Mahkemenin kabulüne göre de; birleşen davada davacı-davalı kadın yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatın, kişilik haklarına saldırının nitelik ve derecesi, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücüne göre düşük kaldığından, hükmün bu nedenle bozulması görüşündeyim....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ile tedbir nafakasının kaldırılması yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır....
O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.05.2016 (Perş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.03.2021 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ...geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Davalı tarafın verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi yönünden yapılan incelemede; mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının teknik nedenlerle uygulanmasına imkan bulunmadığı hususu Erişim Sağlayıcıları Birliği'nin mahkememize verdiği yazı cevabından anlaşılmış olup, uygulanma ihtimali bulunmayan ihtiyati tedbir kararının devam etmesinde tarafların hukuki yararı bulunmadığı görüşüne varılarak tedbir kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacı, davalının İsmet İnönü hakkındaki beyanlarının hukuka aykırı olduğunun tespiti, kararın yayınlanması ve hukuka aykırı saldırının durdurulması isteminde bulunmuştur. Davalı, davacıya yönelik doğrudan ve dolaylı bir saldırının sözkonusu olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Dosya içeriğinden, davalı iktidar partisi genel başkanının davalının mensup olduğu ana muhalefet partisi eski genel başkanının uygulamalarını sert bir dille eleştirdiği açıktır. Ancak; davacının kişiliğine yönelik herhangi bir saldırı yoktur. O nedenle ve matufiyet olgusu gerçekleşmediği gözetilerek hukuka aykırılığın tespitine yönelik istemin de reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2020/247 Esas 2020/256 Karar Taraflar arasındaki basın yolu ile kişilik haklarına saldırının önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince ... ve Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş. yönünden talebin kabulü ile saldırının önlenmesine diğer davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararın davalılar ... ve ........, Gazete Dergi Basım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 23.12.2021 tarihli ve 2021/24555 Esas, 2021/11017 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir....
Temyiz Sebepleri ... erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK md.174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 5-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ziynet alacağı talebinde de bulunmuştur. Kadının ziynet isteği, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp, nispi harca tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, iştirak nafakasının ve manevi tazminatın miktarı, kendi yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesi ile yoksulluk nafakasının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, manevi tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya...