Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 22/03/2019 tarihli ve 2019/207 Esas, 2019/273 Karar sayılı kararı ile şikayetçinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nin 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği; iş bu karara karşı davalı alacaklı vekilince bu kez temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 02/03/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nin 363/1. maddesi “İcra Mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet...

    çiye ait taşınmazın satılacağının öğrenildiğini, bunun üzerine söz konusu satışın durdurulması ve mağduruyetlerin giderilmesi için taraflar arasında 30.07.2009 tarihli protokol imzalandığını, bu protokole ile, müvekkilleri tarafından 30.000.-TL ödenmesi karşılığında, davalıların alacaklı Halk Leasing A.Ş. ile görüşeceğinin, aldığı parayı oraya ödeyerek satışın durdurulmasını sağlayacağının ve icra dosyasındaki bakiye borcunda davalılar tarafından en geç 10.09.2009 gününe kadar bildirileceğinin ve bildirilen bu bakiyenin müvekkilleri tarafından ödenmesi ile taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılacağı konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalıların protokol ile yüklendikleri edimleri yerine getirmediği gibi taşınmazı da ...'ın satın aldığını, bu nedenle müvekkili tarafından protokolle 10.09.2009 tarihinde ödenmesi kararlaştırılan bakiye borcun yatırılmadığını ileri sürerek; davalı tarafından satın alınan taşınmazın müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline, aksi takdirde de 30.000....

      Buna göre İcra Mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000,00 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların satışın durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/01/2017 tarih ve 2016/379 E. 2017/27 Karar sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlu vekili tarafından, şikayetin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25/01/2017 tarihli ek kararı ile istinaf talebinin reddine karar verildiği, istinaf talebinin reddine dair mahkemenin ek kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ......

        Satış memurluğu tavzih edilen mahkeme kararının temyiz edildiğine dair derkenarı davacı tarafın dosyaya sunduğu mahkemece tavzih işlemlerinin temyiz edilmesi nedeniyle satış işlemlerinin durdurulmasına ilişkin herhangi bir bilgi verilmediği gerekçesi ile satışın durdurulması talebinde bulunduğu ve talebin reddine satış memurluğunca karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ,ayrıca mahkemenin talebin reddine karar verdiğini, mahkemenin davanın reddine karar vermesi üzerinde istinaf yoluna başvurduklarını bu hususların ihalenin feshi sebebi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Mahkemenin ilgili dosyası incelenmesinde ,tavzih kararının satışı durdurmayacağı nedeniyle reddine karar verildiği ,satış memurluğuna sunulan dilekçelerinde (derkenar alınarak) satış memurluğunca mahkemece satışın durdurulması konusunda bir karar verilmediği sürece memurlukça satışın durdurulması mümkün değildir....

        mahkemesinin 11/01/2022 tarihli ara kararı ile de aynı gerekçelerle tedbiren icraen satışın durdurulması talebinin reddinin hüküm altına alındığı, davacı vekilinin süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; ortada menfi tespit davası bulunmadığını, eldeki davanın ipoteğin kaldırılması davası olduğunu, İİK'nun 72/3 m.sinin gerekçe gösterilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, TMK'nun 194 m.si çerçevesinde davaya konu taşınmaza müvekkilinin açık rızası ve haberi olmadan ipotek tesis edildiğini, bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın cebri icra yoluyla satılması durumunda davanın konusuz kalacağını belirterek yerel mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını, davaya konu taşınmazın icraen satışın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istinaf kanun yolu ile talep ettiği, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür....

        İTİRAZ Davalı ... vekili itiraz dilekçesinde verilen ihtiyati tedbir kararına %15 teminat karşılığındaki cebri icra yolu ile satışın tedbiren durdurulması kararının tamamen hukuka aykırı olduğunu, davalının iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi bilebilecek durumda olmadığını, 7.000,00 TL satış masrafı yapıldığını ve satış günü alınmış olmasına rağmen verilen tedbir kararı ile satışın durdurulduğunu, verilen bu karar ile davalının mağdur olduğunu, %115 bedel yatırılmadan satışın durdurulması kararı verilemeyeceğini bu nedenle satışın tedbiren durdurulması kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek itiraz etmiştir....

          Cebri icra ile ilgili temel yasa niteliğindeki İcra İflas Kanununda menfi tespit davalarında bile icranın durdurulması özel ve ağır koşullara bağlamıştır. Hal böyle iken davacı ile aralarında hukuki ya da sözleşme ilişki bulunmayan ve davada taraf olmayan üçüncü kişi alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Bu nedenle mahkemece davacının cebri icra yoluyla satışın önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin değerlendirmesinde ve gerekçesinde bir yanılgı bulunmamaktadır....

          Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu menkullerin mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, buna ilişkin açtıkları istihkak davasında satışın tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, ancak tedbir kararından 1 gün sonra satışın yapıldığını, menkullerin bir kısmının kıymet takdirinin dahi yapılmadığını, satışın ilanının usulsüz şekilde vekil varken asile yapıldığını, satış ilanının kanuni prosedür yerine getirilmeksizin ilanı edildiğini, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılmış menkul ihalesinin feshi istemine ilişkindir....

          çiye ait taşınmazın satılacağının öğrenildiğini, bunun üzerine söz konusu satışın durdurulması ve mağduruyetlerin giderilmesi için taraflar arasında 30.07.2009 tarihli protokol imzalandığını, bu protokole ile, müvekkilleri tarafından 30.000.-TL ödenmesi karşılığında, davalıların alacaklı ... Leasing A.Ş. ile görüşeceğinin, aldığı parayı oraya ödeyerek satışın durdurulmasını sağlayacağının ve icra dosyasındaki bakiye borcunda davalılar tarafından en geç 10.09.2009 gününe kadar bildirileceğinin ve bildirilen bu bakiyenin müvekkilleri tarafından ödenmesi ile taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılacağı konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalıların protokol ile yüklendikleri edimleri yerine getirmeyerek, satışa konu edilen davacı şirket hissedarı ...'e ait taşınmazın satışını engellemek yerine, 27.08.2009 günü, müvekkilinden aldıkları 30.000.-TL ile dava konusu taşınmazı davalılardan ...'...

            UYAP Entegrasyonu