Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e sattığını, bu kayıt üzerindeki rücu şartının terkini için tapuya başvurduğunda Tapu Sicil Müdürlüğünce talebi olmadığı halde 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki rücu şartının da terkin edildiğini ileri sürerek rücu şartının yeniden kayda işlenmesine talep etmiştir. Davalı idare davanın reddini savunmuş, mahkemece davacının kendi yararına olan şerhi terkin ettirmesinin hayatın olağan akışına ters olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Gerçekten Borçlar Kanununun 242.maddesine göre, bağışlamada, kendisine mal bağışlanan kişinin bağış yapandan önce ölmesi halinde malın bağışlayanın mal varlığına döneceği kararlaştırılabilir. Dönme koşullu (rücu şartlı) bağışlama olarak tanımlanan bu tür bağışlamalarda dönme şartının anılan maddenin 2.fıkrasına göre Tapu Siciline şerh verilmesi olanağı vardır. Bozucu şarta bağlı bu tür bağışlamaların konusunun taşınmaz olması halinde sözleşmenin tapu sicilinde resmi şekilde düzenlenmesi gerekir....

    a ödendiğini, davalılarca daire tapusunun verilmediğini belirterek dairenin tapu kaydına davacı adına temlik edildiğine dair şerh konulmasını,bunun mümkün olmaması halinde davalı tarafından teminat olarak verilen 13 nolu bağımsız bölümün kendisi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı adına tescilini, temlik sözleşmesinin yapıldığı 18.04.2000 tarihinde davalıya ödenen 8.000 TL ile 07.11.2001 tarihinde ödenen 8.000 DM karşılığı (5.904 TL)olan toplam 13.904 TL’nin dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 64.000 TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren ticari 2010/4847-18091 Faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacı 10.09.2009 tarihli celsede tapu kaydının iptali taleplerini takipsiz bıraktıklarını beyan etmiş,son celsede ise tapu kaydına temlik şerhi konulması talebinden feragat etmiştir....

      yazısı yazılması talep edilmiş ise de taleplerinin reddedildiğini, icra müdürlüğünün Tapu Müdürlüğü'ne hitaben İİK.nın 125 maddesini dayanak gösterdiğini, davalı T3'in diğer davalı T5'na taşınmaz üzerinde kira şerhi tesis etmesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bu hususta emsal taşınmazın değer araştırması yapılması gerektiğini, kira akdinin taşınmazın aynına ilişkin veya ayni haklardan olmayan, şahsi hak doğuran bir akit niteliğinde olduğunu, ayni niteliği olmayan bir sözleşmenin bu madde kapsamına dahil edilerek taşınmaz tapusunun şerhli vaziyette müvekkiline devredilmesi hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/88881 Esas sayılı dosyası ile düzenlenen "kira şerhinin taşınmaz üzerinde devam etmesine, kira şerhinin kaldırılmamasına" yönelik tescil yazısının kaldırılarak, taşınmazın kira sözleşme şerhinden ari olarak müvekkili bankaya tesciline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine...

      Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin “açık” olması gerekir ....

      alacaklı temerrüdüne düştüğünü, davalı yüklenici sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmiş, kat irtifak tapularını tapuda alması ihtar edilmiş, davacı arsa sahibi kat irtifak tapularını almamış, inşaat tümü ile bitirilip teslim edilmediği sürece de almayacağını, şerhi kaldırma yükümlülüğünü yerine getirmeyeceğini noter ihtarnamesi ile bildirdiğini, davalı yüklenici, sözleşme gereği, ruhsat alındıktan sonra 8 adet 1+1 dairelerin kat irtifak tapularının devri işlemlerinin yapılabilmesi ve taşınmaz üzerindeki tüm şerhlerin kaldırılması için belirtilen tarihte ve saatte kozlu tapu müdürlüğünde hazır bulunularak işlemlerin başlatılmasını bildiren ihtarname gönderildiğini, davacı arsa sahibi T1 ihtarnamede belirtilen tarihte kozlu tapu müdürlüğüne gelmesine karşın, tapu müdürlüğünde 8 adet 1+1 bağımsız bölümün kat irtifakı tapularını devir almayarak ve davalıya devir ettiği arsa üzerindeki şerhi kaldırmayarak (zonguldak 2. noterliğinin 27.3.2019 tarih ve 4360 sayılı ihtarnamesi ile davacı...

      Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vekilince yargılama sırasında, sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde taşınmaz üzerindeki enkaz bedelinin tarafına ödenmesi talep edilmiş, mahkemece bu taleple ilgili, harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle red kararı verilmiştir. Mahkemece, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verildiğinden, davalı yüklenici, karşı tarafın mal varlığında kalan edinimin nedensiz zenginleşme hükümlerine göre aynen ya da parasal karşılığını isteyebilir. Davalının bu talebi sözleşmenin tasfiyesine yönelik olup, ayrıca harç yatırılmasına gerek olmadan talepte bulunabileceğinden, bu yöndeki talebin değerlendirilmemesi hatalı olmuştur....

        (Muhalif) MUHALEFET ŞERHİ Taşınmaz mülkiyeti edinme tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır.Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023) Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır. Buna göre, kendisinden beklenen özeni göstermeyen, tescilin yolsuz olduğunu bilen veya ../.. S.3....

          ın bu vekaletname ile davacının 2 parsel sayılı taşınmazdaki payını sözleşmeye aykırı olarak davalı kooperatife devrettiğini, sözleşme tarihinden bu yana taşınmaz hakkında hiçbir iş ve işlem yapılmadığını, yapı ruhsatının dahi alınmadığını, davalı yüklenicilerin edimlerini ifa etmediklerini, dava konusu hisse üzerine diğer davalılar ....Dairesi tarafından da haciz şerhi konulduğunu ileri sürerek, sözleşmenin geriye dönük olarak feshini, 2 parsel sayılı taşınmazda davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, tapu kaydı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar .... vekilleri davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir....

            02842 yevmiye numaralı sözleşmesinin davalı yüklenicinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi ve temerrüdü sebebiyle feshine ve sözleşmenin 12.maddesi uyarınca yüklenicinin inşaat için harcamış olduğu bedelin yarısı karşılığında davalıya ait bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline ve dava sonuçlanıncaya kadar telafisi imkansız zararlar söz konusu olabileceğinden davaya konu taşınmazların 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur....

            Mahkemece dava konusu taşınmazların tapu kaydında satış vaadi tarihi itibariyle kamulaştırma şerhi mevcut olduğu, taşınmazların fiilen yol ve göl altında kaldığı, dolayısıyla aktin ifasında sözleşme tarihi itibariyle objektif imkansızlık bulunduğu, sözleşmenin objektif imkansızlık sebebiyle geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil veya bedele hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

              UYAP Entegrasyonu