"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı DASK vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacıya ait konutun davalı DASK nezdinde zorunlu deprem sigortalı olduğunu, ... ilinde gerçekleşen depremler sonucu ağır hasar gören konutun yıkıldığını, DASK'ın taşınmazın ticarethane olduğu gerekçesiyle ödeme yapmayı reddettiğini, davalı bankanın konut tapu bilgilerini yazmaması ve riziko adresini yanlış yazması nedeniyle kusurlu ve zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 75.000,00 TL'nin 21.11.2011 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
alınmasında kullanılan kredinin bağlı kredi olduğu anlaşılmakta olup bu husus mahkemenin de kabulündedir.4077 sayılı kanunun 10/B maddesinde” 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlı konut finansmanından kaynaklanan işlemlerde kredi veren konut finansmanı kuruluşu, krediyi belirli bir konutun satın alınması ya da belirli bir satıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, konutun hiç ya da zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren satıcı ile birlikte, tüketiciye karşı, kullandırılan kredi miktarı kadar müteselsilen sorumlu olur....
Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında kalan bölgede bulunan 193 nolu arsadaki hissesinin belediyeye devri konusunda anlaştıklarını, sözleşmede teslim tarihi her ne kadar net olarak belirtilmemiş ise de yapılan tanıtımlara göre konutların 2 yıl içerisinde inşaa edilerek teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, ancak konutun yaklaşık 9 yıl sonra 05.08.2014 tarihinde teslim edildiğini, ayrıca ön ödemeli satışlarda 6502 sayılı yasa ve işin niteliği gereği konutun en geç 30 ay içerisinde teslim edilmesi gerektiğini, mahkemece teslim tarihinin belirlenerek geç teslimden kaynaklanan zararının karşılanmasını, ayrıca sözleşmede taşınmazın tesliminin anahtar teslimi şeklinde olacağının belirtildiği halde kendisinden KDV, DASK ve teslimden önceki döneme ait site yönetimi ortak giderlerinin istendiğini, bu ödemeleri de ihtirazi kayıt koyarak yaptığını ileri sürerek her ayın kirasının tahakkuk ettiği tarihten diğer alacakların ise bankaya yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı kooperatife 21.07.1999 tarihinde üye olduğunu, aynı tarihli yönetim kurulu kararıyla davaya konu konutun müvekkiline tahsis edildiğini, ancak aynı konutun davalılardan ...’e de usulsüz olarak tahsis edilmiş olduğunu öğrendiklerini, konutta halen davalılardan ...’ın kiracı olarak bulunduğunu ileri sürerek, konuttaki haksız müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin 15.05.1998 tarihli yönetim kurulu kararıyla üyeliğe kabul edilerek, davaya konu konutun kendisine tahsis edildiğini, o tarihten itibaren de müvekkilinin kullanımında olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davacıyı tanımadığını, söz konusu yeri kooperatiften aldıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ...’a dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak davalı davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline sigortalı konutun üst katında bulunan davalıya ait konuttan sızan sular nedeni ile sigortalı konutun hasara uğradığı, sigortalının zararının müvekkili tarafından karşılandığını açıklayıp ödenenin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri ile müşterek konutun davalı-karşı davacı kadın ve ortak çocukların kullanımının devamı ve konutun gider ve faturalarının da davacı-karşı davalı erkek tarafından karşılanması yönünde tedbir kararı verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine...
tesis edilmiş ise de, davalının 20/4 nolu konuttan tahliyesine, bu konutun davacıya teslimine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/10/2021 NUMARASI: 2021/339 Esas, 2021/749 Karar DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) KARAR TARİHİ: 14/04/2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı sigortalıya ait Eyüpsultan/İstanbul adresindeki konutun 20/03/2020-20/03/2021 vadeli ... Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 20/04/2020 tarihinde sigortalı konutun bulunduğu binanın yakınından geçen yüksek akım kablolarının binaya teması neticesinde patlama ve yangın meydana geldiğini, hasar nedeni ile sigortalıya 20/05/2020 tarihinde 15.567,00 TL ödendiğini, hasara davalı ...'...
Davacı, davalıdan satın aldığı konutun kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini, bu nedenle kira tazminatı ödemesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında yapılan sözleşmede, sözleşmenin başlangıç tarihi ile teslim tarihinin açıkça kararlaştırılmadığı, taraflar arasındaki satışın kampanyalı satış olup, dar gelirli ailelere yönelik olduğu, sözleşmede konut taksitlerinin teslimden itibaren ödenmesine başlanacağının kararlaştırıldığı, bu nedenle konutun davacıya geç tesliminden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında yapılan konut satışına ilişkin sözleşme 31.07.2006 tarihli olup, her nekadar sözleşmede açıkça teslim tarihi kararlaştırılmamış ise de, sözleşmenin 3. maddesinde konutun teslim süresi 16 ay olarak belirtilmiştir. Bu durumda, taraflarca kararlaştırılan 16 aylık sürenin, sözleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı kabul edilmelidir....
Eksper raporu incelendiğinde; sigortalı konutun kapıları ile bina boyasının ve mutfak dolaplarının hasarlandığı yönünde tespit yapıldığı, bu hasarların giderimi için gerekli masrafların hesaplamaya esas alındığı görülmektedir. Sigortalı konutta oluşan hasarın nev'i dikkate alındığında, mahkemenin hükme esas aldığı raporu düzenleyen mimar bilirkişinin, anılan hasarlar yönünden rapor düzenleme konusunda uzman olmadığı açıktır. Ayrıca, hükme esas alınan raporun düzenlenebilmesi bakımından, sigortalı konutun bulunduğu mahalde keşif yapılmasına rağmen, konutun kapalı olması nedeniyle, hasar gören kısımlar bilirkişi tarafından görülmeden ve sadece davacı tarafın aldığı eksper raporu esas alınarak hasar miktarının belirlendiği görülmektedir.6100 sayılı HMK'nun 266/1. maddesinde "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" düzenlemesi benimsenmiştir....