Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 30.07.2009 tarihli bayilik sözleşmesi bulunduğunu, her ne kadar müvekkilinin akaryakıt aldığı dava dışı ... Petrolcülük A....nin sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle müvekkilinin 05.05.2011 tarihine kadar davalıya akaryakıt satımına devam edebileceğini, davalının buna rağmen bu süreden önce sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini belirterek mahrum kalınan kar ve cezai şart ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taleplerinin haksız ve fahiş olduğunu, müvekkilince yapılan feshin usulüne uygun ve süresinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda; davacı ile dava dışı ......

    Davacı eldeki dava ile; Davalılar ile yapılan sözleşme uyarınca ortak işletilecek Clup ... adlı turizm işletmesine sözleşmeye güvenerek yatırım yaptığını ancak sözleşmenin haksız yere feshedildiğini belirterek, tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar ... ve ... ise davanın şirketi temsilen imzalandığını belirterek husumet nedeniyle ve sözleşmenin haklı nedenler ile feshedildiğini de ileri sürerek davanın esastan reddini dilemişlerdir....

      Dava; taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğinden ve sözleşme süresi sona ermeden ekranların kapatıldığından bahisle davacı yanın uğradığı kar mahrumiyeti talebi ile denkleştirme/portföy tazminatı taleplerinden ibarettir....

        sözleşmenen feshine kadar olan kısmı hariç ödenen miktarın iadesine karar verildiğini, verilen kararın düzeltilerek onandığını, sözleşmenin haksız olarak feshi nedeniyle müvekkilinin 45 yıl 4 aylık çalışması neticesinde elde edeceği kazançtan mahrum kaldığını ve davalı Belediyenin 2010 tarihinde aldığı kararla kurduğu ETUS siteminin ağır şartlar getirdiğini, sisteme girmek isteyen davacının talebinin kabul edilmediğini, davacının getirisi düşük olan hatlarda çalıştırıldığını, yeni üyelerinde bu hatlarda çalıştırılarak haksız rekabet yapıldığını, 2010 sayılı Belediye Meclis kararı ile davacı hattının tamamen kısaltıldığını, şehir içine girmesinin engellendiğini, bu kararın......

          tazmini gerektiğini ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı fesih sonucu maddi ve manevi zarara uğrayan müvekkili için 30.000 TL manevi tazminatın, fazlaya dair taleplerin saklı kalmak kaydı ile tüm olağan ve olağanüstü masraflardan şimdilik 4.000 TL'nin ve yoksun kalınan kar için 4.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Kişilerin ihaleye katıldıkları ve neticede planlı bir şekilde davalı şirketin ihaleye katılmadığı, planlanan asıl amacın ise müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmelerin ifa imkansızlığı gerekçeleri ile bila bedel fesih edilmesi olduğu tespit edildiğini, bayilik Sözleşmesinin süresinden önce fesih edilmesi nedeni ile yoksun kalınan Kar ve Cezai Şart talepleri olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme olağan bitiş tarihi olan 17/12/2015 tarihinden önce 07/08/2014 tarihinde son bulduğunu, davalının fesih tarihinden sözleşme sonuna kadar hesap edilecek bedelleri müvekkiline ödemesi gerektiğini, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.- TL talep edilmekte olduğunu, sözleşmenin süresinden önce davalı tarafından fesih edilmesi sebebi ile erken feshe davalının sebepsiz zenginleşmeye konu alacak taleplerinin, sözleşme ile kararlaştırılan devam edeceği inancı ile bayiye yatırımlarda bulunulmuş, yapılan yatırımların müvekkili tarafından bayiye mal verilmesi şeklinde ifa edilmiş...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, " davacının haksız fesih bedeli ile haksız iade edilen fatura bedellerinden dolayı tazminat talebinde bulunamayacağı, ancak kar mahrumiyetinden kaynaklı kaybını isteyebileceği anlaşılmış , kar mahrumiyeti kaybının belirlenmesi için ise 16/06/2017 tarihli 3 kişilik mali müşavir bilirkişilerden alınan rapor çerçevesinde 5 aylık kar kaybı talep edebileceği bu 5 aylık kar kaybının hesabında da davacının 5 yıllık bütün faaliyetleri ve bu faaliyetlerden elde edeceği kar ortalaması hesaplanarak buradan talep edebileceği 5 aya düşen kar kaybının 3.775,82 TL hesaplandığı gözönüne alınarak " davanın kısmen kabulü ile tespit olunan 3.775,82 TL kar mahrumiyeti tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline. diğer taleplerin reddine karar verilmiştir İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; bilirkişiler tarafından sözleşmenin feshinden dolayı sözleşmenin sadece son...

                Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden gönderilen 15/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile yoksun kalınan kazanca karşılık olmak üzere talep edilen 10.000,00- TL'yi 96.112,66- TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sözleşmenin teknik şartnamede belirtilen usule uygun olarak feshedildiğini, kesin teminat tutarının irat kaydedilmesinin yerinde olduğunu, müvekkili tarafından yapılan işlemlerin hukuka ve usule uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda; davacı dava dilekçesi ile 17/01/2012 tarihinde davalı kuruma ait enerji nakil hatlarının üzerinde oluşan yoğun kar yükünün tellerin uzamasına sebep olması nedeni ile uzayan tellerin işyerinin çatı kısmına temas etmesi ile işyerinde yangın çıktığını ve buna bağlı olarak işyerinin zarara uğradığını belirterek maddi tazminat talep etmiş, yoksun kalınan kar kapsamında da bir kısım faturaları dosyaya sunup, yangın nedeni ile bu faturalar karşılığında malları teslim edemediğini belirterek zararının karşılanmasını talep etmiştir.Davacının, iddia ettiği bu bedel yönünden dayandığı,davacı tarafından tahakkuk ettirilen...

                  Davalı tarafından gönderilen ilk ihtarın tebliğ tarihi ve ikinci ihtarın içeriği dikkate alındığında, sözleşmenin ikinci ihtarın gönderildiği 11.02.2016 tarihi itibarı ile haksız olarak fesh edildiği kabul edilmekle, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.01 maddesine göre sözleşmenin 15 gün sonra fesh edilmiş sayılması gerektiği, bu süre içinde davacının kar mahrumiyetini isteyebileceği, bilirkişi tarafından hesaplanan kar mahrumiyetinin 12.038,00- TL olduğu anlaşılmakla, bu tutarın fesih tarihi olan 11.02.2016 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu