Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, karşı tarafın ihtiyati tedbir kararına konu kullanımlarının ihtiyati tedbir isteyenin tescilli markası ile iltibas yaratacağının bilirkişi raporu ile belirlendiği, SMK 159. maddeye göre ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik kararın yerinde olduğu, hükmedilen 20.000 TL nakdi teminatın , gerek ihtiyati tedbir isteyenin dayanak markasının daha önceki tarihte tescil edilmesi karşısında HMK 392. maddesine göre resmi belgesi olması, gerekse de ihtilaftan kaynaklı aleyhine oluşabilecek zarar boyutu bu aşamada tam ve doğru belirlenemediğinden hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2019/631 ESAS-2021/610 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadının tedbir nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde;Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin olmadığını, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, davacının zilyetinde bulunduğu yer kamu malı olduğunu, kamu malları üzerinde zilyetlikten söz edilemeyeceği, tensip zaptında ihtiyati tedbir bulunmamasına rağmen Keban Kaymakamlığına ve kolluk kuvvetlerine ibraz edilerek müvekkili idarenin çalışmasını engellediği, dava konusu yer ile ilgili ihtiyati tedbir kararı olmadığının, idarenin çalışmasını engellemeyeceğine dair Keban Kaymakamlığına müzekkere yazılmasını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Tensip ile konulan ihtiyati tedbir ara kararına vaki itirazın mahkemece incelenmesi gerekirken dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; kira ilişkisinden kaynaklı olup kira sözleşmesinin geçerliğinin tespiti, kiracı sıfatına ve sözleşmeye saldırının önlemesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtığı mahkemece aynı şekilde tedbir kararı verildiği davalı itirazının reddine karar verildiği, anılan bu ara kararın davalı tarafça istinaf konusu edildiği Dairemizin 2022/2005 esas 2022/1526 karar sayılı kararı ile ihtiyati tedbirin uyuşmazlığın esasını çözer tarzda verilemeyeceği gerçeği ve aynı uyuşmazlık hakkında İdare Mahkemesi'nde görülen derdest davanın bulunması nazara alındığında; ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, tedbir talebinin kabulü kararı hatalı olduğundan, anılan gerekçelerle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; 10/08/2022 tarihli yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davacı tarafça bu kez aynı taleple asliye hukuk mahkemesine dava açılmış ve aynı şekilde asliye hukuk mahkemesince tedbir kararı verilmiştir. Gebze 3....
Aile Mahkemesinin 09/01/2020 tarih, 2018/993 esas - 2020/18 karar sayılı kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 352/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; davacının boşanma davasının kabulü ile, tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı için aylık 400,00 TL, tedbir nafakası takdiri ile (ilk derece mahkemesi tarafından takdir edilen tedbir nafakası dikkate alınmak ve tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı için TMK'nın 175 maddesi uyarınca aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası takdiri ile, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin TMK'nın 174/2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile, 7.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....
Dava, davacının mobbinge dayalı tazminat, psikolojik saldırının durdurulması, sağlık durumuna uygun bir yerde görev verilmesi istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince davacının istinaf isteminin esastan reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dahili davalı ... yönünden davanın usulden reddine, davacının manevi tazminata ilişkin davasının reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 5....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmış, 25. maddesinde kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
İhtiyati tedbir HMK'nın 389. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. HMK'nın 390/1 maddesine göre İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Somut davada ihtiyati tedbir talebi dava açılmadan önce Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... D.iş sayılı kararı ile ... tarihinde davaya konu çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmiştir....