Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; satış talebinde tarih olmamasının talebi geçersiz hale getirmeyeceğini, böyle bir durumda satış talebinin en geç satış avansının yatırıldığı tarihte yapıldığının kabul edilmesi gerektiğini, satış talebinin olmadığı düşünülse dahi satış avansını yatıran müvekkili bankanın satış talebinde bulunmuş olduğunun da kabul edilmesi gerektiğini, 29/05/2014 tarihinde icra dosyasına taşınmaz ayrımı yapılmaksızın 500,00TL satış avansı yatırdıklarını, bu durumda hem satış talebinin hem de satış avansının hacizli tüm taşınmazları kapsadığını, alacaklının, satış talebinden sonra ve satış avansını yatırmadan önce icra dairesinin nereye ne talimat yazdığını takip etmek zorunda olmadığını, satış avansının da yetersiz olmasının haczin düşmesini gerektirmeyeceğini, icra dairesi tarafından Mut İcra Dairesine yazılan talimata cevap verilmediği gibi Mut İcra Dairesine herhangi bir havalenin de gönderilmediğini belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini...

T4 de satış gününün elektronik tebligat ile 02/07/2019 tarihinde bildirildiğini, Av. T4 02/07/2019 tarihinde satış tebligatı elektronik posta ile tebliğ edilmesine rağmen ihaleye katılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Karasu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/18 satış sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; İhalenin yapıldığı 10/01/2020 tarihinden itibaren 7 gün sonunda ihalenin feshi davasının davacı tarafça süresinde açıldığı, davacının arttırmaya hazırlık aşamasında usulsüzlük yapıldığını iddia ederek fesih talebinde bulunduğu, taşınmaz mal ihalesinde, İİK'nın 127. maddesi hükmü uyarınca ilgililere satış ilanının tebliğinin zorunlu olduğu, satış ilanının trajı 50.000 üzeri ve Ülke genelinde yayın yapan gazetede ilan edildiği, satış ilanının taşınmaz hissedarlarına usulüne uygun çıkarıldığı, davacı Hasan Ünal ve diğer hissedar vekili Av....

Buna göre, alacaklı tarafından yasal 6 aylık süre içerisinde satış istendiği, her ne kadar satış avansı olarak bir tahsilat mevcut değil ise de; sonuç olarak talebin icra müdürlüğünce satış talebi olarak kabul edildiği ve aynı kararda masraf talep edilmediği haliyle, süresi içerisinde satış talep edildiği ve mevcut avansın yeterli görülmesi nedeniyle geçerli bir satış talebinin mevcut olduğunun kabulü zorunlu olduğundan, davacı borçlunun istinafında isabet bulunamamaktadır....

İşin esası yönünden yapılan değerlendirmede; dava konusuSamsun ili, Atakum ilçesi, Kamalı Köyü 1223 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz hakkında mahkemenin 2011/587 E sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesine karar verildiği, dosyanın kesinleşerek satış memurluğunun 2014/28 Satış sırasına kaydının yapılarak satış işlemlerinin başlatıldığı ve satış ilanının tebliği için taraflara tebligat çıkartıldığı, davacı vekilinin müvekkiline çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle yapılan ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmektedir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği ilgilisine tebliğ edilmelidir. Taşınmazın hissedarına satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2016/15 Satış dosyasından dava konusu taşınmazın 04/01/2019 tarihinde 218.700,00 TL bedelle davalıya ihale edildiğini, satış dosyasında müvekkiline yapılması zorunlu tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, satış ilanının müvekkili asile yapılmasının usulsüz olduğunu, ihalenin normal şartlarda yapılmadığını, müvekkilinin zarara uğratıldığını, satış kararın ilan panosu ile adliye divanhanesine asılmasına karar verildiğini ancak mahkeme divanhanesine asılmasına ilişkin bir tutanağın mevcut olmadığını, tapu kaydında haciz şerhi bulunan alacaklıların tamamına tebligatın yapılmadığından ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, satış ilanının kanuna uygun olarak gazetede ilan edilmediğini, müvekkili şirket iflas ettiğinden satışların iflas masası tarafından yapılması gerektiğini, satış yapılan iş yerinin satış ve satış ilanı tarihinde uygulanması gereken KDV oranının Bakanlar Kurulu Kararı ve Kararnameler gereğince % 8 olarak alınması gerektiğini, %18 oranında KDV alınacağı şeklinde satış ilanı ve şartnamede yer alan ifadelerin ihaleye katılımı ve talebi olumsuz yönde etkileyeceğini, müvekkiline her hangi bir tebligat gelmediğini ve satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmediğini, satış ilanındaki taşınmaz değerleri ile aynı anda tebliğ edilen kıymet takdiri raporu arasındaki değerlerin birbirinden farklı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; iş bu dava dosyası ile yine Kayseri 2....

No:4/9, Merkez/Niğde adresinde bulunan taşınmazın T5 ihale edildiğini, dava konusu ihalenin usul ve yasaya aykırı olarak gerçekleştirildiğini, söz konusu taşınmazın gerçek değerinin çok altında satıldığını, dosya üzerinden yapılan kıymet takdiri raporunda taşınmazın tüm vasıflarının değerlendirilmediğini, satış ilanı tebligatlarının usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığını, satış ilan tebligatlarının tüm ilgililere ve müvekkillerine tebliğ edilmediğini, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, tebliğ evraklarının üzerinde tebliğ memurunun adı soyadı yazılmadığını, ayrıca satış ilanı tebligatlarında yapılan tebliğlere ilişkin şerh düşülmediğini, TK'na göre tebligata şerh düşülmesinin zorunlu olduğunu, satış ilanının usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmediğini, satış ilanında, mahalli bir gazetede yayınlattırmak suretiyle yapılmasına karar verildiğini fakat iş bu ilanın yayınlanıp yayınlanmadığına, yayınlandı ise de hangi gazetede yayınlandığı hususunda dosyada bir belge bulunmadığını,...

Noterliği'nin 15/12/2011 tarih ve 20730 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine istinaden 200.000 TL ödeyerek satın aldığını, almış olduğu hissenin tüm taşınmazların 2/3'sine tekabül ettiğini, kalan 1/3'lik hisse sahipleri ile anlaşamadığından satıcılar vekili ile anlaşarak Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/392 esas sayılı dosyası ile izaleyi şuyu davası açtırdığını, yürüttükleri bu dava sonucunda Kandıra Satış Memurluğunun 2016/401 satış sayılı dosyası ile 18/04/2016 tarihinde taşınmazların ihale yoluyla satıldığını, taşınmazların bir bütün olarak satıldığından dolayı tarafına ait olan hisselerin bedellerinin satış memurluğu tarafından kayıt maliklerinin adlarına Kandıra Ziraat Bankası Şubesi'ne yatırıldığını, satıcılar tarafından kendisine verilen vekaletnamede parsel numaralı yazılı taşınmazların satış bedellerini almaya ahzu kabza, izaleyi şuyu davası açtırmaya yetki olmasına rağmen Kandıra Ziraat Bankası Şubesince taraflarına ödeme yapılmadığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle...

No:4/7- Merkez/Niğde adresinde bulunan taşınmazın T5 ihale edildiğini, dava konusu ihalenin usul ve yasaya aykırı olarak gerçekleştirildiğini, söz konusu taşınmazın gerçek değerinin çok altında satıldığını, dosya üzerinden yapılan kıymet takdiri raporunda taşınmazın tüm vasıflarının değerlendirilmediğini, satış ilanı tebligatlarının usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığını, satış ilan tebligatlarının tüm ilgililere ve müvekkillerine tebliğ edilmediğini, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, tebliğ evraklarının üzerinde tebliğ memurunun adı soyadı yazılmadığını, ayrıca satış ilanı tebligatlarında yapılan tebliğlere ilişkin şerh düşülmediğini, TK'na göre tebligata şerh düşülmesinin zorunlu olduğunu, satış ilanının usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmediğini, satış ilanında, mahalli bir gazetede yayınlattırmak suretiyle yapılmasına karar verildiğini fakat iş bu ilanın yayınlanıp yayınlanmadığına, yayınlandı ise de hangi gazetede yayınlandığı hususunda dosyada bir belge bulunmadığını,...

Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, ipotek bedeli altında satışa muvafakatin en geç satış tarihine kadar verilmesi gerekip borçlunun rızaen satış hususunda yetki alabilmesi için kıymet takdirinin tebliğinin şart olduğunu, satış ilanı tebliğinin ona bu hakkı vermeyeceğini, bankanın muvafakatinin 09/12/2022 tarihi olup satış tarihinin 23/11/2022 tarihi olduğunu, ilgili bankanın satış tarihi olan 23/11/2022 tarihinden önce ipotek bedeli altında satışa muvafakati olmadığının açık ve sabit olduğunu, ipotek alacaklısının ipotekli taşınmazın satışına ilişkin muvafakati en geç satış tarihinden önce dosya arasında olması gerektiğini, bu durumun ihaleye katılımı etkileyen bir unsur olup barka alacağının 10 milyon TL olduğunun iddia ve beyan etmekte iken 10 milyon TL'lik rüçhanlı alacağın muvafakatinin olup olmadığının bilinmeksizin ihaleye katılmanın hukuki öngörülebilirliğini sıfıra indirdiğini, dava açmakta hukuki yararlarının ve fiili hayatta zararlarının olduğunun aşikar...

UYAP Entegrasyonu