Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki süresi yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi...

    kararı verilmesine, akabinde yapılacak yargılama neticesinde 01/02/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile intifa hakkı müvekkili şirkete ait taşınmaza davalı tarafından gerçekleştirilen el atmanın saldırının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Mehmet'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.04.2018...

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/116 Esas sayılı dosyasında dava dışı şirket ve yetkilileri hakkında açılan kişilik haklarına saldırının önlenmesi talepli davada, www. ... .com.tr ve www. ... .com adlı sitelere erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, bu tedbirler ile dosyadaki uyuşmazlığın bir bağlantısının olmadığı, bu kararın ve söz konusu sitelerin davacının ya da kardeşinin adına kayıtlı olmasının sonucu değiştirmeyeceği, zira yargılamanın iadesine konu dosyada sitelerde mevcut burç yorumlarının değerlendirilerek karar oluşturulduğu, kaldı ki davacının kardeşi olan ...'ın ... Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinin de davacı iddialarını teyit etmediği, bu hususların yeni ele geçirilmiş delil niteliğinde kabul edilemeyeceği gibi ceza mahkemesi veya mahkumiyet kararı olarak da değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ile tedbir nafakasının kaldırılması yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır....

            O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.05.2016 (Perş.)...

              Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK md.174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 5-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ziynet alacağı talebinde de bulunmuştur. Kadının ziynet isteği, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp, nispi harca tabidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, iştirak nafakasının ve manevi tazminatın miktarı, kendi yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesi ile yoksulluk nafakasının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, manevi tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya...

                  O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere yargılama sırasında davacı anne yanında bulunan tarafların ortak çocuğu 2005 doğumlu Zeki için, davacı anneye uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı (kadın) yararına 4. bentte gösterilen sebeple de davalı koca yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi. 10.07.2013 (Çrş.)...

                    Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle internet sitesinde ve Twitter hesabından Tüketici Fiyat Endeksi veya enflasyon verisi adı altında açıklama yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebinin dosyanın esasını çözümleyecek mahiyette olduğu ve davanın esasını çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda gösterilen nedenlerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu