KARAR Davacılar, murisleri ve kardeşleri Nazire’nin sağlığında davalılardan ...’a bir vekaletname verdiğini, ...’nin bu vekaletnameye dayanarak diğer davalı eşi ...’a murise ait 5 parsel numaralı taşınmazı sattığını, murislerinin yaşlı olduğunu, kandırılması sonucu elinden vekaletname alındığını, yapılan işlem ve tasarrufların mutlak butlanla batıl olduğunu, taşınmaz satış bedelinin ne kendilerine ne de murislerine ödenmediğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline,bunun mümkün olmaması halinde satış bedelinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine, tapu kaydının iptali talebinin reddine, tapudaki satış tarihindeki satış bedeli olan 8700 TL nin davalı ......
Somut olayda taşınmazların, 10.08.2010 günü icra müdürlüğü kararı ile haczedildiği, alacaklı vekilinin 10.08.2010 tarihinde satış talebinde bulunduğu, (45TL+5TL) 50 TL’den ibaret satış avansının ise 03.05.2011 tarihinde yatırıldığı görülmektedir. Satış talebinden sonra icra müdürlüğünce satış avansının tamamlatılması konusunda herhangi bir süre verilmediği, haciz tarihinden itibaren iki sene olan satış isteme süresi içinde satış avansının az da olsa yatırıldığı, geçerli satış talebinde bulunulduğu, bu sebeple taşınmazlar üzerindeki haczin düşmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar tapu kayıtlarına 10.08.2010 tarihli icra müdürlüğü haciz kararı işlenmemiş ise de, haciz kararının tapu kayıtlarına işlenmesi yalnızca bir muhafaza işlemi olduğundan, icra müdürlüğünün karar tarihi haciz tarihi kabul edileceğinden 10.08.2010 tarihinde taşınmazların haczedildiğinin kabulü zorunludur. O halde, mahkemece, İİK.'...
banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekalet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini belirterek öncelikle davanın görev ve yetki itirazları kapsamında İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine, taşınmaz üzerindeki diğer takyidat lehdarlarına husumetin yaygınlaştırılmasına, esasa ilişkin diğer itirazlarımız kapsamında haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekalet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini belirterek öncelikle davanın görev ve yetki itirazları kapsamında İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine, taşınmaz üzerindeki diğer takyidat lehdarlarına husumetin yaygınlaştırılmasına, esasa ilişkin diğer itirazlarımız kapsamında haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Müdürlük satış kararında İİK 114.maddesi gereğince menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olmadığından yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere bilgi mahiyetinde tebliğine ve hiç çıkarılmaması halinin satışa engel teşkil etmemesinin e-portal üzerinden yayınlattırılan ilanın tebliğ yerine sayılmasına karar verilmiştir....
500,00 TL satış avansının dosyaya depo edildiğini, satışın düşürülmesi talebi ve satış avansının çekilmesinin ardından süresinde taraflarınca satış talebinin yinelendiğini ve avansın yatırıldığını beyanla, icra müdürlüğünün hukuka aykırı olan 12/03/2019 tarihli kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda satış işlemlerine devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki, yukarıda değinilen maddelerde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece, satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığı re'sen gözetilmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın, tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haciz, İİK'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir. HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hakim, taleplerin her biri hakkında olumlu-olumsuz bir karar vermek zorundadır. Somut olayda, borçlu aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/176 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; borçlu ... adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 130 ada, 35 parsel sayılı taşınmaz üzerine alacaklının talebi üzerine 03/06/2013 tarihinde haciz konulduğu, şikayetçi ...’nun, ......
Hukuk Dairesi’nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen 24.6.2020 tarih ve 2019/2859 E.- 2020/1006 K. sayılı kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ :1-Dairemizin 12.11.2020 tarih ve 2020/7291 E. - 2020/9666 K. sayılı BOZMA kararının KALDIRILMASINA, 2-Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 24.6.2020 tarih ve 2019/2859 E.- 2020/1006 K. sayılı kararının (ONANMASINA), 11/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin reddi kararına karşı davacı vekili vekili tarafından yeniden karar düzeltme talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3/1 inci maddesine göre uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin maddeleri arasında bulunan 442/I inci maddesi uyarınca aynı ilam aleyhine birden fazla karar düzeltme isteminin mesmu bulunmadığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE, karar düzeltme peşin harcının taraflara iadesine, 05/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçiler, bir kısım paydaşların satış gününden önce yine bir kısım paydaşların satış günü satış saatinden önce satıştan vazgeçtiklerini buna rağmen satışın yapıldığını belirterek 23/12/2015 günü yapılan taşınmaz ihalesinin feshini talep etmiş, mahkemece tüm hissedarlar tarafından satıştan vazgeçilmesi halinde satışın düşmesinin mümkün olabileceği gerekçesi ile istemin reddi ile para cezasına hükmedilmiştir....