Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2009/3883 Esas sayılı dosyasında hazırlanan ve taraflarına tebliğ edilmeyen tüm sıra cetvellerinin iptalini talep ve şikayet etmiş, 03.06.2014 havale tarihli beyan dilekçesi ile 20.12.2012 tarihli sıra cetveli müvekkiline tebliğ edilmiş ise de devamında İcra Müdürlüğü tarafından sıra cetveli düzenlenmeksizin sıra cetveli yerine geçecek kararlar ile dosyaya satıştan gelen paraların davalı tarafa ödemesinin yapıldığını, 20.12.2012 tarihli sıra cetvelinde davalı haricinde ödeme yapılan alacaklılar bulunsa dahi taraflarınca 20.12.2012 tarihli sıra cetveline süre geçmesi ve müvekkiline tebliğ edilmiş olması sebebi ile herhangi bir itirazları olmayıp aynı dosyada sıra cetveli yerine geçen derece kararı ile paraların dağıtımına esas olan ve taraflarına da herhangi bir şekilde tebliğ edilmeyen kararların iptalini talep ettiklerini beyan etmiş, duruşmalarda 22.04.2013 ve 30.04.2013 tarihli sıra cetveli yerine geçebilecek ancak sıra cetveli olmayan ödeme kararının söz konusu olduğunu...

    İhtiyati haciz hükümsüz olduğu takdirde, sıra cetvelinde ihtiyati haciz sahibi alacaklıya ayrılan pay diğer alacaklılara, onlar yoksa borçluya ödendiğini, borçluya ödeme yapılabilmesi için bu pay üzerine haciz veya tedbir konulmamış olması gerektiğini, Samsun İcra Dairesinin 2020/38899 Esas sayılı icra takip dosyasında düzenlenen 04/02/2022 tarihli Derece kararı ve Sıra Cetvelinde borçluya iadesine karar verilen paranın İİK.nun 138/son maddesi uyarınca müvekkili bankaya pay ayrılmasına karar verilmesi gerektiğini, sıra cetvelinin hukuka uygun bulunmadığını iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek itiraz ve şikayetlerinin kabulüne , Samsun İcra Dairesinin 2020/38899 Esas sayılı icra takip dosyasında düzenlenen 04/02/2022 tarihli Derece kararı ve Sıra Cetvelinde borçluya iadesine karar verilen satış bedelinin borçluya iade edilmemesi için tedbir konulmasına, hukuka aykırı hazırlanan sıra cetveli bakımından müvekkilinin 2.nci sıraya alınmasına ve müvekkili bankaya İİK.nun 138/...

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı alacaklılar tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde; borçlu sigorta şirketinin çeşitli bankalardaki hak ve alacaklarının haczedildiğini, alacaklı vekilinin talebi üzerine İcra Müdürlüğünce 11.11.2020 tarihinde bankalara gönderilen yazıda "borçlunun bankanız nezdindeki hesaplarında bloke konulan mahcuz paranın müdürlüğümüz dosyasının ilk sırada olması halinde aşağıda yazılı müdürlüğümüz hesabına gönderilmesine ayrıca müdürlüğümüz dosyasından başkaca hacizler olması halinde sıra cetveli derece kararına esas olmak üzere hacizleri gösterir listenin dosyamıza bildirilmesine..." ibaresine yer verildiğini, borçlunun banka hesaplarının haczi üzerine bankalarca verilen cevaplardan hesaplar üzerinde birden fazla haciz bulunduğunu, birden fazla haciz uygulanması halinde sıra cetveli yapılması ve bu suretle alacaklılara...

      Gül Çatalbaş Aksu tarafından sıra cetveline itiraz edildiğini, ıra cetvelinde itiraz edilen hususun müvekkili ile hiçbir alakası bulunmamasına rağmen ilgili dosyada müdürlüğün yaptığı sıra cetveline itiraz edildiğini ve tek haciz alacaklısı kendileri olduğu halde davalı taraf olarak müvekkili gösterildiğini, müvekkilinin ipotek alacaklısı olup kural olarak ipotekli alacak sıra cetveline girmeyeceğini, öncelikle satış bedelinden ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin ilk sıra rehinli haciz alacaklısı olup sıra cetveline itiraz davasında da müvekkilin sırasına ya da alacak tutarına ilişkin hiçbir itiraz mevcut olmadığını, sıra cetveline itiraz davası sonuçlanmış ve mahkemece aleyhlerine herhangi bir karara hükmedilmediğini, itiraz davasının karara çıkması akabinde icra dosyasına sunulmuş olan teminat mektubunun taraflarına iadesi talep edildiğini, icra müdürlüğünce; sıra cetvelinin iptal edilmiş olması nedeni ile taleplerinin reddine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu...

      Somut olayda; taşınmaz üzerinde, alacaklı ve şikayetçi 3. kişiye ait hacizler ile birlikte başkaca haciz de olduğu, ihalenin kesinleştiği ve satış bedelinin taşınmaz üzerindeki alacakların tamamını karşılamadığı, icra müdürlüğünce satış bedelinin ilk sırada haczi olan iş bu dosya borcuna yetmediğinden bahisle sıra cetveli tanzim edilmemesine karar verildiği dolayısıyla dosyada yapılmış bir sıra cetveli olmadığı görülmektedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekir. Öte yandan, şikayetçinin iddialarının ise; sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz edilmesi halinde inceleneceği tabiidir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/728 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 25/02/2022 tarihli tensip zaptı ile “Bursa 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 02/02/2022 tarih ve 2021/339 Esas, 2022/56 Karar sayılı ilamı ile müdürlüğümüzün 27/04/2021 tarihli kararı iptal edildiğinden ve satış sonucu elde edilen paranın, rehin alacak niteliğindeki müdürlüğümüzün 2016/4550 esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğinden ve böylelikle müdürlüğümüzce hazırlanan 30/09/2021 tarihli sıra cetveli ve derece kararı yok hükmünde kaldığından, sıra cetveli ve derece kararında İzmir 17. İcra Dairesi Müdürlüğünün 2016/5312 esas sayılı dosyasına ödenmesi gereken 443.604,83- TL. Ve Tınaztepe Vergi Dairesi Müdürlüğüne ödenmesi gereken 527,07- TL. Toplamı 444.131,90- TL.'nin dosyamız ipotek alacaklısı Türkiye Garanti Bankası A.Ş.'...

        İcra Müdürlüğü'nün mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra, yeniden sıra cetveli yapması gerekirken, önceki sıra cetvelinin iptaline dair mahkeme kararı kesinleşmeden düzenlenen sıra cetveli mükerrer sıra cetveli olduğunu, 04.02.2015 tarihli sıra cetvelinin hukuki geçerliliği var iken, ikinci kez sıra cetveli yapılmasının hukuki dayanağının olmadığını, davalı şirketin dava dışı borçlu şirketten gerçek bir alacağı olmadığını, alacağın muvazaalı olduğunu, takibin anlaşmalı olarak kesinleştirildiğini, davalının faturalardan dolayı gerçek alacağı olduğu kabul olunsa bile alacağın istenebilir duruma gelmemesi nedeniyle takip yapmasının ve sıra cetvelinde yer almasının mümkün olmadığını belirterek davalının 25.01.2018 tarihli sıra cetvelindeki 1. sıradan çıkarılmasına, davalıya ayrılan payın müvekkiline ait İstanbul 27. İcra Müdürlüğü'nün 2012/17059 ve 2012/17058 esas sayılı dosyalarındaki alacağa ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bu durumda, sıra cetveli ve kesinleşmesi aşamasında ihale bedelinden elde edilen nema geliri yönünden, İİK'nın 134. maddesindeki özel düzenlemenin uygulanması ve oluşacak sonuca göre hak sahiplerine nemanın ödenmesi gerekir. Somut olayda, takip dosyasında düzenlenen 05/10/202020 tarihli sıra cetvelinde, davacının 1. sırada alacaklı olduğu, yasal kesintiler yapıldıktan sonra kalan 889.520,25 TL satış bedelinin paylaştırmaya esas alınmasına, ihale bedelinden paylaştırmaya esas başka para kalmadığından, diğer sıradaki dosyalara para ödenmemesine karar verildiği tartışmasızdır. Sıra cetveline itiraz nedeniyle kalan ihale bedeli nemalandırılmış olup, şikayete konu kararda nema bedelinin sıra cetvelinin kesinleşmesinden sonra Hazineye ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

        Sırada yer alan İstiklal Vergi Dairesinin alacağının amme alacağı olduğunu ve hacze iştirak ettiğinin yazıldığını, düzenlenen bu sıra cetveli müvekkili aleyhine geri dönüşü olmayan zararlar doğuracağından sıra cetveli ve derece kararına şikayet yoluna gidildiğini, yerel mahkemece duruşmasız görülen şikayet davasının reddedildiğini, İstiklal Vergi Dairesinin kendi alacaklarına iştirak edeceğinin kabul edildiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçluya ait haczi mümkün malların menkul eşya niteliğinde olduğunu, hacizlerin de ancak menkul eşya haczi prosedürüne uygun olarak yapılabileceğini, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 21. Maddesi gereği, hacze iştirak edilebilmesi için öncelikle geçerli bir haczin var olması gerektiğini, Mersin 4....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında yapılan kredi sözleşmesini diğer davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, yapılan icra takibi sonucu davalı ...’ten alacağın çoğunun tahsil edildiğini, Hayrabolu İcra Tetkik Merciinin ilamı ile sıra cetvelinin iptal edildiğini,yeni bir sıra cetveli tanzim edildiğini,önceki derece kararına göre fazla tahsil ettikleri 1.930.321.000 TL yi icra müdürlüğüne iade ettiklerini, bu miktarı davalılardan tahsil etmek için yaptıkları icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili davacının daha önce aynı konuda Hayrabolu İcra Müdürlüğünün 2004/759 sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını ve takipten feregat ettiğini, tekrar aynı konuda takip yapmasının mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, % 40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu