-TL asıl alacak ve 613,40.-TL gecikme tazminatı yönünden iptaline, takibin 17.525,77.-TL’lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 5 gecikme tazminatı işletilerek devamına, takip konusu 17.525,77.-TL’lik asıl alacağın % 40’ı oranında icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ortak gider ve aidat alacağından kaynaklanan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, yapılan bilirkişi incelemesi ile cebri icra ihalesi anında malik olan davalının sorumlu olduğu asıl alacak miktarı ve borcun muaccel olduğu ana göre gecikme tazminatı hesap edilerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 23/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
hakkındaki davanın kısmen kabulüne bu, davalının icra dosyasına itirazının iptaline, takibin 14.300.52 YTL asıl alacak, 4.912.59 YTL işlemiş faiz, 245.63 YTL %5 BSMV ile asıl alacağa takipten itibaren yürütülecek %81.90 temerrüt faizi oranı üzerinden takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan 5.720 YTL %40 inkar tazminatının bu davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince, davası reddedilen davalı şirket yönünden temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı banka vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı tarafından davaya konu icra takip dosyasına sunulan Kredi Genel Sözleşmesinin 1.maddesinde kredi limiti olarak 10.000.000.000.TL gösterilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, icra emrinde yer alan, "hemen öderseniz" başlıklı bölümün Yasaya aykırı olduğunu, 6487 sayılı Yasa'nın .... maddesi ile yapılan değişiklik gereği, kamulaştırmasız el atmalardan kaynaklanan davalarda icra harçları ve her türlü vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerektiğini ve icra takibindeki işlemiş faiz ve faiz başlangıç tarihinin bir birini tutmadığını belirterek icra emrinin iptalini istemiştir Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak 04.09.2014 tarihli icra emrinde yer alan alacak kalemlerinin 290,092,90 TL olarak düzeltilmesine...
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak alacak kalemlerinde herhangi bir fazlalığın bulunmadığı belirlenmiş ve icra emrinde "bugün itibari ile borç durumunuz" başlıklı hesap bölümüne bu aşamada şikayet hakkı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayete konu, icra emri incelendiğinden toplam 72.576,86 TL alacak belirlendikten sonra, icra emrinin alt kısmında "borcunuzu hemen öderseniz" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilerek, neticeten 79.927,51 TL toplam borç hesabı yapılmıştır. Yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yeri yoktur. Ancak bu bu durum icra emrinin iptalini gerektirmez. O halde Mahkemece, "borcunuzu hemen öderseniz" başlıklı bölümde yer alan 2. hesap kısmının icra emrinden çıkarılmasına karar verilmesi gerekirken, bu konuya ilişkin şikayetin reddi isabetsizdir....
Şikayete konu, icra emri incelendiğinde toplam 1.199.274,15 TL alacak belirlendikten sonra, icra emrinin alt kısmında "borcunuzu hemen öderseniz" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilerek, neticeten 1.312.763,44 TL toplam borç hesabı yapılmıştır. Yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yeri yoktur. Ancak bu durum icra emrinin iptalini gerektirmez. O halde Mahkemece, "borcunuzu hemen öderseniz" başlıklı bölümde yer alan 2. hesap kısmının icra emrinden çıkarılmasına karar verilmesi gerekirken, bu konuya ilişkin şikayetin reddi isabetsizdir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak T.B. ile A.. G.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Samsun 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 23.01.2014 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik görülmediğine, hükmün 1-C) bendinde hakkında kısmen kabul kararı verilen ... ada ... parseldeki ... nolu bağımsız bölümün ada ve bağımsız bölüm numaraları yanlış yazılmışsa da maddi hata olup mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Arsa Yapı Kooperatifinin 50 üyesinden biri olduğunu, üye sayısından fazla olarak yapılan 2 dairenin bedelinin üyeler arasında paylaştırılması yönünde karar alındığını ve satış bedelinin üyeler ve malikler arasında paylaşıldığını, her ne kadar ferdileşme sonucunda kendine düşen bağımsız bölümü satmış ise de bağımsız bölümün satışı ile kooperatiften kaynaklı diğer alacak ve borçlarını devretmediğini beyan ederek 2 daireden payına düşen bedelin tahsili amacıyla yaptığı icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğin beyanla itirazın iptalini talep etmiş ise de; mahkemece bağımsız bölümün devri ile davacının bağımsız bölümden kaynaklı alacak hakkını da devrettiğinni kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden dava konusu bağımsız bölümün 25/07/2006 tarihinde dava dışı malik Zehra Asude İlchman'a satıldığı anlaşılmıştır....
Tasfiye sırasında borçlu eşin mal varlığı ya da terekesinin borcu ödemeye yetmediğinin anlaşılması durumunda, sonradan üçüncü kişi aleyhine TMK'nin 241. maddesine göre eksik kalan miktarla sınırlı olarak alacak davası açılabilecektir. Öncelikle TMK 241. maddesi gereğince açılacak alacak davalarında tasfiyeye konu malvarlığı TMK 229. maddesi gereğince eklenecek değer olması, diğer bir deyişle, tasfiyeye konu malvarlığının mal rejiminin devamı sırasında 3. kişiye devri gerekir. Somut olayda davalı 3. kişiye satış boşanma dava tarihinden sonra, yani mal rejimi sona erdikten sonra devredilmiş olup, TMK 229. maddesi gereğince eklenecek değer değildir. Diğer yandan, TMK 241. maddesi gereğince açılacak alacak davalarında, kazandırma veya devirden yararlandığı malvarlığı nedeniyle belirlenen alacağın eksik kalan miktarıyla sınırlı olarak 3. kişinin sorumluluğu bulunmakta olup, davalı 3. kişinin devralmadığı malvarlığı nedeniyle de hükmedilen katılma alacağından 3. kişinin sorumluluğu olmaz....