Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Dairemizin 16.1.2014 günlü geri çevirme kararının bir numaralı bendinde anılan taşınmazın tapu kaydı ile birlikte teferruat şerhi listesinin de istenilmesine karşın teferruat şerhi listesinin gönderilmediği anlaşılmakla; bu defa gecikmeye mahal bırakılmadan .... Mah., OSB Mevkii, 472 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında teferruat olarak şerh edilen menkullere ait teferruat listesinin ve tapu kaydının buna ilişkin kısmının onaylı örneğinin ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 705 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 716 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılmıştır. Davalı, taşınmaz kaydına sonradan ipotek şerhi düşüldüğünü, sözleşmenin ifa olanağı kalmadığını, esasen ifrazen tescil yoluyla da istemin hüküm altına alınamayacağını, açılan davanın reddini savunmuştur....

      MUHALEFET ŞERHİ Taşınmaz mülkiyeti edinme tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır.Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(M.K.m.1023) Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır....

        Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanununun 1009. maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi mümkündür....

          Taşınmazın tapu kaydında “satılamaz” şerhi bulunmaktadır. Bu şerh ise davacıya 7269 sayılı Afet Kanunu hükümleri uyarınca yapılan tahsisin aynı kanunun 29. maddesi gereğince eşine ait konut bulunduğundan bahisle iptal edilmesi üzerine konulmuştur. Davalı tarafından İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne tahsisin iptaline dair işlemine karşı idari yargı yerine iptal için başvuru yapılmadığı çekişmeli değildir. Kısaca belirtmek gerekirse her ne kadar kayden taşınmaz davalı adına olsa da yapılan tahsis iptal edildiğinden tapu kaydı yolsuz hale gelmiştir. Hal böyle olunca, edimin ifası olanaksızdır. BK.m.117/1 uyarınca “borçluya isnat olunamayan haller münasebeyitle borcun ifası mümkün olmazsa borç sakıt olur” burada sözleşmenin yapılmasından sonra borçluya isnad edilemeyecek nedenlerle ifada imkansızlık söz konusudur. Borçlar Kanununun anılan hükmü hiç şüphesiz kusursuz olan borçluyu korumak onu zarara uğratmamak düşüncesine dayanmaktadır....

            Bir hukuki işlemin tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmesi o işlemin aleniyet kazandırır ve bundan sonra da hak sahibi o işlemin varlığını sonradan mülkiyet hakkı sahibi olan kişilere karşı da ileri sürebilir hale gelir. Somut uyuşmazlıkta; 24.06.1972 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi dava konusu taşınmazların geldi kaydı olan 13.11.1933 tarih 26 sayılı tapu kaydına şerh edildiği gibi, 1, 62, 64 ve 69 parsel kayıtlarına da “davalıdır” şerhi 14.01.2003 tarihinde bir kısım davalılara satıştan önceki tarihlerde işlendiğinden, satış vaadi alacaklısı olan davacılar, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklarını sonradan malik olan ..., ... ve 64 parsel maliki ...’a karşıda ileri sürebilir....

              - MUHALEFET ŞERHİ - Dava, eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. Taraflar arasındaki ilişkiyi kısaca özetlediğimizde; dava dışı arsa sahibi ... ve ... ile dava dışı ...…Ltd. Şti arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, daha sonra arsayı davacı kooperatifin satın aldığı, önceki sözleşmenin mahkeme tarafından feshine karar verildiği ve başka bir yüklenici ile ayrı bir sözleşme imzalandığı, davaya konu dairenin de davalı tarafından önceki yükleniciden satın alındığı ve tapu devrinin yapıldığı anlaşılmaktadır. TMK’nın 1024/2. maddesi gereğince; bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken 3. kişi bu tescile dayanamaz hükmü bulunmaktadır....

                Gerçekleşen bu durum karşısında yukarıda açıklanan yasal düzenleme ile ilkelere uygun değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde; aile konutunun davalı eş tarafından diğer davalı ...’a satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş ... adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir....

                  Davalı yüklenicinin sözleşmenin geriye etkili feshine yönelik mahkemenin kabulüne karşı bir temyizi de bulunmamaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde arsa sahibi ya da arsa sahiplerince yüklenici veya yüklenicinin talimatıyla üçüncü kişilere tapu payı ya da bağımsız bölüm devri, arsa sahibinin üstlendiği arsa payı devri ödenmesi borcu ile ilgili avans niteliğinde olup, bu yolla yapılan temlik sonucu oluşturulan tapu kaytıları ile adına tescil yapılanlar, ancak yüklenicinin edimlerini yerine getirdiği oranda ayni hak sahibi olabilirler. Yüklenici, sözleşme ve ekleri, tasdikli ruhsat ve projesi ile imar mevzuatına uygun olarak edimini yerine getirmiş olması halinde kararlaştırılan bağımsız bölüm ya da tapu paylarına hak kazanır ve avans niteliğinde yapılan tapu devirleri de gerçek mülkiyetin devri niteliğine dönüşür....

                    Davacı arsa sahibi asıl davasında, sözleşmenin başında tamamının tapusunu devrettiği yükleniciden, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümün tapu kaydının iptâl ve tescilini talep etmiştir. Sözleşme feshedilmediğinden avans olarak yükleniciye devredilen tapu payının arsa sahibine dönüşü söz konusu değildir. Tapu kaydında dava edilen bağımsız bölümün sözleşmeye göre arsa sahibine bırakılan bağımsız bölüm olduğuna dair bir şerh bulunmamaktadır. Davacı arsa sahibi, birleşen dosya davalısı ... Bankası A.Ş.’nin, ipotek konulan bağımsız bölümün arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerden olduğunu bildiğini ve yüklenici ile el ve işbirliği içerisinde ipotek şerhini tesis ettirdiğini yasal delillerle kanıtlayamamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu