Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, satış ilanının kanuna uygun olarak gazetede ilan edilmediğini, müvekkili şirket iflas ettiğinden satışların iflas masası tarafından yapılması gerektiğini, satış yapılan iş yerinin satış ve satış ilanı tarihinde uygulanması gereken KDV oranının Bakanlar Kurulu Kararı ve Kararnameler gereğince % 8 olarak alınması gerektiğini, %18 oranında KDV alınacağı şeklinde satış ilanı ve şartnamede yer alan ifadelerin ihaleye katılımı ve talebi olumsuz yönde etkileyeceğini, müvekkiline her hangi bir tebligat gelmediğini ve satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmediğini, satış ilanındaki taşınmaz değerleri ile aynı anda tebliğ edilen kıymet takdiri raporu arasındaki değerlerin birbirinden farklı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; iş bu dava dosyası ile yine Kayseri 2....
İşin esası yönünden yapılan değerlendirmede; dava konusuSamsun ili, Atakum ilçesi, Kamalı Köyü 1223 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz hakkında mahkemenin 2011/587 E sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesine karar verildiği, dosyanın kesinleşerek satış memurluğunun 2014/28 Satış sırasına kaydının yapılarak satış işlemlerinin başlatıldığı ve satış ilanının tebliği için taraflara tebligat çıkartıldığı, davacı vekilinin müvekkiline çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle yapılan ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmektedir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği ilgilisine tebliğ edilmelidir. Taşınmazın hissedarına satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
No:4/9, Merkez/Niğde adresinde bulunan taşınmazın T5 ihale edildiğini, dava konusu ihalenin usul ve yasaya aykırı olarak gerçekleştirildiğini, söz konusu taşınmazın gerçek değerinin çok altında satıldığını, dosya üzerinden yapılan kıymet takdiri raporunda taşınmazın tüm vasıflarının değerlendirilmediğini, satış ilanı tebligatlarının usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığını, satış ilan tebligatlarının tüm ilgililere ve müvekkillerine tebliğ edilmediğini, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, tebliğ evraklarının üzerinde tebliğ memurunun adı soyadı yazılmadığını, ayrıca satış ilanı tebligatlarında yapılan tebliğlere ilişkin şerh düşülmediğini, TK'na göre tebligata şerh düşülmesinin zorunlu olduğunu, satış ilanının usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmediğini, satış ilanında, mahalli bir gazetede yayınlattırmak suretiyle yapılmasına karar verildiğini fakat iş bu ilanın yayınlanıp yayınlanmadığına, yayınlandı ise de hangi gazetede yayınlandığı hususunda dosyada bir belge bulunmadığını,...
Noterliği'nin 15/12/2011 tarih ve 20730 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine istinaden 200.000 TL ödeyerek satın aldığını, almış olduğu hissenin tüm taşınmazların 2/3'sine tekabül ettiğini, kalan 1/3'lik hisse sahipleri ile anlaşamadığından satıcılar vekili ile anlaşarak Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/392 esas sayılı dosyası ile izaleyi şuyu davası açtırdığını, yürüttükleri bu dava sonucunda Kandıra Satış Memurluğunun 2016/401 satış sayılı dosyası ile 18/04/2016 tarihinde taşınmazların ihale yoluyla satıldığını, taşınmazların bir bütün olarak satıldığından dolayı tarafına ait olan hisselerin bedellerinin satış memurluğu tarafından kayıt maliklerinin adlarına Kandıra Ziraat Bankası Şubesi'ne yatırıldığını, satıcılar tarafından kendisine verilen vekaletnamede parsel numaralı yazılı taşınmazların satış bedellerini almaya ahzu kabza, izaleyi şuyu davası açtırmaya yetki olmasına rağmen Kandıra Ziraat Bankası Şubesince taraflarına ödeme yapılmadığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle...
No:4/7- Merkez/Niğde adresinde bulunan taşınmazın T5 ihale edildiğini, dava konusu ihalenin usul ve yasaya aykırı olarak gerçekleştirildiğini, söz konusu taşınmazın gerçek değerinin çok altında satıldığını, dosya üzerinden yapılan kıymet takdiri raporunda taşınmazın tüm vasıflarının değerlendirilmediğini, satış ilanı tebligatlarının usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığını, satış ilan tebligatlarının tüm ilgililere ve müvekkillerine tebliğ edilmediğini, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, tebliğ evraklarının üzerinde tebliğ memurunun adı soyadı yazılmadığını, ayrıca satış ilanı tebligatlarında yapılan tebliğlere ilişkin şerh düşülmediğini, TK'na göre tebligata şerh düşülmesinin zorunlu olduğunu, satış ilanının usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmediğini, satış ilanında, mahalli bir gazetede yayınlattırmak suretiyle yapılmasına karar verildiğini fakat iş bu ilanın yayınlanıp yayınlanmadığına, yayınlandı ise de hangi gazetede yayınlandığı hususunda dosyada bir belge bulunmadığını,...
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, ipotek bedeli altında satışa muvafakatin en geç satış tarihine kadar verilmesi gerekip borçlunun rızaen satış hususunda yetki alabilmesi için kıymet takdirinin tebliğinin şart olduğunu, satış ilanı tebliğinin ona bu hakkı vermeyeceğini, bankanın muvafakatinin 09/12/2022 tarihi olup satış tarihinin 23/11/2022 tarihi olduğunu, ilgili bankanın satış tarihi olan 23/11/2022 tarihinden önce ipotek bedeli altında satışa muvafakati olmadığının açık ve sabit olduğunu, ipotek alacaklısının ipotekli taşınmazın satışına ilişkin muvafakati en geç satış tarihinden önce dosya arasında olması gerektiğini, bu durumun ihaleye katılımı etkileyen bir unsur olup barka alacağının 10 milyon TL olduğunun iddia ve beyan etmekte iken 10 milyon TL'lik rüçhanlı alacağın muvafakatinin olup olmadığının bilinmeksizin ihaleye katılmanın hukuki öngörülebilirliğini sıfıra indirdiğini, dava açmakta hukuki yararlarının ve fiili hayatta zararlarının olduğunun aşikar...
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, ipotek bedeli altında satışa muvafakatin en geç satış tarihine kadar verilmesi gerekip borçlunun rızaen satış hususunda yetki alabilmesi için kıymet takdirinin tebliğinin şart olduğunu, satış ilanı tebliğinin ona bu hakkı vermeyeceğini, bankanın muvafakatinin 09/12/2022 tarihi olup satış tarihinin 23/11/2022 tarihi olduğunu, ilgili bankanın satış tarihi olan 23/11/2022 tarihinden önce ipotek bedeli altında satışa muvafakati olmadığının açık ve sabit olduğunu, ipotek alacaklısının ipotekli taşınmazın satışına ilişkin muvafakati en geç satış tarihinden önce dosya arasında olması gerektiğini, bu durumun ihaleye katılımı etkileyen bir unsur olup barka alacağının 10 milyon TL olduğunun iddia ve beyan etmekte iken 10 milyon TL'lik rüçhanlı alacağın muvafakatinin olup olmadığının bilinmeksizin ihaleye katılmanın hukuki öngörülebilirliğini sıfıra indirdiğini, dava açmakta hukuki yararlarının ve fiili hayatta zararlarının olduğunun aşikar...
Daha önceki bozma ilamımızda, Fon Kurulunun davanın dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin 01.03.2007 tarihli ve 93 sayılı kararıyla Fon yönünden geçersiz sayılmasına ve satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkinine dair vermiş olduğu kararların iptali için davacının idare mahkemesinde açtığı davanın reddine karar verildiği ve kararın Danıştay’ca onanarak kesinleşmesi nedeniyle davaya konu satış vaadi sözleşmesinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlenmiş olduğu hususunun kesinleşmiş yargı kararlarıyla belirlendiği, Ayrıca, satış vaadine konu taşınmazın mülkiyetinin davacı şirket üzerine geçirilmesi halinde TMSF’nin dava konusu taşınmaz üzerinden alacağını elde etme olanağının kalmayacağı, bu durumda daha önceki bozma ilamımızda yer verilen “Fon Kurulunun satış vaadi sözleşmesinin geçersiz sayılmasına ve satış vaadi şerhinin terkinine ilişkin kararı ile bu kararların iptali için idare mahkemesinde açılan davanın reddine ve ret kararının onanmasına ilişkin Danıştay...
Davacının satış ilanında taşınmazın niteliklerinde hataya düşüldüğü itirazının değerlendirilmesinde; satış ilanın incelenmesinde taşınmazın niteliklerinin tapu kaydı uyarınca eksiksiz yazıldığı, satış ilanın davacıya 09/07/2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği ancak satış ilanına karşı şikayet yoluna başvurulmadığı, satış ilanın bu haliyle kesinleşerek ihalenin satış ilanında belirtilen şartlarda yapıldığı anlaşılmakla davacının bu yöndeki itirazları ve dava dilekçesinde borcun doğumuna ilişkin itirazlarının ihalenin feshini gerektirmeyeceği görülmüştür. Davacının iddia ettiği sebeplerin ihalenin feshini gerektirmeyeceği, ihalenin İİK'nunda belirtilen usul ve esaslara uygun yapıldığının kabulü ile davanın reddine, davacının ihale bedeli olan 222.000,00- TL'nin %10'u oranında para cezasıyla cezalandırılmasına " dair karar verildiği görülmüştür....
Dairemizin süreklilik kazanan yerleşik uygulamalarında açıklandığı üzere, İİK'nun 114. maddesi gereğince, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, icra müdürlüğünce satış ilanın ilgililere tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanın tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi ihalenin feshi sebebidir. Somut olayda, ihaleye ilişkin olarak icra müdürlüğünce alınan 04.06.2015 tarihli satış kararında; yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere bilgi amaçlı gönderilmesine karar verildiği görülmüştür. Bu durumda satış ilanının ihaleden makul bir süre önce borçlulara usulüne uygun olarak tebliği zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Av. ...'nun borçlu şirket vekili olarak kıymet taktirine itiraz ettiği, kıymet taktirine itiraz sonucu ......