Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir malın satılması İİK 106.madde hükmünde öngörülen süreler içinde istenmez veya satış talebi geri alınıp bu müddetler içinde yeniden satış istenmez ise o mal üzerinde haciz kalkacaktır. İİK’ nun 110.madde hükmüne göre yalnızca haciz düşer. İcra takibi etkilenmeyecektir. 2-İİK’ nun 106.ve 110.madde hükümlerine göre haczin kaldırılmasına yönelik kararların İİK’ nun 363.maddesi kapsamında temyiz kabiliyetini tartışmak gerekirdi. 3-Davalının kesin haczi 24.03.2003 satış talebi ise 07.03.2005 olup, satış talebi ile birlikte 500 YTL’ nin dosyaya girmesi ile İcra Müdürlüğü tarafından 10.03.2005 tarihinde ise “Kıymet takdiri yapılmadı....

    İcra Müdürlüğünün 06.12.2021 tarihli 2018/2394 sayılı tensip tutanağı ile satış düşme tarihinden bir yıl sonra satış talebinin yapıldığı gerekçesiyle satış talebinin reddine, İİK.nun 150/e maddesi gereğince takibin iptal edilmesi gerektiğinden dosyanın düşürülmesine karar verildiğini, kararın usul ve yasa yönünden hukuka aykırı olduğunu, Salihli 1....

    Dosya içerisindeki 27.12.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesinin incelenmesinde; satış vaadinde bulunanların davalılar ..., ... (...), ..., ..., ... (...) ile diğer davalıların murisi ... olduğu, satış vaadini kabul edenin de davacıların murisi ... olduğu satış vaadinde bulunanların dava konusu parsel numaralarını belirterek sözleşme tarihinde tapuda sahip oldukları hisse miktarlarını ve her bir taşınmazın satış bedelini tek tek belirterek ceman yedi parçadaki ve gayrimenkullerdeki hak ve hisselerini diğer akit ...’e toplam 84.000 Lira karşılığında satmayı vaat ve taahhüt ettikleri ve taşınmazlardaki hisselerin devri için ... oğlu ...’ü vekil tayin ettikleri anlaşılmaktadır....

      Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu taşınmaza emsal alınan, ... ada ... parsel, ...ada ... parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı ile satış tarihi, satış bedeli, alıcı ve satıcısını gösteren resmi satış akit tablosunun onaylı bir örneğinin ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kat irtifakı kurulmadan önceki varsa satışa esas tapu kaydı ile satış tarihi, satış bedeli, alıcı ve satıcısını gösteren resmi satış akit tablosunun onaylı bir örneğinin Tapu Müdürlüğünden, 2-Dava konusu ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazların değerlendirme tarihi (03.08.2010), somut emsal alınan ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel sayılı taşınmazların satış tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parseli olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşüldü ise ne oranda düşüldüğünün Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden, Sorularak alınacak yazı cevaplarının dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi...

        - K A R A R - Şikayet eden vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında bulunan ve satış bedeli kendisine tahsis edilen alacaklının süresinde satış talebinde bulunmaması nedeniyle haczinin düştüğünü, satış bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirterek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet eden vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece şikayet edilenin haciz tarihinden itibaren bir yıllık yasal süre içerisinde satış avansını da yatırarak satış talebinde bulunduğu, yatırılan satış avansının satış giderlerini karşılamaması durumunda bu eksikliğinin her zaman tamamlatılmasının mümkün olduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm şikayet eden vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          2019/59 Satış sayılı kararının iptalini ve satış işlemlerine devam edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bu genel açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakıldığında; Dosya içinde bulunan veraset belgesine göre muris...’in tüm mirasçıları 03.02.2006 ve 05.04.2006 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile satış vaadinde bulunmuşlardır. ...’in malik olduğu dava konusu taşınmazlar yönünden iştirak dışında kalan ve iştiraki bozan bir durum söz konusu olmadığından satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. ...’in tüm mirasçıları satış vaadinde bulunduğuna göre, ...’in maliki olduğu taşınmazlar yönünden taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığından bahisle davanın tümü ile reddi doğru olmadığı…” gerekçesiyle bozulmuştur....

            Başka bir deyişle, satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilmekle lehine şerh konan kişi satış vaadi sözleşmesi ile edindiği kişisel hakkı güçlendirir ve bu şerhle kazandığı hakkını sonraki maliklere karşı da ileri sürebilir. Somut olayda; davacıların dayanak 18.11.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne 24.11.1998 tarihinde şerh edilmiş, asli müdahil lehine konulan ipotek şerhi 20.8.2001 tarihinde tapu kütüğüne işlenmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibi sırasında 17.4.2003 tarihli “Gayrimenkul açık artırma şartnamesi ve tutanağı “ başlıklı ihale tutanağında dava konusu taşınmazın ... lehine olan 24. 11.1998 tarihli satış vaadi şerhi ile yükümlü olarak satışa çıkarılacağı ilan edilmiş , asli müdahil 3.6.2003 tarihinde taşınmazı şerhle yükümlü olarak satın aldığından 25 .6.2003 tarihinde ... adına tescil edilmiş ve satış vaadi şerhi de korunmuştur....

              Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/859 E. 2010/351 K. sayılı kararının 04.04.2011 tarihinde kesinleştiğini, 25.08.2011 tarihinde tarafımızca satış istenmiş olup 05.11.2011 tarihinde kıymet takdiri yapıldığını, davaya konu taşınmazın İstanbul Sulh Hukuk Satış Memurluğu’nun 2011/22 satış dosyasından 30.10.2011 tarihli 16296 yevmiye numarası ile satışa arz şerhi işlendiğini, İstanbul Sulh Hukuk Satış Memurluğu’nun 2011/22 Satış dosyasından satış işlemleri devam ederken borçlu T1 intikal eden taşınmazın satışı için başka bir alacaklısı tarafından İstanbul 22....

              Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde amaç ileride bir taşınmazın satış işleminin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme (yeni bir sözleşme yapma) taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akit ise taşınmaz mal satımıdır.O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmaz satım sözleşmesinde objektif bakımdan esaslı nokta olarak tarafların adları veya temsilci ya da vekillerinin kimlikleri,satım konusu taşınmaz ve nitelikleri, semen ve hukuki sebebin resmi şekilde düzenlenecek senette yer alması gerekir. Demek ki taşınmaz satımında semen (satış bedeli) satım aktinin asgari objektif unsurları arasındadır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi açısından bakılırsa, semen; satışı vaat olunan taşınmazın bedeli, vaat alacaklısının da karşı edimidir....

                UYAP Entegrasyonu