Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

Taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı incelenmesinde; İlk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, hukuki nitelendirmede, kanunun olaya uygulanmasında ve kusur belirlemesinde hata yapılmadığı, toplanan deliller, kusur derecesi, tarafların tespit edilen sosyal-ekonomik durumları, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, tedbir nafakasının amacı ve niteliği, davacı kadının kişisel haklarına ve aile bütünlüğüne yapılan saldırının boyutu, boşanma nedeniyle bu evlilikten mevcut ve beklenen menfaatleri, B.K 50,51 m.leri, TMK'nun 169,175,185,186,197. m.leri ile hakkaniyet ilkesi göz önününe tutulduğunda, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde kusur belirlemesi yapılmasının, davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ve davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesinin, karar gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu gibi davacı kadın yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatların karar...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, kişilik haklarına haksız saldırının men'i ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 17.9.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kişilik haklarına yapılan saldırının önlenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Taraflann tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı erkek yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden ...'...

        Dairemizin 24.05.2022 tarih, 2020/1406 Esas, 2022/833 Karar sayılı kararı ile, "Davalı karşı davacı kadının vakıaya yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine, davacı karşı davalı erkeğin asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine, davacı karşı davalı erkeğin, kadına tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının B/2.bendinin infazda karışıklığa neden olmamak için kaldırılmasına, davalı karşı davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihi olan 16.08.2017 tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, boşanma kararının...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, ... olarak 02/06/2016 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırının hukuka aykırılığının tesbiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 03/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırının hukuka aykırılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, twitter isimli sosyal paylaşım sitesinde "..." profil adresi üzerinden ..." kullanıcı ismi ile mesaj yazılmak suretiyle kendisi hakkında asılsız iddialarda bulunan kişinin kim olduğunun tespitini istemiştir....

          ya yönelik olarak "bununla kafanı yararım, seni keserim" şeklindeki sözlerin kendisine vaki saldırının etkisiyle ve saldırının devamını engellemek bakımından söylenmiş olduğu ve tehdit suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden kanuni olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'nün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

              Davalı- karşı davacı kadın vekilinin tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası miktarının TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alındığından hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, davalı- karşı davacı kadın vekilinin buna ilişkin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatlerine, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliğine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, davalı- karşı davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarı azdır....

              UYAP Entegrasyonu