dolduğu için sona erdiği revizyon sözleşme ile süresi kısaltılan ana sözleşmenin süresinden önce feshedilmediği, revize sözleşmesi bütün hükümleri ile birlikte incelendiğinde ana sözleşmenin bazı maddelerinde değişiklik yapıldığı ve ana sözleşmenin değiştirilmeyen diğer maddelerin geçerliliğini korumaya devam ettiği, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 31.07.2011 tarihinde sonlanmasının iş sahibi UEDAŞ tarafından sözleşmenin feshedilmesi nedeni ile olmadığı , revize sözleşmenin süresi bittikten sonra ilave iş sözleşmesi olarak akdedilen 31.05.2011 tarihli sözleşmenin süresi sona ermesi ile gerçekleştiği anlaşılmakla davalı tarafından haksız fesih söz konusu olmadığı, davacı tarafından özgür iradesi ile sözleşmelerin imzalandığı, davacı tarafından iradesinin fesata uğratıldığına dair ispata yarar bir delil ve belge de sunulmadığı anlaşılmakla davacının sözleşmenin haksız fesih iddiası ile kar mahrumiyeti ve birim fiyat değişikliğinden dolayı fark alacağı isteminde bulunamayacağı kanaatine...
Davalı vekili, müvekkili ve davacı şirket arasında bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin karşılıklı yükümlülükleri içerdiğini, davalının fatura bedellerini ödemediğini, borç ödeme yükümlülüğünün ihlal edilmesi nedeni ile sözleşmenin feshedildiğinin Noter marifeti ile bildirildiğini, davacının cevabi ihtarname ile sözleşmenin feshinin haksız olduğunu iddia ettiğini, sözleşmenin davacı tarafın kusuru nedeni ile feshedildiğini, bu nedenle kâr kaybı veya portföy tazminatı isteminin reddi gerektiğini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/581 Esas sayılı dosyasında; hakedişi yapılmayan imalât bedeli ve sözleşme dışı yapılan iş bedelinin tahsili, sözleşmenin ihlali nedeni ile uğranılan zarar ve yoksun kalınan kar bedellerinin tazmini ile sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun iadesi talep edilmiş, dava açılırken dava değeri 250.000,00 TL olarak gösterilmiştir fakat her bir talep için ne kadar alacak talep ettikleri açıklanmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğranılan zararların davalıdan tahsili talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarında -------sözleşme ile --------- sahası içerisinde, davalı firmaya 2 adet -------- iş makinesi temin etmek ve bu makineleri kullanacak kalifiye personel hizmeti verme yükümlülüğü altına girdiğini, sözleşmeye konu yükümlülüklerinin usulüne uygun olarak yerine getirilmesine rağmen davalının sözleşmeyi haksız olarak fesh ettiğini, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak erken feshi nedeniyle, mahrum kalınan kar bedeli ile tüm müspet zararımızın tespiti ile temerrüt tarihinden (ihtarnamemizin davalıya tebliğ tarihi olan 16.12.2016 ) itibaren, ticari temerrüt (avans) faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın ilk olarak mahkememizin 2018/918 sayılı esasına kayıt edildiği, mahkememiz...
Davacı vekili, bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeniyle davacının uğradığı kazanç kaybını talep etmiş, bu kapsamda davalının fesih hakkını, dürüstlük kuralına aykırı şekilde herhangi bir sebep gösterilmeksizin kullanılması nedeniyle müvekkilinin sözleşmenin 5 yıl uzatılacağına olan inancı nedeniyle yaptığı masraflar nedeniyle zarara uğradığını, masrafların sözleşmenin süresine güvenilerek yapıldığını beyan etmiştir. Dava dilekçesinde yoksun kalınan karın yanı sıra davacının sözleşme gereklerini yerine getirmesine rağmen ödenmeyen 120.000,00 TL bedelindeki prim ve alacaklarında tahsili talep edilmiştir. Mahkemece sözleşmenin feshinin yerinde olup olmadığı, erken feshedilip edilmediği konusunda bilirkişi incelemesi yapılmış, taraflarca düzenlenen faturalar incelenerek erken fesih nedeniyle yoksun kalınan kar hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunda, davacının diğer istek kalemi olan prim ve diğer alacaklar yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır....
Davacı vekili, bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeniyle davacının uğradığı kazanç kaybını talep etmiş, bu kapsamda davalının fesih hakkını, dürüstlük kuralına aykırı şekilde herhangi bir sebep gösterilmeksizin kullanılması nedeniyle müvekkilinin sözleşmenin 5 yıl uzatılacağına olan inancı nedeniyle yaptığı masraflar nedeniyle zarara uğradığını, masrafların sözleşmenin süresine güvenilerek yapıldığını beyan etmiştir. Dava dilekçesinde yoksun kalınan karın yanı sıra davacının sözleşme gereklerini yerine getirmesine rağmen ödenmeyen 120.000,00 TL bedelindeki prim ve alacaklarında tahsili talep edilmiştir. Mahkemece sözleşmenin feshinin yerinde olup olmadığı, erken feshedilip edilmediği konusunda bilirkişi incelemesi yapılmış, taraflarca düzenlenen faturalar incelenerek erken fesih nedeniyle yoksun kalınan kar hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunda, davacının diğer istek kalemi olan prim ve diğer alacaklar yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır....
Davalı vekili, davacıya uzun vadeli sözleşme ilişkisi içine girildiğinin bildirilmediğini, zorunlu olarak yapılan masraf ve mahrum kalınan gelir taleplerinin dayanaksız olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından sunulan defter ve kayıtlara göre; sözleşmenin haksız feshinden ötürü bilirkişice belirlenmiş bulunan 155,35 TL'lik aylık yoksun kaldığı kar miktarının 12 ile çarpılması sonucunda 1.864,27 'lik yoksun kaldığı karın davalıdan tahsilini talep edebileceği, ancak yoksun kalınan kar yönünden talebin 1.000,00 TL olduğu, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise sözleşmenin haksız olarak fesih edilmesinin mutlak olarak davacı tüzel kişiliğinin ticari itibar ve piyasadaki imajına zarar verdiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
dolarının sözleşmenin tek yanlı ve haksız olarak feshi tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Birleşen davada da davalının sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle .....TL kar kaybının akdin feshedildiği tarihten ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili, tarafların 12.01.2009 tarihinde bir görüşme yaptıklarını, görüşmede davacının Suzuki mamullerinin satışına devam etmeyeceğini müvekkiline bildirdiğini, davacının 13.01.2009 tarihli faks yazısı ile teminat mektubunun iadesini talep ettiğini, müvekkilinin 14.01.2009 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmeyi sona erdirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasındaki ilişki mevcut ilave sözleşmenin süresi dolduğu için sona erdiği, revizyon sözleşmesi ile süresi kısaltılan ana sözleşmenin süresinden önce feshedilmediği, revize sözleşmesi bütün hükümleri ile birlikte incelendiğinde ana sözleşmenin bazı maddelerinde değişiklik yapıldığı ve ana sözleşmenin değiştirilmeyen diğer maddelerinin geçerliliğini korumaya devam ettiği, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 31.07.2011 tarihinde sonlanmasının iş sahibi UEDAŞ tarafından sözleşmenin feshedilmesi nedeni ile olmadığı, revize sözleşmenin süresi bittikten sonra ilave iş sözleşmesi olarak akdedilen 31.05.2011 tarihli sözleşmenin süresi sona ermesi ile gerçekleştiği, davalı tarafından haksız fesih söz konusu olmadığı, davacı tarafından özgür iradesi ile sözleşmelerin imzalandığı, davacı tarafından iradesinin fesata uğratıldığına dair ispata yarar bir delil ve belge de sunulmadığı, davacının sözleşmenin haksız fesih iddiası...