Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un ilgili mahkeme ilamı ile sağ olduğunun tespiti ile ölümüne ilişkin nüfus kaydının iptal edildiği buna göre sanık ... tarafından ...'a yapılan maaş ödemesinde herhangi bir mevzuata aykırılık bulunmadığı yine ...'ın 08/03/2009 tarihinde öldüğü ve kızı sanık ...'ın 10/03/2009 tarihinde ölen annesi ...'ın'nın maaşını sanık ......

    bulunduğu, 506 sayılı Kanunun 99. maddesi uyarınca söz konusu talebin zamanında yapılmış olduğu, 29 sicil numaralı baba adı Ahmet olarak geçen sigortalılık kaydının, davacı murisi Ethem ve Rahime oğlu, 01.08.1938 doğumlu Hüseyin Mutlu'ya ait olduğu, ölüm aylığı bağlanması için sigortalıda bulunması gereken 900 gün ve 5 yıl sigortalı bulunma koşularının gerçekleştiği, hak sahibi eş için yeniden evlenmemiş olması ölüm aylığı için gerekli olup, davacı murisi Hüseyin Mutlu’nun vefatı sonrasında süresinde tahsis talebinde bulunduğu anlaşıldığından davacı Halime Mutlu’nun, murisi Hüseyin Mutlu’nun 26.07.1999 vefat tarihini takip eden aybaşı olan 01.08.1999 tarihinden geçerli olarak ölüm aylığı bağlanmasının gerektiği anlaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, "Davanın KABULÜ ile; 1- 29 sicil numaralı (baba adı Ahmet olarak geçen) sigortalılık kaydının, davacı murisi Ethem ve Rahime oğlu, 01.08.1938 doğumlu Hüseyin Mutlu'ya ait olduğunun ve davacı...

    Sayılı dosyası ile dava açıldığını, murisin ölüm hanesinde "bilinmeyen" kaydının bulunduğunu, ölüm tarihinin bilinmediğini ve nüfus kaydındaki ölüm araştırması gereğince, nüfus kaydının düzeltilmesi için taraflarına dava açılmak üzere yetki ve süre verildiğini beyanla Ömer Horzum'un ölüm tarihinin nüfus kaydına işlenerek düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı davaya karşı cevap vermemiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/02/2022 Tarih 2021/103 Esas 2022/94 Karar sayılı kararı ile, "...Davanın, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine, yetkili mahkemenin Sarayköy/Denizli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine" karar verilmiştir....

    Cumhuriyet Başsavcılığının 05.05.2009 gün ve 2009/32-1 no'lu davanamesi ile ...'ın nüfus kütüğünde mükerrer olan kaydının iptali ile "..." olan anne adının "..." olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece "Mahkemenin yetkisizliğine karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinden davalı ...'a mahkemenin gerekçeli kararının tebliğ edilemediği ve Nüfus Müdürlüğünün yazısından da iki ayrı ... olduğunun bildirildiği görülmüş, yine dinlenen davalı ... da ...'ın ölü olduğunu söylemiş olmakla davalı ... sağ ise kendisine, ölü ise mirasçılarına mahkemenin gerekçeli kararı tebliğ edilerek temyiz süresi de beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı mütevelli ...'nun davanın yargılaması sırasında 24.01.2006 tarihinde öldüğü ...'nün 01.02.2006 tarih 1548 sayılı yazısı ile mahkemeye bildirilmiş ise de, buna ilişkin dayanak belgenin dosyaya konulmadığı görülmüştür. Davalı mütevellinin ölmüş olup olmadığının, ölmüş ise ölüm tarihini de içeren nüfus kaydının ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nun 1999 yılında öldüğünün tespiti ile ölüm araştırması nedeni ile kapalı olan nüfus kaydına da 1999 yılında öldüğünün tescili istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin temyizi üzerine 18. Hukuk Dairesince onanmasına karar verilmiş,davacılar vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dava, ölüm tarihinin tespiti ve anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; ölüm tarihinin tespiti istenilen ve gerçek anne olduğu iddia edilen ...'...

          Mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir (TMK m 575). Somut olayda, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Talep hakkında karar verilebilmesi için mirasbırakanın ölüm anında ödemeden aczinin tespit edilmesi gerekir. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifini belirlemek suretiyle olur. Bu amaçla mirasbırakanın taşınmaz mallarının tapudan, araç kaydının emniyettten, mevduat hesabının ilgili banka şubesinden sorularak belirlenmesi malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi mirasbırakanın borcunu karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Mirasbırakanın borcundan dolayı mirasçıların mirası reddinin iptali istenebilmesi için diğer bir koşul da reddeden mirasçılara kazandırma yapılmış olduğunun belirlenmesi gerekir....

            Boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce taraflardan birinin ölmesi halinde, evlilik birliği ölüm ile sona ereceğinden, boşanma davası konusuz kalır ve bunun sonucu olarak davacı eşin ölüm tarihinden sonraki “boşanmadan feragat beyanı” hukuki bir sonuç doğurmaz. Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesi uyarınca, boşanma davası devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen eşin mirasçılarının davaya kusur belirlemesi yönünden devam etme hakları bulunmaktadır. Bu durumda, boşanma davası konusuz kalmıştır ve mirasçıların sağ kalan eşin kusurunun olup olmadığının tespitini talep etmeleri halinde, bu talep yönünden kusur tespiti davasına dönüşmüştür. Sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığının tespiti talebinin “talep eden davacısı” davalı eşin mirasçılarıdır. Bunun bir sonucu olarak, davalı eşin mirasçılarının Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesinden kaynaklı haklarını kullanmasını engelleyecek şekilde feragat beyanı hüküm ve sonuç doğurmaz....

              ın 1924 tarihli mükerrer ölüm kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mükerrer ölüm kaydının iptali istenilen ...'ın Kozan İlçesi Akçakuşağı Köyü 71 hane 5. sıradaki mükerrer kaydının iptaline ilişkin Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/186-465 Sayılı dava dosyasının bu dosya içerisine konularak gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                ın araç dışına fırlayıp yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede yaklaşık 1 ay sonra vefat ettiği, olayda, mağdur ...'ın ölüm muayene tutanağında ölüm nedeninin kafa içi kanama ve uzun süreli hastane yatışına bağlı sonrasında gelişen komlikasyonlar olduğunun belirtilmesi karşısında, mağdurun ölümü ile bahse konu kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespiti için tedavi gördüğü hastanedeki hasta dosyasının da dahil edilerek dosyanın İstanbul Adlî Tıp Kurumu 1....

                  UYAP Entegrasyonu