Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 09/05/2008 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin uğradığı zarar miktarının 19.522,68 TL olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edilmesi nedeniyle davayı 19.522,68 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin haklı nedenlerle sözleşmeyi feshettiğini, ayrıca fesih sonucunda davacının zarara uğramadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre taraflar arasında kit karşılığı cihaz protokolü imzalandığı, benimsenen bilirkişi raporunda davalının haksız feshi nedeni ile davacının 5.222,36 TL kar kaybı olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yoksun kalınan kar alacağı olan 5.222,36 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    -Ancak, Yargıtay bozma ilamı öncesi alınan 08.05.2007 tarihli bilirkişi raporunda davalının elde etmekten yoksun kaldığı kar 4.254,... TL olarak tespit edilmiş, Yargıtay bozma ilamı sonrasında alınan 08.06.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda ise, yoksun kalınan kar tutarı 7.548,31 TL olarak belirlenmek suretiyle yoksun kalınan kar hesabı yönünden farklı sonuçlara ulaşılmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik olarak davalı tarafça yapılan itirazlar da değerlendirilmemiştir. Bu kapsamda, davalının yoksun kaldığı karın tespiti yönünden raporlar arasındaki farklılık sebeplerinin açıklanması, tartışılması ve bu konudaki çelişkinin giderilmesi bakımından ek bilirkişi raporu veya konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak suretiyle hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün taraflar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Maddesinin e bendinde sözleşme konusu daireyi başkasına satamaz hükmüne rağmen, mermer işini başkasına yaptırmak ve gerekse de kendisine sattığı daireyi başka birine satarak sözleşmenin hükmünü ihlal ettiğini, davalı tarafın sözleşmeyi haksız fesih ettiğini, sözleşmenin haksız yere fesih olunması nedeniyle 45.000,00 TL lik yoksun kalınan kazanç kaybına neden olduğunu, 50.000,00 TL yoksun kalınan kar zararının olduğunu, davalıya 12.300,00 TL nakit para verdiğini, bunun için eşinin 856 ada 9 parsel sayılı taşınmazını 17.500,00 TL ye satmak zorunda kaldığını, arsanın bugünkü değerinin 40.000,00 TL olduğunu, arsa satışı nedeniyle zararının 22.500,00 TL olduğunu ve yine bu yaşanan olaylardan dolayı psikolojisinin bozulduğunu, 10.000,00-TL manevi tazminat istediğini belirterek, sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğranılan fiili zarara karşılık 15.000,00 TL, nin 26.10.2009 tarihinden, 2.000,00 TL nin 22.06.2010 tarihinden itibaren, yoksun kalınan kazanç ve yoksun kalınan kar kaybından doğan...

        Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın ihale ile taşıma işini 01.03.2006 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle yüklendiği, sözleşmenin 04.07.2006 tarihinde feshedildiği, fesih sebebiyle davalı idarenin davacı şirkete karşı mahrum kalınan kar kaybını tazminle sorumlu olduğu, davalı idarenin kar kaybından sorumluluğunun davacının kalan sürede ayrı veya benzer bir iş bulmasının mümkün olmaması sebebiyle sözleşmenin geriye kalan kısmının tamamını kapsadığı, bu değerlendirmeler ışığında ayrıntısı hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar sonucunda davacı şirketin davalı idareden net 16.130,96TL'lik kar kaybı talep hakkının olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 16.130,96TL'lik mahrum kalınan kar tazminatının ihalenin feshi tarihi olan 04/07/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

          Bu nedenle aynı sözleşmeye dayanarak olumlu (müspet) zararın kapsamında yer alan gelir niteliğinde olan yoksun kalınan kar yönünden talepte bulunamaz. Mahkemece davacının yoksun kalınan kar talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 4.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı ve davalı arasında herhangi bir sözleşme olmadığından davacı eldeki davayı haksız eylem hükümlerine göre ileri sürmüştür. Nitekim cevaba cevap dilekçesinde de bu durumu açıkça beyan etmiştir. Haksız eylem nedeni ile yoksun kalınan kar talep edebilmek için kural olarak birlikte bulunması gereken (istisna kusursuz sorumluluk halleri) 4 unsurun varlığı gerekli olup bunlar; hukuka aykırı davranış, kusur, zarar ve illiyet bağıdır. Kural olarak bu 4 unsurdan biri bulunmadığı takdirde haksız eylem nedeni ile yoksun kalınan kar nedeni ile tazminat talep edilemez.Bu bağlamda davacılar vekili dava dilekçesinde yoksun kalınan kar taleplerinin dayanağını dava dışı Canik Çevresi Turizm Geliştirme ... Birliği ile imzaladıkları 22.08.2012 tarihli sözleşmeye istinaden sözleşmenin ifa yerinin davalı tarafından hazır hale getirilmemesine bağlamıştır....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin tüm davalılar ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını ancak davalılardan ... ile ...'ın dava dışı ... ile 17.08.2011 tarihli yeni bir sözleşme akdettiklerini ve müvekkili şirketi vekaletten azlettiklerini, diğer davalı ...'ün ise geçerli bir sebep olmamasına rağmen feshi ihbarda bulunduğunu, müvekkilinin yıkım işleri de dahil olmak üzere değişik kalemlerde toplam 87.000,00 TL masraf yaptığını ileri sürerek, haksız fesih nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 87.000,00 TL masraf ile şimdilik 20.000,00 TL yoksun kalınan kâr bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkilleri ... ve ... yönünden öncelikle zamanaşımı itirazında bulunarak, müvekkili ...'...

              Noterliğinden gönderdiği sözleşmenin feshine ilişkin 05/12/2008 tarih ve ... yev nolu ihtarnamesi ile davacı şirketin görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeni ile derhal sözleşmeyi feshettiği, 10.03.2009 tarihli devir teslim tutanağı ile çiftliğin davalı şirket tarafından fesihten sonra devralındığı dosyada belirlenmiştir. Davacı taraf sözleşmenin haksız feshine dayanarak fesih tarihinden sonra bakiye sözleşme süresi üzerinden elde edilmesi planlanan işletme karını ve sözleşmenin 13.a maddesi uyarınca kar pay miktarlarını kapsayan yoksun kalınan kazanç olarak müspet zararını ve ayrıca fesih nedeni ile ödemede acze düşülen kredi borçları, SSK borçları vb. Masrafları, fesih nedeni ile davalıya intikal eden servet değerini ve kültürel ve tarımsal faaliyetler nedeni ile arazinin değerlenmesi nedeni ile meydana gelen değer artışına ilişkin menfi zararlarını talep etmektedir. Öncelikle "İşletme ve Ürün Satış Sözleşmesi" davalı ... Tur.A.Ş. ile davacı ...Ltd....

                CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından haksız fesih nedeniyle mahrum kalınan kar kaybı iddiası ile dava açıldığından, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, öncelikle kar mahrumiyetinin niteliği ve şartları hususunda inceleme yapılması gerektiğini, davacının davaya konu sözleşmenin feshi nedeniyle mahrum kalmış olduğu herhangi bir karı bulunmadığını, kar mahrumiyeti talebinde bulunulabilmesi için sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmesi gerektiğini, somut olayda davacı ile yapılan güvenlik sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından, ilgili madde hükmü uyarınca on beş gün önceden yapılan yazılı bildirimle usulüne uygun olarak feshedildiğinden davacının mahrum kalınan kar talebinde bulunamayacağını, davacı tarafın güvenlik hizmet sözleşmesinin feshi sonrasında işbu sözleşmeye ek olarak taraflar arasında imzalanan 01/01/2014 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin süresine dair 1....

                CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından haksız fesih nedeniyle mahrum kalınan kar kaybı iddiası ile dava açıldığından, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, öncelikle kar mahrumiyetinin niteliği ve şartları hususunda inceleme yapılması gerektiğini, davacının davaya konu sözleşmenin feshi nedeniyle mahrum kalmış olduğu herhangi bir karı bulunmadığını, kar mahrumiyeti talebinde bulunulabilmesi için sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmesi gerektiğini, somut olayda davacı ile yapılan güvenlik sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından, ilgili madde hükmü uyarınca on beş gün önceden yapılan yazılı bildirimle usulüne uygun olarak feshedildiğinden davacının mahrum kalınan kar talebinde bulunamayacağını, davacı tarafın güvenlik hizmet sözleşmesinin feshi sonrasında işbu sözleşmeye ek olarak taraflar arasında imzalanan 01/01/2014 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin süresine dair 1....

                  UYAP Entegrasyonu