Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/391 KARAR NO : 2022/297 DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/06/2021 KARAR TARİHİ : 19/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; İzmir 5. Asliye İtcaret Mahkemesinde .../... esas sayılı dosya ile müvekkilem ... ..., ... ..., ... ..., ... ..., .... Aleyhine mahrum kalınan kar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30,000 TL maddi tazminat davası açıldığını, yargılamanın safahatında tazminata konu eylemlere ... da iştirakının bulunduğu ve bu işlemlerde önceden Limited olup sonradan Anonim Şirketine çevirilen ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/391 KARAR NO : 2022/297 DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/06/2021 KARAR TARİHİ : 19/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; İzmir 5. Asliye İtcaret Mahkemesinde .../... esas sayılı dosya ile müvekkilem ... ..., ... ..., ... ..., ... ..., .... Aleyhine mahrum kalınan kar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30,000 TL maddi tazminat davası açıldığını, yargılamanın safahatında tazminata konu eylemlere ... da iştirakının bulunduğu ve bu işlemlerde önceden Limited olup sonradan Anonim Şirketine çevirilen ......

      Gebze İcra Müdürlüğünün 2015/706 sayılı takip dosyasında davacı alacaklı olduğundan taraf ehliyetinin bulunduğu, ancak şikayete konu 22/02/2017 tarihli müdürlük kararı haciz yazısı niteliğinde bulunmayıp, bilgi yazısı niteliğinde olduğundan dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, bu nedenle şikayette hukuki yarar bulunmadığından şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekirken, ilamda yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olup, HMK'nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında şikayetçinin hukuki yararı bulunmadığından şikayetin usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin reddine, HMK.nun 353- (1) b) 2) maddesi gereğince İstanbul 12....

      Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın taraflar arasındaki 01/09/2019 tarihli sözleşmeden kaynaklanan tazminat davası olduğu, sözleşmenin hukuki nitelendirilmesi hususunda taraflar arasında çekişme bulunduğu, yine sözleşmenin hukuki nitelendirilmesinin hakimin görevinde olduğu, yukarıda ortaya konulduğu haliyle taraflar arasındaki sözleşmenin ürün kirası (ürüne katılmalı kira) sözleşmesi niteliğinde olduğu, zira sözleşmenin esaslı unsurları incelendiğinde davacının menfaatinin davalıya ait olan kiralanan taşınmazı temin etmek ve burada yakıt satışı yapmak, davalının menfaatinin ise bu satıştan (yer temin etme karşılığında) belli bir oranda kira bedeli devşirmek olduğu, bu sebeple davanın taraflar arasındaki 01/09/2019 tarihli ürüne katılmalı kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu, aynı zamanda davanın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmesini ilgilendirmesi nedeniyle davanın ticari dava niteliğinde olduğu, ancak ticari davalarda aksine hüküm bulunmadıkça...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazla ilgili kendilerinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını yine aleyhlerine harca hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava davaya konu taşınmazın aktif dere yatağında kalması sebebiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atılmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Somut davada davaya konu taşınmazın bir kısmının dere yatağında kaldığı, davacının dava açmadan önce davalı kuruma başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır....

        Mahkemece süre verilmesine rağmen tazminat talebinin ne kadarının maddi ve ne kadarının manevi tazminata ilişkin olduğunun davacı tarafça açıklanmadığı dava dilekçesinin konu başlığındaki açıklamalara ise karalamalar nedeniyle itibar edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık maddi ve manevi tazminat istemlerinin açıklanmasına ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı HUMK’nun 179 ve 75. maddeleridir. Anılan yasal düzenleme gereğince Hakim dava dilekçesinde müphem ve mütenakız gördüğü iddia veya sebepler hakkında izahat isteyebilir. Somut olayda ise davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin ne kadar oldukları dava dilekçesinde açıkça bellidir. Her ne kadar dava dilekçesinin konu bölümünde sonradan kalemle düzeltme yapıldığı görülmekte ise de bu düzeltmelerin davacı vekili tarafından imzalanmış bulunması karşısında geçersiz olduğundan söz etmek mümkün değildir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/597 KARAR NO : 2022/96 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/09/2021 KARAR TARİHİ : 27/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İSTEM: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma ile davalı firma arasında 02/11/2020 tarihli sözleşme gereği davalı firmanın edimini taahhüt edilen tarihte bitirmediğini, sözleşmede belirlenen tarihten 68 gün sonra yani 26/03/2021 tarihinde teslim edildiğini, 34.000 TL+ Kdv toplam 40.120,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline, 50.000 TL kar kaybının temerrüt tarihi olan 24/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, 50.000 TL maddi zararın temerrüt tarihi olan 24/05/2021 tarihinden itibaren...

            Yapılan açıklamalar kapsamında somut olay ele alındığında, taraflar arasında uyuşmazlığa konu otomobile ilişkin satış sözleşmesi yapıldığı, aracın 30.03.2016 tarihinde davacıya teslim edildiği ve bu satışa konu araçta oluşan arızaların davalı şirket yetkili servisinde giderildiği, taraflarca davaya konu araçta meydana geldiğini iddia ettiği arızalara ilişkin servis işlemlerine yönelik servis formlarının dosyaya delil olarak sunulduğu, sözkonusu aracın tesliminden sonra 22.03.2018 tarihinden itibaren yağ problemi nedeniyle birçok kez servise gittiği, davacının bir çok kez servise başvurmasına karşın söz konusu arızanın giderilemediği anlaşılmaktadır. Öncelikle ayıp ihbarı bakımından Yargıtay yerleşik içtihatlarından da anlaşılacağı üzere aracın ayıp niteliğinde olduğu iddia edilen arızaya ilişkin olarak yetkili servise götürülmesi, hukuki olarak ayıp ihbarı olarak değerlendirilmekte olup, gizli ayıplı araçta ayıp ihbar süresine uyulmuştur....

              CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olup davanın reddi gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin adresinin-----olduğunu, yine taraflar arasında akdedilen ----- tarihli sözleşmenin son hükümler başlığı altında protokolden kaynaklanan uyuşmazlıkların ---------- yetkli olduğunun belirlendiğini, bu nedenle maddi vakıaya bakma konusunda yetkili ---------- olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafça protokolden kaynaklanan alacakların tahsili için önce ----- tarih ve ------- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, akabinde de --------- sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine tarafların bir araya geldiklerini ve ------tarihinde taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan tüm alacakların konu edildiği----------- sayılı dosyasına yönelik protokol yaptıklarını, protokol gereği müvekkilinin yapması gereken tüm ödemeleri eksiksiz yaptığını ve taraflar arasındaki takibe ya da davaya konu...

                Somut olayda ise SGK Başkanlığınca davaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle yapılmış bir iş kazası tahkikatının bulunmadığı ve Kurum tarafından davacının maluliyet oranına dair bir tespitin yapılmayıp sigortalıya iş kazası sigorta kolundan bir gelir de bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Kurumun iş kazası tahkikatı iş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları için oldukça önemlidir. Zira iş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurum tarafından karşılanmayan maddi zararların tazminine ilişkin davalar olup bu yönüyle maddi tazminat davasına direk etkisi yanında Mahkemelerin görevine dair neticesinin de bulunması hasebiyle de tek başına manevi tazminat istemli olarak açılmış davalarda da öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. Bu ön sorunun çözümündeki ilk basamak ise Kurum tarafından yapılacak olunan iş kazası tahkikatıdır....

                  UYAP Entegrasyonu