine ilişkindir. Somut olayda, davacının davalı şirkete ait işyerinde 18/06/2015- 09/04/2018 tarihleri arasında asgari ücret karşılığında şef satış danışmanı olarak çalıştığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan edimini ifa edebilmesi için, davalı arsa sahibi tarafından verilmesi gereken izin ve yetkilerin, (nama ifaya izinin) mahkemece hükme bağlanması istemine ilişkin olup olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir. Davacı vekili müvekkili ile davalılar arasında mülkiyeti davalılara ait ... ili ... ilçesi 12127 ada 10 parseldeki arsaya 9 bloktan oluşan konut inşaatı yapılmak üzere ......
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle nama ifa kapsamına da yapılması gereken ... ve işlemlerin ....01.2010 tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirlenmiş olmasına, belirlenen bedelin nama ifanın hukuki mahiyeti gereği avans niteliğinde olmasına ve yapı kullanma izin belgesi alınması için mevcut yapı ruhsatının yenilenmesinin gerekmesi halinde, bunun da satışına izin verilen ... numaralı bağımsız bölüm bedelinden karşılanacağının ve artacak bedelin de yüklenici-davalı tarafa iade edileceğinin tabii bulunmasına göre davacılar ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davacılar vekili katılma yoluyla temyiz etmiştir. 1-Asıl davada davacılar vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi yönünden; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. b-Ortak alanlardaki eksiklikler için nama ifaya izin istenilmesine ilişkin dava arsa sahiplerince birlikte açılması gereken davalardan değildir. Nama ifaya izin davası açıldığında ve nama ifaya izin verildiğinde izin alan taraf artık yükleniciden ifa konusunda herhangi bir şey talep edemeyecektir....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dosya içeriğine göre; davacı vekili tarafından 1.000,00 TL izin ve 9.000,00 TL cezai şart talebinde bulunulmuş olup, mahkemece; bozma ilamına uyularak cezai şart talebi yönünden ret değil de karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve bu alacak yönünden davalı taraf dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacının izin alacağı talebi reddedilmiş olup, reddedilen alacak yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderinin de reddedilen alacak miktarına göre oranlanarak taraflardan tahsil ine hükmedilmemesi doğru olmamıştır....
Dava KKİS'den kaynaklanan tapu iptâli ve tescil, nama ifaya izin ve kira alacak istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalılar arsa sahibidir. Davacı yüklenici işin büyük ölçüde tamamlandığını iddia ederek sözleşmenin 12. Maddesine dayalı olarak kat irtifakı kurulması için yetki verilmesi ve sözleşmede kararlaştırılan aşamalara göre tapu iptal ve tescil talep etmiştir. Davalı özet olarak sözleşmeye uygun paylaşım yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Oysa nama ifa davası 6098 sayılı TBK'nın 113. ve mülga 818 sayılı BK'nın 97. maddesi uyarınca açılmış olup, davacı tarafça gerek kendilerine isabet eden bağımsız bölümlerdeki gerekse ortak alanlardaki eksik işler yönünden ve iskan alınması için gerekli olan masraflar yönünden değerinin saptanması ve saptanan değer üzerinden peşin 1/4 harcının yatırılması zorunludur. Nama ifa davası yüklenicinin nam ve hesabına, iş sahibinin bizzat tamamlaması veya başka bir yükleniciye tamamlattırılması demektir. Ancak nama ifaya karar verilebilmesi için temerrüd koşulu bulunmalıdır. Hakim talep üzerine konusunda uzman bilirkişi yardımı ile keşif yapmak suretiyle eksik bırakılan ve ayıplı yapılmış olan iş kalemleri ile bunların tamamlanması giderlerini ve ayrıca iskan izin belgesi için gerekli giderleri saptayarak ifaya izin kararı ve talep varsa bağımsız bölümün satışına ve giderlerin satış bedelinden karşılanmasına, artan tutarın yükleniciye verilmesine karar verir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yetki ve ifaya izin verilmesi, ifa süresinin uzatılması ve çekişmenin giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
-K A R A R- Davacılar vekili, arsa sahipleri müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında arsasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, davalının edimlerini tam olarak yerine getirmeyerek inşaatta eksik işler bıraktığını, ayrıca ...’ya, yapı denetim şirketine ve diğer kişilere inşaatla ilgili borçları olduğunu, iskan ruhsatının halen alınmadığını ileri sürerek, eksik işler ve iskan alımı için yapılması gereken masrafların tespitine, nama ifaya izin verilmesi ile sözleşme gereğince yükleniciye ait olması gereken B blok ..., ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin bu masrafları karşılamak üzere satışına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....