Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile lehe hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktar itibariyle az oluşuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; istinaf eden tarafa ve istinaf sebeplerine göre, ilk derece mahkemesinin boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden verdiği kararların kesinleştiği, tarafların tespit edilen sosyal-ekonomik durumları, kesinleşen kusur derecesi, evlilikte geçen süre, paranın alım gücü, günün ekonomik şartları, tedbir nafakasının amacı ve niteliği, boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşamakta haklı olup, hakimin de resen yahut talep üzerine gerekli gördüğü tedbirleri yükümlü olması, davacı kadının kişisel haklarına ve evlilik bütünlüğüne yapılan saldırının boyutu, boşanma yüzünden bu evlilikten mevcut ve beklenen menfaatleri, BK 50,51 m.leri, TMK'nun 169,174,175,182/2,185,186,197. m.leri ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası...

İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yararına hükmedilen tedbir nafakasının ve manevî tazminatın miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....

    Maddi ve manevi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir. Boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı kadının ağır kusurlu olmadığı, boşanma yüzünden kadının menfaatlerinin zedelendiği ve kişilik haklarının zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminatın (TMK md.174/1,2) koşulları oluşmuştur. Bu sebeple, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, mevcut ve beklenen menfaatlerinde meydana gelen zararın kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ve yoğunluğu, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, hakkaniyet ilkesi ve paranın alım gücü nazara alınmak suretiyle davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir....

    Davalı tarafın verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi yönünden yapılan incelemede; mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının teknik nedenlerle uygulanmasına imkan bulunmadığı hususu Erişim Sağlayıcıları Birliği'nin mahkememize verdiği yazı cevabından anlaşılmış olup, uygulanma ihtimali bulunmayan ihtiyati tedbir kararının devam etmesinde tarafların hukuki yararı bulunmadığı görüşüne varılarak tedbir kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

      Davacı, davalının İsmet İnönü hakkındaki beyanlarının hukuka aykırı olduğunun tespiti, kararın yayınlanması ve hukuka aykırı saldırının durdurulması isteminde bulunmuştur. Davalı, davacıya yönelik doğrudan ve dolaylı bir saldırının sözkonusu olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Dosya içeriğinden, davalı iktidar partisi genel başkanının davalının mensup olduğu ana muhalefet partisi eski genel başkanının uygulamalarını sert bir dille eleştirdiği açıktır. Ancak; davacının kişiliğine yönelik herhangi bir saldırı yoktur. O nedenle ve matufiyet olgusu gerçekleşmediği gözetilerek hukuka aykırılığın tespitine yönelik istemin de reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.03.2021 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ...geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            Açıklanan sebeple tarafların bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı-davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....

              in velayetinin davacı kadına verilmesi de doğru bulunmamıştır. 6-Velayet düzenlemesi yapılmayan müşterek çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4, 5 ve 6. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2015 (Çrş)...

                Mahkemenin kabulüne göre de; birleşen davada davacı-davalı kadın yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatın, kişilik haklarına saldırının nitelik ve derecesi, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücüne göre düşük kaldığından, hükmün bu nedenle bozulması görüşündeyim....

                  UYAP Entegrasyonu